Ramazanda sağlıklı serinlemek isteyenlerin tercihi şerbet
Geleneksel Anadolu mutfağının vazgeçilmezi şerbetler, ramazan ayında iftar ve sahurda serinlemek isteyenler için hem göze hem damağa hitap ediyor.
Geleneksel Anadolu mutfağının vazgeçilmezi şerbetler, ramazanda sağlıklı serinlemek isteyenlerin tercihi oluyor.
Zengin tarihi ve kültürel değerleri bünyesinde barındıran Diyarbakır'ın unutulmaya yüz tutan lezzetlerinin peşine düşen Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü, yöresel içecekleri orijinal tariflerine uygun olarak hazırlıyor. Kızılcık, vişne, üzüm, demirhindi, limon, karanfil, meyan gibi meyve ve şifalı bitkilerle yapılan şerbetler ve içecekler, sağlıklı olduğu kadar göze ve damağa da hitap ediyor.
Diyarbakır Olgunlaşma Enstitüsü yiyecek içecek hizmetleri öğretmeni Gülden Bulut Durak, usta öğreticilerle ramazana özgü serinleten şerbetler hazırlıyor. Hazırladıkları şerbetleri sipariş doğrultusunda satışa da sunan enstitüdeki öğretmen ve usta öğreticiler aynı zamanda unutulmaya yüz tutan bu içecekleri tarifleriyle kayıt altına alıyor.
Durak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazanın sıcak günlere denk geldiğini, bu nedenle sıvı tüketme ihtiyacının da arttığını söyledi.
Asitli, gazlı ve sağlığa zararlı olanlar yerine doğal meyvelerden ya da yöresel otlardan yapılan içecek ve şerbetlerin tüketilmesinin daha faydalı olacağını ifade eden Durak, "Meyan şerbetini ele aldığımızda bölgemiz için önemli bir içecek. Özellikle ramazan ayında çokça tüketilen hazmı kolaylaştıran bir içecek. Lohusalarda sütü artırdığına inanılan 'şarab-ı harir' olarak da adlandırılan şerbet de lezzeti ve aromasıyla ramazanda tüketilen bir içecek" diye konuştu.
Bunun yanı sıra reyhan şerbeti, naneli ayran, limonata, vişne suyu ve pekmez şerbetinin de ramazanda rahatlıkla tüketilebileceğini ifade eden Durak, sağlıklı beslenmede sağlıklı içeceğin önemli olduğuna değindi. Durak, "Anadolu lezzet araştırmacıları olarak, gazlı ve asitli içecekler yerine meyvelerden ya da sağlıklı otlardan yapılan şerbetlerin ve suların tüketilmesini tavsiye ediyoruz" dedi.
Özel bir hastanenin beslenme ve diyet bölümünden uzman diyetisyen Özlem Tay da gazlı ve asitli içeceklerin yüksek oranda şeker ve tuzun yanı sıra fosforik asit içerdiğini belirtti. Fosforik asidin kanda bulunan kalsiyumu bağlayarak kemik dokunun yıpranmasını hızlandırdığına, ileri yaşlarda kemik erimesi riskini artırdığına işaret eden Tay, şöyle devam etti:
"Fosforik asit reflü ve gastrit gibi mide rahatsızlıklarına neden olur. Gazlı içeceklerde bulunan kafein, uyku problemlerine, baş ağrısına, konsantrasyon güçlüklerine, kalp ritim bozukluklarına neden olur. Hiçbir besleyici değeri olmayan gazlı içeceklerin tüketilmesi su ihtiyacını karşılamadığı gibi aksine vücutta sıvı kaybına neden olmaktadır."