Dünyanın en 'iğrenç' yiyecekleri... Bu müzede dolaşmayı mideniz kaldırmayabilir

İğrenç Yiyecekler Müzesi’nde birçoğumuzun adını bile duyduğunda yüzünü ekşittiği ancak dünyanın çeşitli yerlerinde sofraların baş köşesinde yer alan yiyecekler sergileniyor.

İsveç’in Malmö şehrinde ekim ayında açılan müze şimdi de ABD'de ziyaretçilerle buluşuyor.

Şu an Los Angeles'ta bulunan serginin küratörü Samuel West, bu seçkiyi hazırlarken amacının kafa karıştırmak olduğunu söylüyor.

West, hangi yiyeceği lezzetli hangisini tiksindirici bulduğumuzun öğrenilen bir olgu olduğunu ve değişebileceğini belirterek, müze ziyaretçilerinin böcek eti ya da laboratuvarda üretilmiş et gibi yavaş yavaş yaygınlaşmaya başlayan daha sürdürülebilir besin kaynaklarını da tatmalarını istiyor.

Associated Press’e konuşan West, “İğrenme insanlarda var olan altı temel histen biri. İğrenmenin evrimsel fonksiyonu, sağlığımız için tehlikeli olabilecek zehirli ya da bayat yiyeceklerden kaçınmamızı sağlamak. Ancak neyi iğrenç bulduğumuz kültürel olarak öğrendiğimiz bir kavram” diyor.

Serginin amacının ziyaretçilerin aklında “Belki de benim iğrenç bulduğum bir şey aslında lezzetlidir” sorusunu uyandırmak olduğunu da vurgulayan West, insanların tiksinmenin objektif bir ölçütü olmadığını anlamasını istediğini belirtiyor.

80 parçanın sergilendiği müzede Peru’dan kurbağa smoothie’leri, Çin ve Kore’de tüketilen ve bebek farelerden yapılan bir şarap, İsveç’in ağır kokulu ringa balığı turşusu “surstromming”, İtalya’nın Sardunya adasından kurtlu “casu marzu” peyniri gibi yiyecekler var.

Yiyeceklerin bazılarının kokuları o kadar yoğun ki özel cam kavanozlarda saklanmaları gerekiyor.