İran yeşillendi bir defa

SEÇİM sonuçları İran Devlet Başkanı Ahmedinejad’ın zaferi sayılabilir mi?

İlk açıklamalara göre Ahmedinejad, rakibinin aldığı oyları ikiye katlamış olsa da gelişmeler, İran’da muhalefetin bundan sonra sesini daha fazla duyuracağını gösteriyor.

Mir Hüseyin Musevi, dün yaptığı açıklamada, "Bu tehlikeli senaryoya boyun eğmeyeceğini" söyledikten sonra gösteriler arttı. Musevi, bu "tehlikeli sürecin gizli oyunlarını açıklamak ve ülkenin geleceği için doğuracağı yıkıcı sonuçları göstermenin ulusal ve dini sorumluluğu olduğunu" ileri sürerek sonuçları kabul edip kenara çekilmeyeceği mesajını verdi.

Seçim sonuçları ne olursa olsun, nüfusun yüzde 70’i, 30 yaş altı olan İran’da, değişim isteyen bir muhalefetin temeli atıldı.

Muhalefet bizim anladığımız ve Batı’nın istediği gibi İran İslam Cumhuriyeti’nin temel ilkelerini bir çırpıda değiştirmeyi amaçlayan bir muhalefet değil.

Seçimler sona erer ermez zaferini ilan eden Mir Hüseyin Musevi de, sisteme karşı bir siyasetçi değil.

Ama Musevi, ülkesinin Batı ile daha uzlaşmacı bir yaklaşım içine girmesi gerektiğini savunuyor. Ahmedinejad ve şimdiki yönetimin İran’ın dünyadaki itibarını sarstığını söylüyor.

İç politikaya yönelik vaatleri ise ekonomi, özgürlükler ve yolsuzluklarla ilgiliydi.

Batı ile uzlaşmacı yaklaşım bizi yanıltmasın. Musevi de, İran’ın nükleer enerjiye sahip olma hakkını savunuyor, bunun için uranyum zenginleştirme programını destekliyor ama üslup değişmeli. Söylediği bu.

***

MUSEVİ’
nin seçim sonuçlarına karşı başlattığı kampanya, önümüzdeki dönemde İran’da iç siyasetin fırtınalı bir sürece gireceğini gösteriyor.

Siyasi çatışmanın derinleşmesi, Ahmedinejad yönetiminin kritik birçok konuda olduğu gibi ABD ile diyalog konusunda da adım atmasını engelleyebilir.

İçeride sorunlarla uğraşan bir yönetimin, ABD ile nükleer programı konuşabilmesi çok zor.

Popülist bir politikacı için, eğer arkasındaki destek tam değilse ve muhalefete karşı kendini zayıf hissediyorsa, bu adımın ne kadar zor olduğunu tahmin etmek güç değil.

Zaten dünden itibaren birçok yorumcu da bu duruma dikkat çekti.

"İran’da siyaset felce uğrayabilir" yorumu yapılmaya başlandı.

***

İRAN
’da siyasetin felce uğraması, Ahmedinejad’ın Obama’nın diyalog çağrısını yanıtsız bırakması anlamına gelir.

İran’a karşı yaptırımların ağırlaştırılmasını isteyen çevreleri harekete geçirecek bir ortam bu. Amerika ve İsrail’de diyalog stratejisinin zaman kaybı olduğunu ileri sürenlerin eli güçlenecek hiç şüphesiz.

Zaten Ekim ayına kadar bir adım atılması mümkün değil. Yeni başkan Ağustos’ta göreve başlayıp hükümetini kuracak ve Meclis’e sunacak. Bütün bu sürecin tamamlanması ekim ayını bulacak.

Seçim sonuçlarıyla ilgili şüpheler dağılmaz ve Musevi’nin etrafında toplanan muhalefet etkisini sürdürmeye devam ederse, ABD Başkanı Obama’nın İran ile diyalog stratejisi tehlikeye girebilir.

İran’a yönelik yaptırım baskılarının artması, içeride bunu milliyetçi bir direnişle muhalefete karşı kullanmaya hazır bir iradenin hakım olması, Türkiye’yi de etkiler kuşkusuz.

Türkiye’nin İran ile ilişkileri sıkıntıya girebilir. Türkiye üzerinde İran’a yaptırımlar konusundaki baskılar artabilir.

Bölgedeki her gerginlikte olduğu gibi, bu gerilimin komşuları etkilememesi mümkün değil.
Yazarın Tüm Yazıları