Irak raporunu doğru okumak

"TÜRKİYE, önemli Sünni bir ülke olarak Irak’taki ulusal uzlaşma sürecinin desteklenmesinde bir partner olabilir. Kürdistan’ın birleşik Irak’ın ayrılmaz parçası olarak kalması ve terörist Kürtlere (PKK) güvenli bölge haline gelmesinin önlenmesi Türkiye’nin çıkarınadır."

Irak’ta batağa saplanan Bush Yönetimi’ni kurtarmak ve Amerika’ya Irak’ta çıkış yolu aramak amacıyla hazırlanan Irak Çalışma Grubu Raporu’nun, Türkiye perspektifi böyle.

Bu rapor, Türkiye’ye de önümüzdeki dönemde roller biçmesi açısından dikkatle incelemeye değer.

Baba Bush’un Dışişleri Bakanı ve Amerikan devletinin en etkili isimlerinden olan James Baker’ın adı ile anılmasına rağmen çalışma grubu, Cumhuriyetçi ve Demokrat devlet adamlarının da imzalarını taşıyor. Raporu, dikkatle okuyunca ileri sürüldüğü gibi sadece Başkan Bush’a seslenmiyor.

Evet, bugün Irak’ta gelinen noktanın çok kötü olduğu tesbiti yapılıyor ama rapor esas olarak, önce Kongre’ye, ardından da Irak’a komşu ülkelere ve uluslararası topluma mesaj gönderiyor.

* * *

RAPORLA
ilgili haberlere bakıldığında, esas olarak iki nokta öne çıkıyor. Irak’tan asker çekilsin, Washington İran ve Suriye ile ilişki kursun. Ancak çok yüzeysel bir okuma ile bu sonuca varmak mümkün.

Oysa rapor, asker çekilmesinden söz etmesine rağmen Irak’taki Amerikan varlığının derinleşerek artmasını öngörüyor. Savaşan birliklerin sayısının iki yıl içinde azaltılması öngörülürken, Irak Ordusu’nu ve polis gücünü eğitmek amacıyla askeri birliklerin ve özel kuvvetlerin sayısının 3-4 binden 20-30 bine çıkartılmasını öneriyor.

Ayrıca, güvenlik kuvvetlerini eğitecek Amerikalı eğitmen polislerin sayısının artması, Irak İçişleri Bakanlığı’nın yeniden örgütlenmesinde Amerikan Adalet Bakanlığı’nın katkıda bulunması, Ekonomik yeniden yapılanmada üst düzey Amerikalı danışmanların katkıda bulunmaları, ABD Dışişleri’nin istikrar operasyonlarında yer alacak görevlileri eğitmek için devreye girmesinden ve CİA’nın Irak istihbaratını eğitmek için daha aktif devreye girmesinden söz ediyor rapor.

Bu önerilerden, Amerikan Yönetimi’ne "Irak’ı terk et" anlamı mı çıkıyor?

Hayır. Rapor, ABD’nin şu anda Irak’terk etmesinin hem Irak, hem komşu ülkeler, hem bölge, hem Amerikan çıkarları hem de küresel ekonomi açısından son derece olumsuz sonuçlara yol açacağını açıkça belirtiyor. Bu sonuçları sadece amerikan kamuoyu değil Irak’ın komşularının da önüne koyuyor ve "bize yardım etmelisiniz" diyor.

* * *

IRAK’
a savaşa giderken, uluslararası toplumu hiçe sayan anlayışın bir özeleştirisi de diyebiliriz rapora. Bugünkü durumdan kurtulmak için izlenmesi gereken iki yol gösteriliyor. İçeride, ulusal uzlaşmanın sağlanması, bu amacın gerçekleşebilmesi için uluslararası kamuoyu desteğinin en geniş biçimde harekete geçirilmesi.

Bu yıl sonuna kadar Yönetime, bu amaçla bir diplomatik hamle başlatması tavsiyesinde bulunuluyor. Hemen birlikte "Uluslararası Irak’ı Destek Grubu"nun oluşturulması öneriliyor. Bu grup, Irak hükümetine kendi iradesini dayatmak değil, onun kararlarına destek olmak amacıyla oluşturulacak. Türkiye ve diğer komşu ülkeler ile BM Güvenlik Konseyi daimi üyeleri, Almanya, Japonya ve Güney Kore de burada olacaklar. Ayrıca isteyen ülkeye de kapı açık olacak.

İşte İran ve Suriye, böyle bir desteği vermeleri için bu gruba dahil edilecek ama bu, İran ile nükleer sorunların bir kenara bırakılması anlamına gelmeyecek, ne de Suriye’ye Lübnan konusundaki baskıların kalkmasına yol açacak.

Raporda her iki ülkenin de Irak’ın kaosa yuvarlanmasından zarar göreceği vurgulanıyor. Irak’ın bölünmesi durumunda Suriye ve İran’daki Kürt azınlıklarının sorun çıkaracağı ima edilirken, ayrıca İran’daki Azerilerin nüfusun yüzde 24’ünü meydana getirdiği hatırlatılıyor. Bölerseniz, bölünürsünüz iması yapılıyor.

* * *

IRAK
Raporu’na Başkan Bush’un soğuk baktığı yorumları yapılsa da, Irak politikasının ağırlık merkezi olan Pentagon’un başına bu raporu hazırlayanlar arasında bulunan Robert Gates’in getirilmiş olmasının bir anlamı olmalı mutlaka.
Yazarın Tüm Yazıları