Kaçak göç krizi

CUMARTESİ akşamı Atina’da büyük bir törenle açılan yeni Akropolis müzesi gerçekten güzel. İki ay önce Akdeniz’de Teke yarımadasında Likya konfederasyonu kentlerini dolaşmıştım. Aynı dönemlerde ayrı coğrafyadaki insanların benzerlik ve farklılıklarını karşılaştırabilme imkanı verdi bana Akropol Müzesi.

Atina’da başka karşılaştırmalar yapma imkanı da buldum. Son gelişimden bu yana Atina’nın büyük bir sorunla uğraştığını kentin bazı mahallelerinden geçerken fark ettim.

Kaçak göç tehdit edici bir boyuta ulaşmış. Son bir yılda Yunanistan’a gelen kaçak göçmen sayısı 145 bin. Şu an ülkede bir milyona yakın kaçak göçmen olduğu söyleniyor. Kentin bazı bölgeleri, Irak ve Afganistan’dan gelenler yerleşmeye başladığı için yerleşik nüfus tarafından terk ediliyor.

Avrupa’ya geçmek isteyenlerin Patras’ı "karton kent" haline dönüştürdüğü ileri sürülüyor. Karton kent demelerinin nedeni burada insanların kartonlar içinde yaşamaya çalışmaları.

Ta Nea Gazetesi, hükümetin kaçak göçmenler için kamplar kuracağını haber verdi. Kullanılmayan onbir askeri üssün bu iş için ayrılacağını ileri sürdü gazete.

Yunanistan’ın ciddi bir göç sorunuyla karşı karşıya olduğunu, Atinalı arkadaşlarımın tavrından ve "gece şuraya gitme, bu yoldan geçme" gibi şimdiye kadar hiç duymadığım uyarılarından anlıyorum.

Gerçeğin bir başka yüzü daha var. Bu ay başındaki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde ağır yenilgiye uğrayan Yeni Demokrasi Partisi’nin, aşırı sağ Laos’a kaçan oyları geri almak için göç meselesini öne çıkardığı yorumlarını da duydum.

***

KARAMANLİS
Hükümeti, Parlamentoda zor durumda çoğunluğu sadece bir milletvekili ile sağlıyor. 300 sandalyeli parlamentoda 151 milletvekilinden ikisinin istifası hükümetin azınlığa düşmesi için yetiyor. Bu durum iktidarın tepesinde Demokles’in kılıcı gibi sallanıyor. Ekonomik kriz ile zaten sarsılan hükümet, Avrupa seçimlerinde uğradığı kayıptan sonra erken seçim seçeneğine daha sıkı sarılmış durumda.

Hükümet dayanabilirse en geç mart ayında erken seçimlere gidilecek. Müzenin görkemli açılışını hükümetin bir gövde gösterisi haline getirmesi, kaçak göç meselesine büyüterek sahip çıkışı ülkenin seçim ortamına girmiş olduğuna bağlanıyor.

Böyle ortamlar Yunanistan’da milliyetçi dalganın kabarması anlamına geliyor. Bu nedenle Başbakan Tayyip Edoğan’ın müze açılışına gelmesi gibi, bu ziyareti ertelemesi de büyük haber oldu.

Cumartesi günü ziyaretin iptal edileceği açıklanana kadar bütün televizyonlar 45 dakikalık baş başa görüşmede Karamanlis’in, "son zamanlarda Ege’de hava sahası ihlallerinin artmasından duyulan rahatsızlığı ve kaçak göçe karşı Türkiye’nin önlem almamasından duyulan sıkıntıyı" aktaracağı söyleniyordu.

Ziyaretin iptal edildiği açıklandıktan sonra da "Türkiye Başbakanı, Yunanistan’ın Avrupa Birliği Zirvesi’nde kaçak göç ile ilgili paragrafa Türkiye’nin adını eklettirdiği için ziyareti iptal etti" haberi döndü televizyonlarda.

***

KAÇAK
göç sorununun ne kadar büyük bir sorun anlamak kalabalık kentlerde kolay değil. Ama nüfusu on milyonu aşmayan ülkeler için toplumun dokusunu etkileyebilecek nitelikte bir olgu.

Halkın kaçak göç korkusunu kullanarak büyük destek sağlayan Karacaferis’in aşırı sağcı "Laos" Partisi ile Neo Nazi "Hrisi Aygi" Partisi’nin güçlendiği Yunanistan’da, Türkiye ile ilişkilerin bu atmosferden etkilenmemesi mümkün değil. Dolayısıyla taraflar arasında "jestler" yapmanın kolay olmayacağı bir döneme giriyoruz. Bu dönemde göç meselesi gibi konuların krize dönüşmemesi için en doğrusu karşılıklı anlayış olmalı.
Yazarın Tüm Yazıları