Nurten Erk: 4 milyar dolarlık ilaç sektörü can çekişiyor

Nurten ERK
Haberin Devamı

TÜRKİYE'nin Avrupa standartlarında ilaç üretimi yaptığını belirten İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Faruk Yöneyman, sektörün teknolojisini yenileyemediği için can çekiştiğini söyledi.

İLAÇ Endüstrisi İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Roche Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yöneyman, Avrupa standartlarında üretim yapan Türk ilaç sanayiinin can çekiştiğini ve sektörün teknolojisini yenileyebilmek için toplam 500 milyon dolarlık yatırıma ihtiyacı olduğunu söyledi. İlaç sanayinin gereken fonu bulamaması nedeniyle bu yatırımları yapamadığına dikkat çeken Yöneyman, reçetesiz ilaç denilen OTC ürünlerinde de fiyat serbestisi sağlanması ve kontrollü reklama izin verilmesi gerektiğini belirtti. Yöneyman, ‘‘Fiyat serbestisi olursa ilaç endüstrisi halkı soyar deniyor. Ama bu mümkün değil hem sektörde çok sıkı bir rekabet var, hem de zaten ilaç kuruluşlarının kár oranı sınırlı’’ dedi. Faruk Yöneyman ile Türk ilaç sanayiinin içinde bulunduğu zor durumu, reçetesiz ilaç uygulamasını, devletin ilaç politikalarını konuştuk.

Türk ilaç sektörü bugün ne kadarlık bir büyüklüğe ulaştı?

- Türk ilaç sektörü, ülkesine yeterli nadir sektörlerden biri. Yerel ilaç üreticileri artık sadece ülkenin ihtiyaçlarını karşılamak için değil, ihracat amacıyla da üretiyor. Şu anda sadece biotek dediğimiz yüksek teknoloji ürünleri ve Türkiye'de imalat imkanı olmayan ürünler ithal ediliyor. Türk ilaç sanayii, 1999'da yaklaşık 900 milyon kutu ilaç üretti. Bugün Türk ilaç sektörü imalatçı fiyatıyla 2.6 milyar dolar, perakende fiyatlarla 3.9-4 milyar dolara ulaştı.

Türkiye'de ilaç üretiminde yerli-yabancı üretim dağılımı nasıl?

- Türk ilaç piyasında şu anda iki firma lider ve pazar payları birbirine çok yakın, Roche ve Pfizer. Eczacıbaşı da onların hemen ardında. 8 yabancı sermayeli kuruluş Türkiye'de üretim tesisine sahip. Geri kalan yabancı sermayeli kuruluşlar Türkiye'de fason üretim yaptırıyor.

İlaç sektörü, 94 krizinden sonra neden kendine gelemedi?

- Bunun altında hükümetlerin maalesef ilacı ekonomik değil, politik görmesi yatıyor. Türkiye'de ilaç gibi böylesine gelişmiş bir endüstriyi, bu kadar fiyat cenderesinde tutmanın hiç bir anlamı yok. Politikacılarımız başarılarını ilaç endüstrisine fiyat vermemekle ölçmektedir. 'Sağlık bakanı ilaca ne kadar az fiyat verirse o kadar başarılıdır' zihniyeti hakimdir.

Sektör yatırımlarını durdurdu mu?

- Roche, Pfizer, Novartis ve Fako'nun ortak yatırım planları 320 milyon doları geçiyor. Bu yatırımlar bir türlü gerçekleşemiyor, devamlı erteleniyor. İlaç sanayiine yeni yatırımların yapılmaması halinde kullanılan teknoloji hızla geriliyor. İlaç sanayii 1994'den beri hiç bir yeni yatırım kararı alınmadı. 29 yıldır bu sanayideyim, böyle bir tablo görmedim. Bugün en az on tesisin toplam 500 milyon dolarlık yatırım yapmaya ihtiyacı var. Roche olarak Gebze'de, bütün Doğu Avrupa'ya ilaç ihrac edebilecek bir fabrika kurmayı planlıyoruz ama fonumuz yok.

İlaç sanayii bu kadar kötü bir duruma nasıl geldi?

- İlaç sanayinin bugüne kadar tek ağızdan konuşamaması, sektörü bugünkü çarpıklığa iten faktörlerin başında. İlaç sanayiindeki yanlış politikalar böyle devam ederse Avrupa'da hiç şansımız yok. Oysa ilaç endüstrisi, maliyetleri Avrupa'ya göre ucuz olduğu için özellikle Doğu Avrupa'ya çok rahat ilaç ihrac edebilir. Avrupa'da Türk ilaç sanayii olarak kalitemizi ispatladık, ciddi kontrollerden geçerek Finlandiya, Almanya ve İsviçre'ye ilaç satıyoruz. Türkiye'nin hiçbir komşusunda ve dünyanın birçok ülkesinde ilaç sanayii yok. Devlet ilaç endüstrisinin zorda olduğunu artık ciddi olarak düşünmeli. Türkiye ilaç sanayii olmayan bir ülke haline gelebilir.

En ucuz ilacı alma

politikası yanlış

SSK'nın ucuz ilaç politikası ilaç sanayini nasıl etkiledi?

- 1992'den beri SSK, bir ilacın benzerini de ucuz diye alabiliyor. Devletin ucuz ilaç alması doğal, ama en ucuzu alacağım demesi doğal değil. Avrupa'da devlet, ilacı kanunla belirlenen bir orandaki indirimle üreticiden alır. SSK'nın uçuz ilaç alma kararından sonra Ar-Ge'ye sahip, Avrupa standartlarında üretim yapan büyük firmalar SSK'ya mal satamadı. Çünkü hiçbir masrafı ve kalite kontrolü olmayan küçük firmalar türedi ve SSK'ya mal satmaya başladı. Roche'da 850 kişi çalışıyor ve 45 kişilik kalite kontrol ekibimiz var. Ama Türkiye'de 4-5 kişiyle iki ilaç üretenler var. Türkiye'de ikinci kalite ilaç doğdu. Devletin bunu önlemesi gerek.''

Patente gerçek

koruma 2003'de

Patent Yasası'nın uygulanmasında son durum nedir?

- 1 Ocak 1999'dan geçerli olan Patent Yasası, henüz uygulamaya konulamadı. Yasa, dünyada 1995'den sonra yeni molekül patent müracaatı üretilen ürünleri kapsıyor. 1995'den sonra yeni bir molekülünüz varsa, patent başvurusunu yapar, son ürün haline getirirseniz bu koruma altında. Bu da 7-8 yıl gerektirdiği için Türkiye'de 2003 yılından önce patentin koruma içine gireceğini düşünmüyoruz.

İlaca reklam serbest olsun

OTC ürünlerinde son durum nedir?

- Bugün eczaneden yeşil ve kırmızı reçete gerektirenlerin dışında istediğiniz ilacı reçetesiz alabilirsiniz. O yüzden reçetesiz dediğimiz OTC ürünleri için fiyat serbestisi ve kontrollü reklam serbestisi olsun. Bir de bu ürün, gerçekten ihtiyacı olan yaşlıya, hamileye ve hastalık sonrası dönemde kullanıldığında bedeli geri ödensin. Verilecek reklamlar devlet tarafından kontrol edileceğinden halkın aldatılması sözkonusu değildir. Ama böyle olursa halk ağrı kesicileri, vitaminleri, soğuk algınlığı ilaçlarını, merhemleri vs. daha iyi tanıyacaktır. Türkiye'de zaten her hastalanan doktora gitmiyor, ya bildiği ilacı alıyor ya da eczaneye danışıyor. Reçetesiz ilaçlarla ilgili kanunun bir an önce değişmesi ve uygulamaya konulması gerekiyor. 'Fiyat serbestisi olursa ilaç sanayicileri halkı soyar' deniyor. Oysa ilaç endüstrisinde öyle bir rekabet var ki halkın soyulması mümkün değil. Üstelik, bu endüstride bir kuruluşun cirosunun yüzde 15'inden fazla kár edememe sınırı var.

FARUK YÖNEYMAN

Roche İstanbul Genel Müdür ve Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Yöneyman, 1944 İstanbul doğumlu. 1963 Saint-Joseph Fransız Lisesi, 1968 Robert College Yüksek Okulu İş İdaresi Bölümü (Pazarlama) mezunu. Çalışma hayatına 1970 yılında Motorlu Araçlar Ticaret'de bütçe ve kontrol şefi olarak başladı. 1971-1972 yılları arasında Roche İstanbul'da aynı görevi sürdürdü. 1972-1979 yılları arasında Roche'da Planlama ve Kontrol Departman Müdürü, 1980'de Planlama ve Kontrol Bölüm Müdürü, 1980-1991 arasında Roche Beşeri İlaç Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. 1991'de Roche İstanbul Genel Müdürlüğü'ne, 1998'de de Yönetim Kurulu Başkanlığı'na getirildi. Halen İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, İKEV İlaç Endüstrisi Araştırma ve Geliştirme Vakfı Mütevelli Heyeti Üyesi ve Genel Sekreteri, YASED Yönetim Kurulu Başkanı görevlerini de sürdürüyor. Ayrıca, TÜSİAD, TABA ve TESEV üyesi.

Yazarın Tüm Yazıları