Japonya'da tüketimi zorunlu! Üzerine süt döküp fırına koyarsanız...
Japonya'da tüketimi zorunlu olan mor ekmek, bu yıl Ramazan pidelerine uyarlanacak. İçeriğinde bulunan mormiks karışımıyla bağışıklık güçlendirdiği bilimsel olarak kanıtlanan mor ekmeğin evde kolaylıkla hazırlanabileceğini belirten ekmek uzmanı Mine Ataman, mor ekmeğin birçok hastalığa iyi geldiğini, satın alınan ekmeklerin 100 derece fırında 2-3 dakika bekletilmesinin virüsleri öldüreceğini belirtti.
Japonya'da tüketimi zorunlu olan mor ekmeğe Türkiye'de de ilgi her geçen gün artıyor. İstanbul Üniversitesi Beyin ve Biyoteknoloji Araştırma Merkezi’nin on yıllık araştırmaları sonucu Prof. Dr. İhsan Kara ve ekibi tarafından geliştirilen mor ekmek, Türkiye'nin birçok yerinde fırınlarda satışa sunulmaya başlandı. Birçok farklı üründe denenen mormiks karışımı pideyle buluşturuldu. Ramazan ayında fırınlarda mor pideler raflarda yerini alacak.
Ramazan'da fırınlarda ilk kez mor pidelerin satışa sunulacağını belirten ekmek uzmanı Mine Ataman, evde yapılabilecek mor pide ile bağışıklığın desteklenebileceğini söyledi. Ekmek üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen Ataman, vatandaşlara sağlıklı ekmek tüketme noktasında uyarılarda bulundu.
Yaklaşan Ramazan ayı öncesinde bağışıklık güçlendiren pide hazırlayan Ataman, "Bu zamana kadar aslında hep geleneksel Ramazan pidesini anlatıyorduk. Ama bu hem korona virüsün etkilerine karşı hem de sağlıklı olması amacıyla mor meyvelerin kabuklarından içeriğinden hazırlanan mormiks ile ilgili bilimsel çalışmalar var. Bu mor bir tozu pidemizin içine kattığımız zaman tansiyonu dengeliyor. Şeker hastalığını dengeliyor. Özellikle bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Antioksidan özelliği çok yüksek bilimsel olarak kanıtlanmış bir çalışma, bu bakımdan biz de bu yıl ilk defa pideye bu tozdan ekliyoruz ve dünyada ilk defa mor renkli pidemiz olacak. Geleneksel Ramazan pidesi bu yıl mor olarak tüketicilerimizin evlerinde iftar sofralarını, sahur sofralarını lezzetlendirmiş olacak" dedi.
Mor renkli sebzelerden bilimsel yöntemle elde edilen ve antioksidan özellikte olan mormiks karışımıyla çok sayıda ürün hazırlanabileceğini belirten Ataman, "1 ay boyunca iftarda ve sahurda hep evimizde Ramazan pidesi olacak. Biz de fırıncılar olarak mor pideyi yapıyoruz. Sağlıkla ve keyifle tüketsinler, bir taraftan da bağışıkları güçlensin diye. Evde pide yapmak esasında çok basit, ekmek yapmayı biliyorlarsa ekmek yapma yönteminden iki tane farklılığı var” dedi ve şöyle devam etti:
"Birincisi hamuru daha çok yoğuracaklar. Eğer normal ekmeği 15 dakika yoğuruyorlarsa pideyi 25 dakika. İkincisi de pidenin hamuru biraz daha yüksek ısıda pişmesi gerekiyor. Çünkü kabarık pide gözenekli yerleri elde edebilmek için, eğer normal ekmeği 200 derecede pişiriyorlarsa bunu 230 derecede pişirmemiz gerekiyor. Hamurunun daha çok cıvık olması gerekiyor. Hemen hemen ekmek yapmayı bilen herkes onu da çok rahat yapabilir. Eğer elinde mor toz yoksa bunu da şöyle yapabilir. Kırmızı soğanı, kırmızı turpu, kırmızı lahana pancarını blender'da öğütebilirler. Daha sonra suyunu pideyi yoğururken su olarak kullanabilirler. Yine aynı bağışıklık sistemini güçlendiren bir pide elde etmiş olurlar. Biz mor ekmeği zaten yapıyorduk. Artık raflarda mor pidelerde olacak."
Pidenin satın alındıktan sonra üzerine süt dökerek 100 derecede 2-3 dakika mutlaka ısıtılması gerektiğini belirten Ataman, "O zaman pidenin üstünde virüs filan hiçbir şey kalmıyor. Hem pidesini yiyecek hem de içi rahat edecek şekilde tüketebilir. Çocuklar pidenin renginin kırmızı olması nedeniyle çok eğleniyorlar. Bir anda kırmızı bir ekmekle ile karşılaşıyorlar. Bir de zaten hamuru yoğurmak insan eli için de çocuk eli için de inanılmaz bir terapi. Zaten çocuklarımız hep kreşlerde böyle kalın ince motorları geliştirsin diye oyun hamurlarından sürekli aktiviteler yapıyorlardı. İşte bakın evlerde artık Ramazan ayı boyunca aktivite yapma zamanı. Ramazan pidesi hamuruyla, ekmek hamuruyla istedikleri kadar aktivite yapabilirler. Daha sonra da mis gibi pişirip lezzet ve sağlıkla tüketebilirler" ifadelerini kullandı.
Sağlıklı ekmek tüketiminin önemine dikkat çeken Ataman, "Ekmeğin bizim 12 bin yıllık tek dostumuz olduğunu gördük. Süreç öncesinde herkes ekmek yemeyin diye konuşurken şimdi herkes evinde ekmek yapıyor. Bu da çok keyifli bir gelişme. Mümkün olduğunca tam tahıllardan ekmek yapsınlar. Becerebiliyorlar ise elbette ekşi maya ile ekmek yapmaya çalışsınlar. Mayalandırma sürecini uzatsınlar. Az maya koysunlar, sabah yoğurdukları hamuru akşama ekmek yapsınlar" ifadelerini kullandı.
Ekşi mayanın evde kolaylıkla hazırlanabileceğini ve çok sağlıklı olduğunu bildiren Ataman şunları söyledi:
"Bir bardağın içine un ve su koyarak karıştırın, yoğun çorba kıvamını elde etmiş olun. Bu karışımın üstünü kapatın. Oda sıcaklığında evinizde bir yerde bekletin. Günde 2 defa yanına gidip o karışıma un ve su ekleyin. Bunu yaparken püf noktası; kıvamının hep aynı kalması. Bunu yaptıktan sonra muhtemelen 7-8 gün sonra o karışım köpük köpük olmaya başlayacak. Gözenekler oluşarak kokmaya başlayacak. Bu da bize şunu gösteriyor; ben artık maya oldum. Ben artık hamuru kabartabilirim. Hamura lezzet verebilirim. Evde ekşi maya yapılması çok kolay. Mayanın ömrü 24 saat. 24 saat içerisinde doğuyor, büyüyor ve ölüyor. 24 saatte acıkıyor. Beslemeyi unutmasınlar."