Kıbrıs ve gerilim

PAZAR günü yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri öncesinde Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ilginç bir gelişme var.

Meydanları dolduran çözüm yanlısı Kıbrıslı Türkler, daha önceki mitinglerde yaptıkları gibi Denktaş’ı hedef almıyorlar artık, ne de onun çizgisini savunan adayları.

Papadopulos’un uzlaşmazlığını kınayan sesler yükseliyor.

Denktaş’a karşı ‘İnadına çözüm’ sloganlarını atanlar, şimdi Papadopulos’a karşı ‘inadına barış’ diyorlar.

Kıbrıs Türklerinin barış ve çözüm isteklerinin önüne dikilen en güçlü rakip Papadopulos.

Papadopulos, sadece Kıbrıs Türklerinin değil, Türkiye’nin de çözüm çabalarının önünü tıkıyor.

* * *

MEHMET Ali Talat
, bir sohbette Denktaş’a neden karşı olduğunu anlatırken, ‘Rumların uzlaşmadan kaçtıkları gerçeğinin görülmesini engelliyor’ demişti.

Pekiyi, Türkler Annan Planı’na ‘evet’ diyerek çözümden yana olduklarını gösterince Papadopulos teşhir oldu mu? Evet.

Papadopulos’un, Avrupa Birliği üyeliğinin arkasına sığınarak Kıbrıs’ı kendi gündemine tabi kılmaya çalıştığı Avrupa Birliği kurumlarında fark ediliyor.

Uzlaşma yollarını tıkadığı, Kıbrıslı Türkleri haklarından mahrum etmeye çalıştığı görülüyor.

Ama uzlaşmaya yanaşmadığı için uluslararası platformda Denktaş’a verilen tepkiler, Papadopulos’a veriliyor mu?

Hayır.

Bu eşitsizlik, bu adaletsiz yaklaşım KKTC’de meydanlardan Papadopulos’a karşı sloganların yükselmesine neden oluyor.

Onun şovenizmi, Türkiye’de de sinirleri bozuyor.

Savunma refleksini güçlendiriyor, çözüm dinamiklerini zora sokuyor.

Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Norveç’teki konuşmasına kadar yansıyan Batı’ya haddini bildirme eğilimini pompalayan siyasi iklim, Avrupa Birliği konusundaki adımlarımızı yavaşlatan önemli bir engel değil mi?

Buradaki Avrupa karşıtları ile Avrupa’da Türkiye’nin üyeliğini istemeyen çevrelerin arayıp da bulamadıkları bir ortam bu.

* * *

PAPADOPULOS
şovenizmine nasıl yanıt verilmeli?

Şovenizmi şovenizmle mi aşacağız? Hayır, bu çıkar yol değil.

Kardak’taki son kriz girişiminin Türk ve Yunan hükümetlerinin siyasi sağduyuları sayesinde atlatılması en iyi örnek.

Yanlışa doğru ile yanıt vermek.

Kıbrıs’ta da yapılması gereken bu. Papadopulos şovenizminin peşinden sürüklenmemek.

Benim gördüğüm kadarıyla, Avrupa Birliği’nin tavrı konusunda ne kadar hayal kırıklığı yaşasalar da, KKTC’de barış ve çözüm için bugüne kadar çaba harcayanlar, bundan sonra da aynı çabayı sürdürmeliler. Zaten öyle de yapıyorlar.
Yazarın Tüm Yazıları