Küçük çocukların yemesi yasak çünkü...

Yemek sadece beslenme ya da keyif amaçlı tüketilen yiyeceklerden ibaret değil; başlı başına bir kültür. Üstelik bu kültür dünyanın neresinde bulunduğunuza göre şaşılacak derecede farklılık gösteriyor.

Bir ülkede kabalık olarak görülen bir hareket diğerinde iltifat addediliyor. Bizim için gayet normal olan bir hareket, başka bir toplumda kesinlikle kabul edilemezler arasında yer alıyor.

Sizin için dünyanın dört bir yanından okurken epey şaşıracağınız yeme içme kuralları derledik. Yurt dışına çıkmadan önce bu uyarıları mutlaka değerlendirin.

Çin'de balık yerken kılçığın bir tarafını yedikten sonra balığı döndürmek kötü şans getirecek bir hareket olarak görülür ve hoş karşılanmaz. Balık çevirmenin bir geminin alabora olmasına sebep olacağına inanılır. Bunun yerine balığın bir tarafını yedikten sonra kılçığı kaldırıp alarak yemeğinize devam edebilirsiniz.

Balık konusunda oldukça hassas olan Çinlilerin bir diğer hassasiyeti de yemek yerken geğirilmesidir. Ancak bizdekinin tam aksine yemekte geğirmek bir beğeni ifadesidir. Ne kadar çok geğirirseniz yemeği o kadar beğenmiş ve pişiren kişiye o kadar iltifat etmiş olursunuz.

Hindistan'da da geğirmek benzer duyguları ifade eder. İnuitler ise beğenilerini yellenerek ifade ederler.

Yemek tabağının tamamen boşalmış olması her kültürde farklı anlamlara gelir. Hindistan ve Japonya'da tabağınızdaki her şeyi yerseniz bu yemeği beğendiniz demektir. Ancak Çin'de yemeği tamamen bitirmek ev sahibinizin sizi yeterince doyurmadığı anlamına gelir. Masadan kalkmadan bir lokma olsun tabağınızda bırakmalısınız.

Japonya'da yemek çubukları asla pirince saplanmaz. Bu hareket sadece karnı aç ruhlara yemek sunulan cenazelerde kabul edilebilir. Üstelik pirince saplanmış çubuklar cenazelerde yakılan tütsüleri hatırlattığı için masada gergin anlar yaşanmasına neden olabilirsiniz. Çin'de de benzer bir kural geçerlidir.

Japonya'daki bir diğer kural da yemeğin bir çift çubuktan diğerine asla aktarılmamasıdır. Çünkü Japonya'daki cenaze merasimlerinde kemikler çubuklar arasında taşınır. Yemeğe de aynı şeyi yapmak tabu olarak değerlendirilir.

Japonya'dan devam edersek, suşi yemenin çok sayıda kuralı vardır. Pirinç doğrudan soya sosuna batırılmaz, ortak tabaklarda çubukların kalın uçlarıyla yemek almak gerekir, suşi ısırılıp tabağa geri bırakılmaz, zencefil lokmalar arasında yenir ve daha neler neler…

Bu sıkı kurallara karşılık Japonya'da özellikle ramen gibi sulu yemekleri ve çorbaları tüketirken höpürdetmek çok normaldir. Böylece hem yemeğin tadının daha iyi anlaşılacağı, hem de çok sıcak olan yiyeceğin kolayca soğutulacağı düşünülür.

Nijerya'da yaşayan Kagoro kabilesinin kurallarına göre, kadınların kaşıkla yemek yemesi yasaktır. Bir kadının yemekte kaşık istemesi bile düşünülemez. Çünkü kaşıkların kadınları isyana sürükleyebileceği inanışı yerleşmiştir.

Tayland'da yemek yerken çatalınızı kesinlikle yiyeceğinize batırıp ağzınıza sokmayın. Çatal yemek yemek için değil tabaktaki malzemeyi kaşığa ittirmek için kullanılır. Yemeğinizi çatal yardımıyla kaşığa doldurduktan sonra yiyebilirsiniz. Çatalla yemek yemek alt sınıfların yaptığı bir iş olarak görülür.

Kore'de yemeğe başlamak için öncelikle masadaki en yaşlı kişinin ilk lokmasını almasını beklemeniz gerekir. Keza yeme hızınızı da aynı kişiye göre ayarlamalısınız. Bu kişiler ikiz olsa bile birkaç dakika büyük olan yemeğin hızını belirler. Eğer sizden büyük biri size içecek ikram ederse bardağı iki elle tutarak kabul etmeniz gerekir.

Kore'de içeceklerle ilgili bir başka kural da kişinin kendi içeceğini kendisinin doldurmamasıdır. Kendi bardağınızı doldurursanız yaptığınız şey saygısızlık olarak görülür. O nedenle birlikte yemek yediğiniz kişilere göz kulak olup boşalan bardaklarını doldurmanız iyi olur. Aynı şeyi onlar da size yapacaktır.

İngilizlerin çay ritüelleri malum... Çay içerken uyulması gereken kurallar oldukça önemlidir. Çayı karıştırırken kaşık fincanın kenarlarına asla değmemelidir. Kaşık fincanın içinde bırakılmamalıdır. Fincanın sapıyla aynı yöne bakacak şekilde fincan tabağına yerleştirilmelidir.

İngiltere'de çorba içerken de uyulması gereken kurallar vardır. Çorba kasesi karşıdaki kişiye doğru eğilir, kaşık da karşıya doğru ittirilerek minicik bir çorba damlasıyla doldurularak ağza götürülür.

Jamaika'da konuşmaya henüz başlamamış çocukların tavuk yemesine izin verilmez. Çünkü küçük çocukların tavuk yediği takdirde asla konuşamayacağına inanılır.

Dakiklik birçok kültürde önem verilen davranışlardandır ancak Tanzanya'da yemek davetine tam söylenen saatte gitmek ev sahibine hakaret sayılır. Saygısızlık yapmak istemiyorsanız 20 dakika geç gitmelisiniz.

Kazakistan'da çay içerken bardağınız doldurulmuş halde gelirse hızla toparlanmaya başlayın çünkü ev sahibi size gitmenizi istediğini söylemeye çalışıyordur. Çayınız yarım geldiyse ise hiç korkmayın, misafirliğe keyifle devam edebilirsiniz.

Bedevilerde kahve ikram edildiğinde fincanı iade ederken sallamanız gerekir. Böylece "Bu kadarı bana yetti" demiş olursunuz. Eğer bunu yapmazsanız fincan üstüne fincan içmek zorunda kalabilirsiniz.

İtalya'da cappuccino asla yemeklerden sonra içilmez. Daha doğrusu İtalyanlar yemekten sonra hiçbir sütlü içeceği tüketmezler çünkü süt sindirimi engeller. Bunun yerine sade kahve içebilirsiniz. Elbette cappuccino söylediğinizde başınıza bir iş gelmez ama turist olduğunuz çok net belli olur.

İtalyanlar parmesan ve mozzarella gibi peynirleriyle gurur duyarlar ama bu peynirleri deniz ürünleriyle bir araya getirmenin ortaya bir mutfak felaketi çıkaracağına inanılır. O nedenle bu hareketten kesinlikle kaçınmak gerekir.

Şili'de elle yemek yemek pek hoş karşılanmaz. Hamburger, pizza, kızarmış tavuk gibi genelde elle yenen yemekler bile bu ülkede çatal kaşıkla yenir.

Şili'nin aksine Hindistan'da yemeği elle yemek gerekir. Yemeğe oturmadan önce eller iyice yıkanır. Lokmalar mutlaka sağ elle alınır. Yemeğin avuçlara değmesi ya da parmakların ağza girmesi de söz konusu olamaz. Yemek yiyen kişi lokmasını parmak uçlarıyla alıp başparmağının desteğiyle ağzına yuvarlar.

Mısır'da ve Portekiz'de yemek yerken tuz ve karabiber istemek çok büyük bir saygısızlıktır. Yemeği yapan kişinin ortaya çıkardığı lezzeti beğenmediğiniz anlamına gelir.

Rusya'da yemek yerken ellerinizi kucağınıza koymaktan kaçınmalısınız çünkü bu hareket görgüsüzlük addedilir.