İyi ki doğmuşuz

Bazen doğum sadece bir ananın karnından çıkmakla olmuyor. Hayat zaman zaman insana yeni doğuşlar yaşatıyor.

Haberin Devamı

Tıpkı Türk halkının bundan tam 89 yıl önce 29 Ekim’de yaşadığı gibi.
Bunu yazarken aklıma Müjdat Ağabey (Gezen) geldi, doğum günü 29 Ekim.
Çocukken her 29 Ekim bambaşka duygular yaşarmış.
Her yerde bayraklar, törenler, havai fişekler, insanlarda büyük bir coşku...
“Vay be” dermiş kendi kendine, “ne mühim bir zatım ki tüm ülke coşuyor benim için.”
O zamanlar coşulurmuş 29 Ekim’de... Ne yasak varmış, ne ceza.
Bu yıl kalktım, baktım etraf karanlık, etrafta sadece balkonlardan sarkan bayraklar, sokaklar boş.
Canım sıkıldı, “istediğim gibi kutlayacağım bayramımı” dedim.
Zaten bir gece önce de en çok Atatürk’e dua etmiştim, “iyi ki doğurdun bizi” demiştim.
Sonra gittim, balonlar, bayraklar aldım, şeker ve çikolatayı da unutmadım.
Serildik sitenin bahçesine, kimi Atatürk’le, Cumhuriyet’le ilgili bildiği şiiri okudu, kimi bildiği şarkıyı söyledi.
Bana da demezler mi “sen de oku bir tane.”
Kıramadım, okudum yedi yaşında yazdığım ilk ve son şiirimi.
“Bir varmış da bir yokmuş,
Atatürk önce doğmuş,
sonra okula gidince subay çıkmış,
okumuş düşmanlarla savaşmış,
yurdumuzu kurtarmış.
1923’de Cumhuriyet’i kurmuş.”
Kös kös baktılar suratıma “bu kadar mı?” diye, “içimdekini dışarıya vuramıyorum” dedim. “Çok derin olan sevgiyi de anlatamıyorum.”
Kalktık, müzik eşliğinde dansa başladık.
Kimse uyarmadı bizi, kimse dürtmedi.
Aralarından bir tane Cin Ali ayağa kalkıp “ben büyüyünce Atatürk olacağım” dedi.
“Her Türk zaten Atatürk” dedim.
“Eline su dökemeyiz ama gerektiğinde bu ülkeyi sapına kadar korumayı biliriz değil mi?”
“Evet” diye bağırdılar bir ağızdan.
“İşte bu” dedim.
“İşte asker ağabeylerinizin de yaptığı bu.
Önce Atatürk için, sonra şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunduk.
Bir baktım park doldu... Analar babalar... Yedik, içtik, coşkunun en tepesine vardık.
İyi ki doğurdun Atatürk bizi, iyi ki.

Yazarın Tüm Yazıları