Kaynak: Reader's Digest Çeviri: Sevin Turan Fotoğraflar: Alamy ve Ingimage
Stresinizi yenmek için yemeniz ve yememeniz gereken yiyecekler
Yedikleriniz sadece vücudunuzu değil zihninizi ve psikolojinizi de etkiliyor. Özellikle stres ve kaygıyla başa çıkmak için yemeniz gereken bazı yiyecekler var. Bu yiyecekleri ve vücudunuza etkilerini sizin için derledik.
Yedikleriniz sadece vücudunuzu değil zihninizi ve psikolojinizi de etkiliyor. Özellikle stres ve kaygıyla başa çıkmak için yemeniz ve uzak durmanız gereken bazı yiyecekler var. Bu yiyecekleri ve vücudunuza etkilerini sizin için derledik.
Omega 3 yağ asidi içeren yiyecekler yiyin
Kaygı ve stresle başa çıkmak için yapabileceğiniz en iyi şeylerden biri beyin kimyanızı değiştirip düzene koyacak yiyeceklerle beslenmek. Bunların başında da somon, ceviz, avokado, keten tohumu, chia tohumu gibi omega-3 yağ asitleri içeren yiyecekler geliyor. Çünkü beyninizin düzgün çalışmak için yağa ihtiyacı var.Probiyotik gıdaları hayatınızın bir parçası haline getirin
Bağırsak-beyin ilişkisi son dönemin üzerine en çok konuşulan konularından. Bağırsaklardaki bakteriler serotonin ve dopamin gibi mutlu hissetmenizi sağlayan nörotransmitterlerin üretimi için önemli bir rol oynuyor. Dolayısıyla probiyotik tüketimiyle bağırsak bakterilerinin dengesini sağlamak, beyne de fayda sağlayacaktır. Yoğurt, kefir gibi probiyotikleri beslenmenizden eksik etmeyin.Çok fazla kafein tüketmekten kaçının
Sabahları kahve içmeden uyanamıyor olabilirsiniz ama kahve ve benzeri kafeinli içerikler stres ve kaygı hissinizi artırıyor. Çünkü kafein sinir sistemi için bir uyarıcı etkisi yaparak kalp atış hızınızı, kan basıncınızı ve vücut sıcaklığınızı yükseltiyor. Hatta Michigan Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, kahve tüketimi terleme, titreme gibi kaygı tepkilerine de yol açabiliyor. Stresli zamanlarınızda kafeini mümkün olduğunca azaltmaya çalışın.Bol bol su için
Kahveyi biraz da el alışkanlığıyla içiyorsanız, yokluğunu suyla telafi edebilirsiniz. Vücudunuza bol bol su almak, sakinleşmek için önemli bir adım. Connecticut Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, biraz susuz kalmak bile ruh haliniz üzerinde olumsuz etki yapıyor. Bu araştırmaya göre, su içmek için susamayı beklememelisiniz. Çünkü susadığınızı hissettiğinizde çoktan vücudunuz susuz kalmaya başlamış oluyor.Rafine şekerden ve işlenmiş gıdalardan uzak durun
Rafine şekerin ve işlenmiş gıdaların beyninize zararlı olduğunu duymak sizi şaşırtmayacaktır. Şeker ve diğer rafine karbonhidratlar kan şekerinde hızlı bir yükselişe ve düşüşe neden oluyor. Columbia Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre kadınlar ne kadar çok karbonhidrat ve şeker yerse, ruh hali değişiklikleri ve depresyon riskleri de o kadar yüksek oluyor. İngiltere'de yapılan bir başka araştırma da işlenmiş et ürünleri tüketmenin benzer sonuçlara neden olduğunu gösteriyor.Antioksidan depolayın
Antioksidan gıdalara sofralarımızda bolca yer vermek için en geçerli sebeplerden biri de kaygı ve stresle savaşmamıza yardımcı olmaları. Antioksidanlar, beyni serbest radikallere karşı koruyor. Bu serbest radikaller, antioksidan tüketmediğiniz takdirde enflamasyona neden oluyor, bu da nörotransmitter üretimine zarar veriyor. Havuç, tatlı patates, ıspanak gibi betakaroten depolarını; turunçgiller, kırmızı biber, brokoli gibi C vitamini depolarını; badem, avokado, ayçiçeği gibi E vitamini depolarını bol bol tüketmeye çalışın.Magnezyum sizi sakinleştirir
Magnezyum gevşemenizi sağlayan ve kaygı belirtilerini bertaraf eden bir mineral. Hayvanlar üzerinde yapılan bir araştırmada, yeterince magnezyum tüketmemenin kaygılı davranışlara neden olduğu görülmüş. Yeterince magnezyum tüketmediğinizde serotonin seviyeniz düşüyor, hatta bazı antidepresanların vücutta magnezyum seviyesini yükseltme etkisi bulunuyor. Magnezyumu en bol yumurta, ıspanak ve pazı gibi yeşillikler ve bakliyatlarda bulabilirsiniz.Triptofan içeren yiyecekler yemeye çalışın
Hindi etinde bulunan triptofan bir tür aminoasit. Bu madde vücutta serotonin üretimini tetikleyerek, kaygılarınızın yatışmasını sağlıyor. Triptofan açısından zengin diğer yiyecekler ise yumurta, baklagiller, bazı tahıllar muz ve kakaodur.Bol bol B vitamini almaya çalışın
Harvard Tıp Fakültesi uzmanları, B vitamini açısından zengin dana eti, avokado, badem gibi yiyecekleri bol bol tüketmenizi tavsiye ediyor. Çünkü B vitaminleri sinir sistemine olumlu etki yapıyor. Bu vitaminlerin eksikliğinde kaygı bozuklukları baş gösteriyor. Örneğin B6 vitamini vücudun mutluluk hormonu diye de bilinen nörotransmitter serotonini salgılamasını kolaylaştırıyor. Avustralya'da çok stresli işlerde çalışan bir grup kişi üzerinde yapılan araştırmada deneklere 12 hafta boyunca bolca B vitamini içeren bir beslenme düzeni uygulandığında, hissettikleri stresin azaldığı ortaya çıkmış.Bitkisel çayları sık sık tüketin
Yukarıda kahveyi azaltmanızı ve yerine su içmenizi tavsiye etmiştik. Kahvenin boşluğunu doldurmak için yapabileceğiniz bir diğer şey de bitki çayları içmek. Örneğin papatya çayıyla işe başlayabilirsiniz. Zira bir araştırmaya göre, sekiz hafta boyunca papatya çayı içenlerde içmeyenlere kıyasla kaygı belirtilerinde gözle görülür bir azalma olmuş.Asitli içeceklerden uzak durun
Gazlı içecekler içerisinde çok fazla şeker barındırır. Bu kadar şeker ise şeker hastalığına davetiye demektir. Ayrıca diğer hastalıkları da tetikliyor.Ne yediğiniz kadar nasıl yediğiniz de önemli
Düzenli yemek yemeye çalışın. Özellikle uzun süre aç kaldığınızda kan şekeriniz düşüyor ve bunun dışa yansıması sinir ve huysuzluk oluyorsa, gün içinde küçük porsiyonlarla sık sık yemeye çalışın. Fast food kültürü dediğimiz, işlenmiş gıdalar ve karbonhidratların yoğun olduğu beslenme de düşük kan şekeri sorununu tetikliyor. O nedenle bol bol balık, sebze ve zeytinyağı içeren Akdeniz diyetini benimsemeye çalışın. Ancak karbonhidratları tamamen hayatınızdan çıkarmaya da kalkmayın zira böyle beslenme modelleri de kaygı hislerinizi tetikleyebilir.15
Mini Türk Mutfağı - Mini Künefe