Hürriyet Lezizz Özel / Fotoğraflar: Alamy / iStock
Mutfakta en çok bu hatalar yapılıyor...
Mutfakta yemek yaparken yapılan bazı hatalar hem lezzet hem de zaman kaybına neden olabiliyor. Bazen hepimizin yaptığı bu hatalar hayati tehlike bile taşıyabiliyor. Örneğin bıçakları çekmecede başıboş bırakabiliyoruz ya da bir mutfak aleti aldığımız zaman kılavuzunu okumadan bir kenara atıyoruz. İşte mutfakta en sık yapılan bu hataları sizin için derledik. Buradaki uyarıları kesinlikle dikkate alın…
Mutfakta yemek yaparken yapılan bazı hatalar hem lezzet hem de zaman kaybına neden olabiliyor. Bazen hepimizin yaptığı bu hatalar hayati tehlike bile taşıyabiliyor.
Malzemeleri yanlış sırayla ekliyorsunuz.
Yemeğin lezzetinin yavaş yavaş inşa edilmesi için yemek tarifleri yazılır. Malzemeleri ekleme sırası yerine rastgele eklediğiniz zaman yemeklerin tadı değişir. Özellikle yeşillikler gibi çok fazla pişirilmemesi gereken malzemeler kesinlikle en son eklenmelidir.
Etleri en üst raflara yerleştiriyorsunuz.
Çiğ tavukları ve etleri daha soğuk bir şekilde muhafaza etmek için buzdolabının en üst rafına koyuyorsunuz. Fakat, bu da sularının alt raflara damlamasına neden olabilir. Bunun yerine sebze meyveleri en üste, pişmiş yemekleri ve süt ürünlerini ortaya, et balık gibi çiğ olarak tüketilmeyenleri de en alta koyabilirsiniz. Böylece bakteri yayılımının da önüne geçmiş olursunuz.
Mikser yerine blender kullanıyorsunuz.
Blender’lar, mutfak robotları ve mikserler aslında ayrı ayrı işler için üretilmiştir. Mutfak robotları genellikle mikserlerin ve blender’ların fonksiyonlarına sahiptir. Bu yüzden bazen birbirilerinin yerine kullanılabilir. Fakat blender ile hamur yapmak gibi bir hataya kesinlikle düşmeyin.
Bıçaklarınızı sık sık bilemiyorsunuz.
Çok fazla yemek pişirmeseniz bile bıçaklarınızı kesinlikle yılda iki ila dört kez bilemelisiniz veya bunun için profesyonel birinden yardım almalısınız. Bıçakları bir profesyonele bileterek soyulmaları ve kırılmaları engeller. Bıçakla beraber satılan çelik çubuklar da bıçaklarınızı keskinleştirmez sadece düzleştirir.
Malzemeleri önceden hazırlamıyorsunuz.
Yemek pişirmeye başlamadan önce malzemeleri hazır ederek hem zamandan tasarruf edersiniz hem de enfes tatlar ortaya çıkarabilirsiniz. Profesyoneller buna mizanplas diyor. Örneğin tarifte dövülmüş sarımsak bulunuyorsa ve diğer malzemelerin kavrulması sırasında sarımsağı soyup ezmeye çalışırsanız, tenceredeki yemeğiniz yanabilir.
Tavanızı yeterince ısıtmıyorsunuz.
Yemek yaparken önce tavayı ısıtıp sonra malzemeleri eklemelisiniz. Aksi takdirde yemeğinizin pişme süresi uzayabileceği gibi yanma riskiyle de karşı karşıya kalabilirsiniz. Bu yüzden tariflerde ocağın ya da fırının nasıl ayarlanması gerektiğiyle ilgili bilgi verilir. “Kısık ateşte” pişirilmesi gereken bir yemeği daha kısa süre yüksek ateşte pişiremezsiniz.
Yemekleri pişirirken tadını kontrol etmiyorsunuz.
Profesyoneller yemek pişirirken her aşamada mutlaka tadına bakılmasını tavsiye ediyor. Çünkü yeni bir malzeme yemeğin lezzetine farklı bir katman eklemek demek. Önemli malzemeleri ilave ettikten sonra tadına kesinlikle bakmalısınız.
Blender’a sıcak malzemeler koyuyorsunuz.
Bu işlemi profesyoneller yapsa da siz evinizde yapmayın. Çünkü blender’ın içinde biriken buhar basınç yapıp patlamaya neden olabilir. Sıcak sıvının etrafa saçılması ve sizin de elinizi yüzünüzü yakması oldukça büyük bir risk. Eğer illa sıcak malzeme koymanız gerekiyorsa blender’ın kapağını bir mutfak havlusuyla tutup cihazı düşür devirde çalıştırmaya başlayın.
Pişmemiş gıdaları hazır yiyeceklerle temas ettiriyorsunuz.
Çiğ tüketilebilen sebze ve meyveleri, çiğ et gibi malzemelerle yan yana aynı kabın içine ya da tahtanın üzerine koymak çok tehlikeli.
Bir yemeğe başlamadan önce tarifin tamamını okumuyorsunuz.
Ocağı açmadan önce tarifi baştan sona dikkatlice okuyup gereken tüm malzemeleri ve ekipmanı hazırladığınızdan emin olun. Çünkü yemek yapmaya başladıktan sonra bir malzemenin veya mutfak aletinin eksik olduğunu görmek biraz canınızı sıkabilir.
Buzdolabınızı sık sık temizlemiyorsunuz.
Buzdolabınızı en son ne zaman köşe bucak temizlediniz? Muhtemelen epey zaman oldu değil mi? Normalde buzdolabını haftada bir temizlemek en doğrusu. Fakat bunu yapamıyorsanız ayda bir kapsamlı bir temizlikten geçirebilirsiniz. Dolabın içinde bir şeyler döküldüğünde hemen silmeyi kesinlikle ihmal etmeyin.
Bıçaklarınızı doğru şekilde tutmuyorsunuz.
Genellikle bıçağın sapını parmaklarınızla sımsıkı sarıyor ya da işaret parmağınızı sapın üzerinden ileri doğru uzatıyorsunuz. Fakat bu tutuş biçimleri yanlış ve çok tehlikeli. Bunun yerine bıçağın keskin kısmının bir tarafına baş parmağınızı bir tarafına da işaret parmağınızı yerleştirip kalan üç parmağınızla da sapın üst tarafını tutmalısınız. Bıçağı tutarak daha düzgün kesimler yapabilirsiniz.
Meyvelerinizi buzdolabına mı tezgaha mı koyacağınıza karar veremiyorsunuz.
Aslında bu kafa karışıklığına hiç gerek yok. Buzdolabı raf ömrünü uzatmakla birlikte lezzet kaybına neden olabilir. Birçok meyve ise oda sıcaklığında daha leziz olur. Bu yüzden uzun süre saklamak istediğiniz meyveleri dolaba kaldırın, hemen tüketecekseniz tezgahın üzerinde bırakın.
Bıçaklarınızı çekmecede başıboş bırakıyorsunuz.
Bıçaklarınızı diğer mutfak aletleriyle birlikte karışık olarak bir çekmecede saklıyorsanız, keskin kısımlarını kesinlikle açıkta bırakmayın. Çünkü bu durumda yanlışlıkla elinizi kesebileceğiniz gibi açıkta kalan bıçaklarınızda kırılabilir. Bu yüzden bıçak koruma kılıflarını ya da ahşap blokları kullanabilirsiniz.
Baharatları ve otları yemeğe bir seferde ekliyorsunuz.
Yemek pişirirken malzemeleri azar azar eklemek hata yapma ihtimalinizi azaltır. Bu yüzden yemeğin her aşamasında tadına bakılır. Tek seferde bir tencere dolusu malzemeyi tatlandırmak isterken üstte kalanların çok baharatlı altta kalanların ise tatsız olmasına neden olabilirsiniz.
Ölçü kullanmıyor göz kararı yapıyorsunuz
Özellikle hamur işi yaparken ölçü kaşıklarını ve mutfak terazilerini kullanmaya çalışın. Çünkü örneğin bir tatlı kaşığı tarçının ne kadar olduğunu bilebilirsiniz ama kavanozu açıp döktüğünüzde o miktarı tutturamayabilirsiniz. Bu yüzden malzemeleri rastgele artırıp azaltmayın, bu özellikle kek gibi yiyeceklerde çok büyük bir hatadır.
Tavanızı gereğinden fazla dolduruyorsunuz.
Uzmanlar tavanın bir asansör gibi düşünülmesini öneriyor. Herkese yer olmalı ama kimse birbirine dokunup sıkışmamalı. Tavada da malzemeleri üst üste yığdığınız zaman hepsi yeterince ısınmaz ve iyi pişmez. Ayrıca pişme süresi uzayabileceği gibi yemeğin kıvamı da bozulur.
Etlerin buzunu tezgahın üzerinde çözdürüyorsunuz.
Etlerin buzlarının çözülmesi için oda sıcaklığında tezgahın üzerinde bırakılması hemen bakteri üretmesine neden olur. Bu yüzden eti güvenli bir şekilde çözdürmelisiniz. Bununda üç yolu var: Mikrodalga fırından faydalanmak, soğuk suya koymak ya da buzdolabının alt kısmında bekletmek. Fakat hangi metodu tercih ederseniz edin etinizi önce derin bir kaseye almayı unutmayın.
Bir süngeri uzun süre kullanıyorsunuz.
Süngerler mutfaktaki en pis eşyalardan biridir. Tüm temizliği onlarla yaptığımız için pek kirli olduklarını düşünmeyiz ama özellikle her gün kullanılan süngerler 30 kullanımdan sonra yenilenmeli. Çünkü süngerlerin üzerindeki bakteriler kolayca üreyip hızla yayılabilir.
Fırını yeterince ısıtmadan yemekleri pişirmeye çalışıyorsunuz.
Özellikle hamur işleri iyice ısınmadan fırına verildiği zaman düzgün pişmezler. Bu sebepten tariflerde “Fırını önceden ısıtın” denir. Sabırlı olup fırınınızın iyice ısınmasını bekleyin. Bu size zaman kaybı gibi görünebilir ama iyi ısıtılmış bir fırın yemeğinizi daha çabuk pişirir.
Yemeklerinize yeterince tuz eklemiyorsunuz.
Aşırı tuz tüketiminin sağlığa birçok zararı olduğu doğru. Bu sebeple birçok kişi yemeğe tuz eklerken çekiniyor. Ancak yemeğe yeteri kadar tuz eklenmeyince de lezzetinin ortaya çıkmasını engelliyor ve tatsız sonuçlar doğurabiliyor. Eğer doktorunuz tuzu yasaklamadıysa yapabileceğiniz bir şey yok. Fakat bir sağlık sorununuz yoksa tariflerde belirtilen tuz miktarını azaltmamaya çalışın.
Fırını fazla ısıtıyorsunuz.
Fırınınızı çabuk pişirsin diye tarifte belirtilen derecenin üzerine çıkarmayın. Bu şekilde yemeğiniz hızlı pişmediği gibi yanmasına neden olabilir. Pişirme, çeşitli kimyasal maddelerin ısı yardımıyla açığa çıkmasını sağlayan bir süreç olduğu için doğru sıcaklığa ve süreye ihtiyaç duyar.
Sadece tarife bakarak yemek yapıyorsunuz.
Yemek tarifleri hayatımızı kolaylaştırıyor elbette ama tarifine bakmadan hazırlayabileceğimiz birkaç yemeği de mutlaka bilmeliyiz. Havalı tarifler hazırlayacak kadar zamanınız ya da malzemeniz yoksa basit ve bilinen tarifleri pişirerek kısa sürede enfes yemekler yapabilirsiniz.
İnce porselenlerinizi bulaşık makinesine koyuyorsunuz.
Bir sürü vererek satın aldığınız porselen tabaklarınızı bulaşık makinesinde yıkamak yerine elinizde yıkamayı tercih edin. Çünkü, bulaşık makinesinin yüksek sıcaklığı tabaklarınıza zarar verip süslemelerini ve renklerini soldurabilir vb. Tembellik, daha büyük kayıplara yol açabilir.
Tavalarınızı yağlamıyorsunuz.
Özellikle yapışmaz tabanlı olmayan tavalara malzemeleri koymadan önce mutlaka zeytinyağı ya da tereyağı ile yağlamalısınız. Yoksa yemeğiniz tavanın dibine yapışabilir. Buna engel olmak için yağlı kağıdı da tercih edebilirsiniz. Özellikle fırın yemekleri için yağlı kağıt çok pratik bir yol olabilir.
Sık sık kapağı açıp pişmiş mi diye kontrol ediyorsunuz.
Yemeğiniz pişerken fırının veya tencerenin kapağını kontrol etmek için sık sık açarak pişirme süresini uzatıyorsunuz. Çünkü kapağı her açtığınızda fırının ya da tencerenin içindeki ısı dışarı çıkarak sıcaklığı düşürüyor ve bu da pişme hızını yavaşlatıyor. Yemeğinizi sürekli karıştırıp çevirmekten vazgeçin, bırakın yemeğiniz sakin sakin pişsin.
Yemekleri sıcak sıcak buzdolabına koyuyorsunuz.
Her ne kadar uzmanlar bu konuda fikir ayrılığına düşse de fırından yeni çıkmış veya ocaktan yeni alınmış bir yemeğin buzdolabına koyulmaması gerektiği konusunda herkes hemfikir. Yemeklerinizi 2 saate kadar oda sıcaklığında bekletebilirsiniz, bozulmazlar. Ayrıca daha kolay soğumaları için farklı kaplara da bölüştürebilirsiniz.
Hamur yoğururken çok küçük kaplar kullanıyorsunuz.
İster kek hamuru ister ekmek hamuru, ne olursa olsun küçük kaseler tercih ettiğiniz zaman un ve diğer malzemeler ortalığa saçılabilir. Bu yüzden karıştırma veya yoğurma işlemleri için mümkün olduğu kadar büyük kaseler kullanmaya çalışın.
Sebzeleri kurulamadan tencereye alıyorsunuz.
Birçok sebzenin yapısında bol miktarda su bulunur. Bir de o sebzeleri tencereye almadan önce iyice kurulamadığınız zaman yemeğiniz çok sulu olabileceği gibi sebzelerin üzerindeki su tenceredeki yağın patlamasına sebep olur. Eğer fazla vaktiniz yoksa, sebzelerinizi kağıt havluyla da kurulayabilirsiniz.
Salatanızın sosunu çok erken döküyorsunuz.
Malzemeyi marine etmekle soslamak aynı şey değil. Salatanızın sosunu erken dökerseniz yeşillikler diriliğini kaybedip ölürler. Son anda salata hazırlamaya vaktiniz olmayabilir. Zaman kazanmak için malzemeyi önceden hazırlayıp kenara koymak yeterli. Sosunu da servisten hemen önce dökebilirsiniz.
Eti pişirmeden önce yıkıyorsunuz.
Etleri pişirmeden önce yıkamanın iki sakıncası var. Birincisi etin yapısındaki su miktarı artacağı için tadının bozulmasına sebep olabilir. İkincisi ve en önemlisi ise etteki pişirildiği zaman kaybolan patojenler yıkandığında mutfağın farklı yerlerine yayılabilir. Doğru pişirildiğinde ise etteki zararlı maddeler ortadan kalkar.
Ellerinizi sadece işe başlarken yıkıyorsunuz.
Yemek pişirmeden önce elleri yıkamak doğru fakat yeterli değil. Yemek yaparken ellerinizi sabunla sık sık yıkayıp 20 saniye kadar akan suyun altında tutmalısınız. Özellikle tavuk gibi bir malzemeye dokunduktan sonra baharatları almadan, fırını veya çekmeceleri açmadan önce mutlaka ellerinizi yıkayın.
Aynı bıçağı bütün işlerde kullanıyorsunuz.
Aynı bıçağı sebzeler ve etlerde kullanmak sağlık açısından sakıncası, kesme tahtalarından bahsederken anlattıklarımızla neredeyse aynı. Ayrıca eti kemiğinden ayırmak, havucu soymak veya soğanı doğramak için gereken bıçakların her birinin kalınlığının ve keskinliğinin farklı olması gerektiğini unutmayın.
Yanlış yağ kullanıyorsunuz.
Farklı yağlar ısıya farklı tepkiler verir. Kısık ateşte pişecek yiyecekler için rafine olmamış bir yağ kullanabilirsiniz. Sağlıklı yağ arıyorsanız avokado, badem, Hindistan cevizi ve keten tohumu yağını tercih edebilirsiniz. Zeytinyağı çeşitleri ise farklı rafinasyon seviyeleri ile her yemeğe uygun olabilir.
Mutfak evyenizi yeterince temizlemiyorsunuz.
Aynı süngeriniz gibi evyenizi de yeterince sık temizlemiyorsunuz. Bu da mutfağınızda bakteri üremesine ve bu bakterilerin yiyecekler vasıtasıyla vücudunuza girmesine sebep oluyor. Bu sebepten dolayı evyenizi deterjan ve su yardımı ile haftada bir mutlaka temizleyin.
Alışveriş torbalarını geç boşaltıyorsunuz.
Alışverişten döndükten sonra poşetlerinizi eve gelir gelmez boşaltıp içindekileri uygun yerlere kaldırmalısınız. Özellikle dondurma gibi yiyeceklerin erimesine sakın izin vermeyin. Peynir, et gibi kolay bozulabilecek yiyecekleri de 2 saatten fazla dışarıda bırakmayın.
Mutfak termometresi kullanmıyorsunuz.
Mutfak termometresi yemeğinizin doğru sıcaklıkta pişip pişmediğini kontrol etmenizi sağlar. Bu da iki açıdan önemlidir. Birincisi doğru ısıda pişirme lezzet için oldukça önemli. İkincisi ise kırmızı etlerin pişirme dereceleri damak tadına göre değişse de örneğin tavuğun standart bir sıcaklığa kadar iyice pişirilmesi gereklidir. Termometre de bu ısıyı kaçırmanıza engel olur.
Marketten aldığınız paketli etleri doğrudan sepete atıyorsunuz.
Bunun yerine etinizi sepete koymadan önce manav reyonundaki gibi şeffaf bir torbaya yerleştirmelisiniz. Eve döndüğünüzde zaman da etinizi buzdolabına yerleştirmeden önce bu torbayı çıkarmayın. Torbayla birlikte dolabınızın en alt rafına yerleştirin.
Su ekliyorsunuz.
Tariflerde belirtilen miktarın üzerinde yemeklerinize su eklemeyin. Çünkü bütün yemeğin lezzetini ve kıvamını bir anda götürür. Üstelik birçok malzeme pişerken kendi suyunu salar. Bu yüzden yemeklerin çoğuna su eklemek gerekmez. Ayrıca tariflerde su yerine et suyu, meyve suyu ve süt gibi lezzetli sıvılar da tercih edebilirsiniz.
Mutfak saatinizi kullanmıyorsunuz.
Özellikle de fırında hamur işleri pişirirken mutfak saatini ayarlamak çok önemli. Unutacağınızı düşünmezsiniz ama yüksek ihtimalle unutacaksınız ve fırındaki böreğiniz, kekiniz yanana kadar pişer. Alarmı ayarlayın ve her türlü riskten uzak olun.
Eti pişirdikten sonra dinlendirmiyorsunuz.
Eti dinlendirmek demek kesmeden önce ılınmasını beklemek demek. Bunun için eti ızgaradan veya tavadan bir tahtanın üzerinde alıp, gevşek bir biçimde folyoya sarmalısınız. Böylede etiniz dinleneceği için daha sulu olur ve kurumaz.
Yönergeleri dikkate almıyorsunuz.
Yeni bir mutfak aleti aldığınızda kullanım kılavuzunu okumadan bir kenara atıyorsanız büyük hata yapıyorsunuz. Çünkü bu kılavuzlarda temizlik, güvenlik vb. birçok konuda önemli uyarılar yer alıyor. Kullanma kılavuzlarını mutlaka okuyun, hatta ihtiyaç duyuyorsanız saklayın.
Unu elemiyorsunuz.
Yemek pişirirken unu elemediğiniz zaman topaklanmalara yol açar. Özellikle, bir sos hazırlarken bu problemle karşılaşılır. Unu elemediğiniz için sosunuzda çok fazla topak oluştuysa mikser yardımıyla bu sorunu çözebilirsiniz.
Makarnayı uzun süre haşlıyorsunuz.
Hiçbir şey makarna gibi bir yemeği hamur edemez. Eğer makarnayı uzun süre haşlarsanız pişirmeyi durdurmak için birkaç dakika soğuk suda bekletin. Üzerine sos eklediğinizde tekrar ısınacaktır. Ayrıca sebzeli makarna yaptıysanız ve fazla haşlayarak hamur kıvamına geldiyse sebzelerinizi çorba olarak değerlendirebilirsiniz.
Fırın yemeklerinde yağlı kağıt kullanmıyorsunuz.
Yağlı kağıt kullanmadığınızda yemekleriniz tepsiye yapışıp parçalanır. Bunu engellemek için yağlı kağıt pratik bir çözüm yoludur.
Sebzeleri çok fazla pişiriyorsunuz.
Gereğinden fazla pişirdiğiniz sebzeler ya çok kuru ya da dağılacak kadar yumuşak oluyor. Çok fazla pişirdiğiniz sebzelerinizi buzlu suda bekletin. Yenilebilir hale gelmesi içinde sıcak suda tekrar ısıtın.
Soğuk malzemeler kullanıyorsunuz.
Yemek hazırlarken malzemeleri oda sıcaklığı ısısında kullanmalısınız. Sıcak malzemelerin birlikte karıştırılması kolay olmayabilir. Ayrıca, yemeğin veya tarifin kıvamını ve tadını da bozabilir.
Izgaralarınızı temizlemiyorsunuz.
Her ne kadar ızgarada yemek pişirirken olmasa da temizlerken can sıkıcı olabilir. Izgarada biriken artıklar nedeniyle pişirdiğiniz yemeğin yapışmasına ve yırtılmasına neden olur. Fakat, temiz ızgara daha güzel yemekler hazırlamanıza yardımcı olur. Bu yüzden ızgarayı, her pişirme sonrası temizlemek işinizi kolaylaştırır.