Cezvede değil fincanda pişiriyor, siparişlere yetişemiyor
Bursa’da çay ocağı işleten Murat Ömür’ün, Arnavut kökenli müşterisinin özel isteği üzerine yapmaya başladığı ‘isli kahve’, farklı lezzetiyle beğeni topluyor.
Bursa’da çay ocağı işleten Murat Ömür’ün, Arnavut kökenli müşterisinin özel isteği üzerine yapmaya başladığı ‘isli kahve’, farklı lezzetiyle beğenildi.
Bursa Fidan Han’da ikinci kuşak çay ocağı işletmecisi Murat Ömür, 20 yıl önce Arnavut bir müşterisinin özel isteği üzerine Türk kahvesini fincanda pişirmeye başladı. Farklı lezzeti ve sunumuyla bölgedeki esnafın da ilgisini çeken kahveye talep her geçen gün arttı.
Fincanda pişen kahve son olarak, ünlü internet fenomeni gurme Ömür Akkor’un dikkatini çekti. Kahveyi beğendiğini takipçileriyle paylaşan Akkor fincanda pişirilen kahveye isli kahve ismini verdi. Böylece adını bulan kahvenin tadına bakmak isteyen vatandaşlar Türkiye’nin birçok ilinden Fidan Han’a akın etti.
İsli kahve yapmayı 10 yıl önce Ahmet Zümrüt’ten öğrendiğini belirten Murat Ömür, şunları söyledi: "10 yıl önce böyle bir kahvenin varlığından haberdar değildik, Arnavut kökenli esnafımız Ahmet Zümrüt bizim ufkumuzu açtı. Bir gün elinde fincanıyla geldi ve ‘Ben bundan sonra böyle bir kahve istiyorum’ dedi. Babam da sağolsun kimseyi kırmaz, onun istediği kahveyi onun tarifiyle pişirdi."
Kahve yapılırken cezve ve kaşık kullanmadıklarının altını çizen Ömür, kahveye tadını fincanın verdiğini söyledi.
Fincanların yurt dışından geldiğini ifade eden Murat Ömür, "Bu kahvenin en büyük özelliği cezve ve kaşık kullanılmaması. Bu fincanlar kahveyi, şekeri tadında alıyor, biz karıştırmıyoruz. Soğuk suyla kısık ateşte pişiriyoruz. Fincan senin verdiğini değil, alabildiğini alıyor. Bu kahve lezzetini de buradan alıyor. Ateşe dayanıklı porselen bardaklarda yapıyoruz. Kahve, istediği gibi kısık ateşte pişiyor" diye konuştu.
Müşterilerin kahveyi özellikle isli bardakta istediğini beliren Ömür, "Kahveyi fincanda direkt pişirdiğimiz için fincanın etrafında kararmalar oluyor, biz bu kararma insanları rahatsız eder diye düşündük. Ancak yeni fincanları kullandığımızda insanlar, ’Bu kahve İsli Kahve değil biz o kahveden istiyoruz’ diyorlar” dedi.