Su ürünleri üreticileri hamsi konusunda uyardı: Kota lazım
Zonguldak'ta bereketli geçen palamut sezonunun ardından fabrikalar için avlanan hamsinin halkın evine giremediğine dikkat çeken Kozlu Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ergün Kayhan, hamsideki tehlikenin altını çizdi. Teknelerin boyuna göre kota konulması yada Karadeniz'in nadasa bırakılması gerektiğini belirten Kayhan, "Halk ancak böyle istenilen ölçüde ve lezzetle hamsi yiyebilir" diye konuştu.
1 Eylül 2020 itibariyle kalkan avlanma yasağıyla birlikte balıkçılar sezonu açtı. Palamut bolluğu ile iyi bir sezon yakalayan avcılar, hamsi ile sezonu sürdürmeye çalışıyor. Tavası, pilavı gibi çeşit çeşit yemekleri yapılabilen ve halkın en çok rağbet gösterdiği hamsi, erken boyda avlanması sebebiyle tezgahlarda fazla yer alamadı. Her sezon bolluk durumuna göre 10 liradan satışa konulan hamsinin bu sene kasası 400 liraya kadar yükseldi.
Kozlu Su Ürünleri Kooperatif Başkanı Ergün Kayhan, endüstriyel balıkçıların aşırı avlanmaları sebebiyle hamsi için kota konulmasını istedi. Kayhan, "Sezon çok güzel başladı. Palamut ile başladı. Ağ üzerindeki aşırı baskıdan dolayı palamut çok erken Karadeniz'i terk etti. Ardından hamsicilik başladı. Aşırı endüstriyel balıkçılık olduğu için Zonguldak bölgesini terk etti. Şu anda İğneada ve Hopa'dan çıkıyor. Fakat çok ince. Endüstriyel balıkçılar aşırı avladıkları için fabrikalara yolluyorlar. Çeşitli hayvansal yemler ve bazı durumlarda yurt dışına da gönderiliyor. Halkımız balık gelişmediği için yiyemiyor. Hamsinin şu anda kasası hava bozduğu için 400 lira. Daha 3-4 gün önce 100 liraydı. Halka bu 30-40 liradan kilosu yansıyor. 15-20 gün sonra Gürcistan sınırlarına doğru gider. Orada bizim endüstriyel fabrikalar kurulduğu için oraya gidecek. Ama şunu söylüyorum. Sürdürülebilir bir balıkçılık için kesinlikle hamsiye kota konulması lazım. Bu gün yiyeceğiz, yarın gelen nesil ne yiyecek. Bunu düşünmemiz lazım. Hamsicilik çok iyi bir zanaat. Fakat halkımıza bu yansımıyor" dedi.
"Hamsi bu kadar bol olmasına rağmen evlere giremiyor"
Hamsinin bol olmasına rağmen endüstriyel balıkçıların fazla avlanması sebebiyle evlere giremediğinin altını çizen Ergün Kayhan, hamsideki tehlikeye dikkat çekip sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu sene hayret ettim. Hamsi bu sene bu kadar bol fakat evlere giremiyor. Bu sene palamut, hamsi peş peşe geldi. Kıyı balıkçılarımızın mezgit ağları atması halkın 20-30 lira arasında mezgit yemesi tesellimiz oldu. Bu sene çinakop ve mezgit bol olacak. hamsi bol ama halkımıza yansımıyor. Kesilen cezalar da var. Cezalar caydırıcı olması lazım. Orta su trolleri de gırgırlardan farksız. Bu hamsiyi avlıyorlar. Barbunya, kalkan balığının çıkmaması lazım. Maalesef 18 metreye kadar inip bu avlanmayı yapıyor. Bu sene halkımız hamsiyi çok pahalı yiyor. En fazla 10 lira olması gereken hamsi bu gün 40 liraya kadar çıkıyor. 13 santimetre bile değil boyu. 11 santimetre. Önümüzdeki süreçte hamsiye kesinlikle kota konulması lazım. Bir teknenin günlük avlama süresi boyuna göre olması lazım. Metrenin boyuna göre kota konuluyordu. Dökme hamsicilik yapan endüstriyel balıkçı günde 100 ton hamsi avlıyor. Şimdi büyük tekneler diyor ki biz avlamazsak Gürcistan'a gidecek. Oraya da fabrika kuran yine Türk balıkçıları sonuçta. Bu hayvanın peşini bırakmaları lazım. Yada Karadeniz'in belirli süre nadasa bırakılması lazım. Böyle bir durum olursa da devletin bunu sübvanse etmesi lazım. Halk ancak böyle istenilen ölçüde ve lezzette hamsi yiyebilir."
Doğu Karadeniz Su Ürünleri Kooperatifleri Bölge Birliği Başkanı Ahmet Mutlu ise AA muhabirine, balıkçı teknelerinin palamut ve istavritin ardından hamsi avcılığına yoğunlaştığını söyledi.
Büyük balıkçı tekneleri için hamsi avının önemli olduğunu belirten Mutlu, şöyle devam etti:
"Hamsi avcılığı geçen yıla oranla kayda değer değil. Geçen yıl ki hamsinin 10'da biri yok şu anda. Bu sene kısır geçiyor. Bir kısım teknelerimiz Sürmene civarında avcılık yapıyor. Onların avladıkları şu anda piyasaya giden hamsiler. Diğer teknelerimizin bir kısmı da Sinop civarlarında. Onlar da fabrikaya çalışan tekneler. Çok yüklü miktarda hamsi avcılığı yok. Bu da demektir ki bize Gürcistan yolu gözüktü."
Mutlu, balıkçıların, dövizdeki artış ve artan diğer maliyetler nedeniyle Gürcistan açıklarına gitme konusunda da tereddütlü olduğunu ifade etti.
Piyasada bir kasa hamsinin fiyatının 150-250 lira arasında değiştiğine dikkati çeken Mutlu, fiyatlar yüksek olunca insanların da almakta sıkıntı yaşadığına değindi.
Mutlu, kendileri için yüksek fiyat değil balığın bolluğunun önemli olduğunu vurgulayarak "Bol olması vatandaş için ucuz olması demektir. Sadece kazanmak diye bir fikrimiz yok. Vatandaşın da yemesi gerekiyor. Balıkçılık sektörü bizim bölge için önemli. 1 kilogram hamsi 4-5 kişinin bir öğününü karşılayabilir. Bu da bizi sevindiriyor." dedi.
Havaların soğumasının hamsi popülasyonunun artmasını sağladığını belirten Mutlu, "Sıcak olunca hamsi dağılıyor, göçünü çok çabuk tamamlıyor. Belki önümüzdeki günlerde havanın soğumasıyla biraz daha iri olacak diye düşünüyorum" ifadesini kullandı.
Mutlu, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının da sektörü kötü etkilediğini de sözlerine ekledi.