Komisyon ziyaretten neden memnun kaldı?

BAŞBAKAN Tayyip Erdoğan’ın Brüksel ziyareti ile ilgili Komisyon kulislerinden gelen yorumların olumlu olduğunu söylemek, o ziyaretin kamuoyuna yansıyan yüzünü göz ardı ettirmemeli.

Evet, Başbakan Erdoğan’ın ziyaretinden sonra Komisyon çevrelerinden gelen değerlendirmeler ılımlı ve olumluydu genelde.

Bunun iki nedeni var.

Birincisi Komisyon Türkiye’nin üyeliği konusunda Avrupa kurumlarında en olumlu tavır gösteren ve Türkiye karşıtlarını dengeleyen organdır.

Son dört yıldan beri ilk kez Başbakan Erdoğan’ın Brüksel’e gitmiş olması, reformlara devam edileceği sözü vermesi, yeni bir başmüzakereci atanması son iki yıldan beri Türkiye’nin Avrupa yolunda adım atmadığını söyleyenlere karşı Komisyon’un elini güçlendiriyor. "Bakın Türkiye Hükümeti Kürtçe televizyon kanalını açtı, reformlara hız vermek istiyor, yeni görüşmeci atadı" diyecekler.

ENERJİ FASLI AÇILABİLİR

KOMİSYON
çevrelerinin "ziyaret olumlu geçti" demelerinin, görüntünün böyle olmasına gayret göstermelerinin ikinci en önemli nedeni ise Türkiye ile enerji konusunda işbirliğinin sağlanması.

Rusya-Ukrayna krizi nedeniyle kışın en soğuk günlerinde gazsız kalan Avrupa’nın gündeminde enerji sorununa çözüm en önemli madde.

Önceki gün Brüksel’de toplanan Sanayi Komitesi, bir rapor açıkladı ve Avrupa’nın enerji politikaları için yeni önerilerde bulundu. Nabucco projesinin zaman kaybetmeden hayata geçirilmesi de bu öneriler arasında.

Başbakan Erdoğan’ın, Nabucco ile enerji faslının açılmamasını ilişkilendirmesine Komisyon sessiz kaldı ama "Türkiye de Rusya gibi enerjiyi siyasallaştırıyor mu" sorusu da Avrupa gündemine girdi. Almanya Ekonomi Bakanı Michael Glos’un, Türkiye’nin AB ile müzakere sürecini Nabucco’ya ilişkilendirmesinin siyasi şantaj olduğunu söylemesi gibi.

Ama bir gerçek daha var. Avrupa Birliği enerji faslını önümüzdeki dönemde açabilir.

Nabucco projesiyle ilgili olarak kurulan şirketin Müdürü Reinhard Mitschek, Ocak başında İstanbul’da bir grup gazeteciye projeyi tanıtırken bu konuda bir iddia ortaya attı.

Mitschek Brüksel’de Komisyon yetkilileri ile görüştüğünü ve kendilerine "Enerji faslı açılacak mı?" sorusunu yönelttiğini söyledi.

Komisyon çevrelerinden gelen yanıt "Evet"di.

Evet ama bu konunun siyasallaştırılması, pazarlıkları zora sokabilir. Yapılan açıklamalar önemli.

HİÇBİR ŞEY DE OLMAYABİLİR

TÜRKİYE,
Avrupa Birliği sürecine dönüyor mu? Reformlar konusunda samimi mi? Bunu sadece Avrupalı değil ben de öğrenmek istiyorum.

Başbakan Brüksel’de verdiği mesajlarda yerel seçimlerden önce Avrupa konusunda fazla bir şey beklenmemesini söyledi.

Sadece Türkiye için değil Avrupa’nın da bu yıl kritik tarihleri var. Avrupa Parlamentosu, Türkiye raporunu Mart’ta oylayacak. Haziran’da parlamento seçimleri var. Türkiye’ye müzakere için yeşil ışık yakan parlamento değişecek. Bu süreç Avrupa Parlamentosu parlamenterlerinin diken üzerinde oturdukları, iç kamuoyu baskılarının her şeyi belirleyeceği, popülizmin ağır basacağı bir süreç olacak. Parlamentonun giderayak Türkiye’nin hoşuna gitmeyecek bazı adımları atması ihtimali de yüksek. Ayrıca Komisyon da bu yıl değişecek. Barroso yeniden aday ama başka olasılıklar da gündeme gelebilir.

Bu yıl Avrupa kamuoyu Türkiye’ye, her zamankinden daha fazla bakacak, daha çok ilgilenecek. Komisyonun tepkisi kadar kamuoyunun da tepkisi önemlidir derken bunu kast ediyorum. Çünkü bu yıl, Türkiye-AB ilişkilerinde hem Türkiye hem de Avrupa kamuoyunun ağırlığı daha fazla hissedilecek.

Gerçekten AKP reform sürecini canlandıracak mı, bunun için gerekli toplumsal uzlaşma arayışını ciddiye alacak mı, yoksa tribünlere mi oynanacak merak ediyorum.
Yazarın Tüm Yazıları