İran’da şahıs kim?

ÖYLE kolay değil. İran İslam Cumhuriyeti’nde kadınların ‘rical’ den sayılmalı öyle kolay değil.İran İslam Cumhuriyeti’nde kadınların cumhurbaşkanlığı seçimlerine adaylıklarını koyabilecekleri haberi, reformcuları ve kadın örgütlerini memnun etti ama muhafazakarlar son anda frene bastılar. Cumartesi sabahı devlet radyo ve televizyonlarından verilen haberler akşama yalanlandı.Cumartesi sabahı, muhafazakarlardan oluşan Devrim Muhafızları Konseyi Sözcüsü Gulamhüseyin Elham’ın, 17 Haziran’da yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimleri için kadınların da aday olabileceği yolunda açıklamada bulunduğu ileri sürüldü.25 yıldan beri ilk kez böyle bir şey olacaktı.İran Anayasası’nda cumhurbaşkanının belli koşullara sahip ‘rical’ arasından seçileceği belirtilir. Şahıslar anlamına gelen rical sözcüğünü, yani şahsı, Muhafız Konseyi bugüne kadar ‘erkek’ olarak yorumlamıştı.Ülkede reformculara geniş destek veren kadınların ve onların örgütlerinin bu sözcüğün ‘kadınlar’ı da ifade ettiği yorumları muhafazakarların, halk arasında değil ama iktidar organlarında gittikçe güçlendikleri İran’da kabul edilmediği bir kez daha ortaya çıktı.Kadından ‘rical’ olmaz. Kadın şahıs sayılmaz. Bu yüzden de cumhuriyetin başkanlığına adaylığını koyamaz.* * *İRAN’da reformculara karşı baskıların artmaya başlamasının ilk belirtisi kadınlara yönelik baskıların artmasıdır.Ekonomik kriz dönemlerinde, siyasi sorunlar tırmanışa geçtiğinde ya da dış politikada kriz yaşandığında İran’ın gündemine hep bir kadın meselesi gelir.Müslümanlığın var olabilmek için kadınlar üzerinde baskıya ihtiyacı yoktur ama, İslami rejimin var olabilmek için bir kadın meselesi yaratması gerekir. Ya örtme ve örtünme meselesidir bu, ya da kadının ne yapıp ne yapamayacağının belirlenmesidir.İslami rejimin kadınları bir zapt ü rapt altına alma sorunu her zaman ama en fazla da kriz dönemlerinde ortaya çıkar.* * * ABD Başkanı Bush’un ikinci başkanlık dönemine başlarken yaptığı konuşmanın ardından yardımcısı Dick Cheney’in, İsrail’in İran’a saldırabileceği yorumu, son dönemlerde iplerin iyice gerildiğinin göstergesi. İplerin gerilmesi, Amerika’nın İran’a saldıracağı anlamına gelmiyor tabii. Bu açıklamaların öncelikli hedefi bana göre, İran’da siyasi krizi derinleştirmek.İran’da reformcu kanat, Cumhurbaşkanı Hatemi’nin tutuculara karşı hiçbir siyasi mevzi kazanamamış olması nedeniyle gerilemiş durumda. Yerel seçimlerde, parlamentoda muhafazakarlar bu yüzden ağırlı kazandılar.Şimdi haziran ayındaki başkanlık seçimlerinde, muhafazakarların başkanlık koltuğunu ele geçirmeleri olasılığı çok kuvvetli. Hatemi üçüncü kez adaylığını koyamayacağı ve onun kadar güçlü bir aday bulma olasılığının zor olduğu hesaba katılırsa İran’da, Amerika’ya büyük şeytan, İsrail’e küçük şeytan diyen muhafazakarların gücü artacak.Pekiyi, Washington’un İran’a saldırı tehditleri, muhafazakarların güçlenmesini engelleyebilir mi?Halk, aman Amerika bize saldırmasın, biz de onun istediği adayları destekleyelim mi der?Bunun yanıtını alabilmek için Irak’a bakmak yetmez mi?* * * SALDIRI olasılığı şimdilik ciddi olmasa bile, İran’da rejimin sinirleri gerginleşiyor. Bu da, Nobel barış ödülü sahibi Şirin Ebadi hakkında geçen hafta suç duyurusu yapan rejimin yine kadınlar üzerinden doğruyu yanlışı göstermeye kalkışmasından anlaşılıyor.
Yazarın Tüm Yazıları