İnsanlar ölüyor, ölsün, hisse senetleri tavan yapıyor

2003’te aynen yaşanan bu olayın kahramanı olan füze tomahawk, bildiğimiz Kızılderili Savaş Baltası anlamında. Hedefi hiç şaşmıyor. Bir kilo 300 gram ağırlığında, 5.5 metre uzunluğunda, tanesi bir milyon 66 bin dolar.

Tomahawk Libya’da da kullanılıyor, 19 Mart günü Amerika 124 tane tomahawk fırlatıyor. Aynı gün Tomahawk üreten firmanın hisse senetleri 42 dolardan 52.50 dolara fırlıyor. Firmanın 2010 geliri 25 milyar 183 milyon dolar.

Tomahawklar ilk kez 1970’te kullanılıyor, daha sonra Yugoslavya, Afganistan, Körfez Savaşı ve Irak’ta atılıyor.

Tomahawk dışında Libya’da en çok BGL-1000 ile GBU-Paveway-2 laser füzeleri kullanılıyor. Tanesi 100 bin dolar, hedefi önce aydınlatıyor, sonra vuruyor. Şaşmıyor.

UÇAKLAR

Daha bomba atmadan, bir Fransız savaş uçağı havalandığı anda saati 40-50 bin Euro arasında değişen maliyete yol açıyor. Fransızlar şu anda 350 saat uçmuş durumda.

Amerikan F-15’in havalanmasında maliyet saat başına 40 bin dolar, F-16’larda bu maliyet 20 bin dolar. Bir F-15 düşüyor, düşen uçağın maliyeti 50 milyon dolar.

İngilizler Tornedolar’la uçuyor, saat başına maliyet 30 bin Euro.

Uçuş maliyetlerini düşürmek üzere, uçakların tamamı Sicilya’daki NATO Üssünü kullanıyor. Savaşa katılan ülkeler Malta’daki üssü de kullanmak istiyor, ama Malta izin vermiyor. Malta’dan şimdilik sadece pilot kurtarma helikopterlerinin kalkışına izin var.

Ayrıca, iki tane KC-135 tanker uçağı sürekli havada, bütün uçaklara yakıt ikmali yapıyor.

Erken uyarı uçakları, Avacs’lar zaten sürekli çevreyi kontrol ediyor.

HEDEFLER

Libya’da beş gündür füzeler nereleri vuruyor?

-Radarları. Amerikan, Fransız, İngiliz uçaklarının Libya hava sahasına girişlerinin ve oradaki uçuşlarının tesbitini önlemek üzere.
-Füze rampalarını. Libya’nın savaş gücünü kırmak üzere.
-Hava alanları pistlerini. Libya uçaklarının kalkışını önlemek üzere.
-Kara yollarında kavşakları. Karada askeri harekatı engellemek üzere.
-Kaddafi’ye ait konvoyları. 30 milimetrelik toplarla doğrudan insanlara ölüm kusuyor.
Silah, füze ve savaş uçak firmalarının hisse senetleri Libya saldırısı ile birlikte yükseliyor.
Hisse senedi alacaksanız, şimdi silahçıların hisse senetlerini almanın tam zamanı.
İnsanlar ölüyor, ölsün, hisse senetleri tavan yapıyor. Paris, Londra, Washington ellerini ovuşturuyor.

YSK değil  iktidar yaptı

BAĞIMSIZ adaylıkla ilgili bir karar Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) üzerine yıkılıyor. Yanlış. Kararı alan gerçi YSK ama, YSK sadece geçen yıl kabul edilen yasayı uyguluyor.

2010 Nisan ayında AKP Meclise bir tasarı getiriyor. Bağımsız adaylığı güçleştiren, bağımsız adaylara oy verecek halkın kafasını karıştırmayı amaçlayan bir tasarı. İki önemli maddesi var.

1 - Bağımsız aday olacakların ödemeleri gereken para artıyor. 467 lira olan bağımsız adaylık parası, en yüksek devlet memurunun her türlü mali ödemelerinde bir aylık brüt tutarına yükseltiliyor. O tutar, şu anda 7 bin 734 lira.

2 - Daha önemli olan, bağımsız adayların isimleri birleşik oy pusulasına yazılacak. BDP’nin itirazıyla karşılaşan bu yasal değişiklik, halkın kafasını karıştıracak türde. Parti adayları ve bağımsız adaylar aynı pusulada yer alacak.

Yasa geçen yıl Meclise geldiğinde, AKP’nin hedefi belli, bağımsız adaylarda BDP’nin yolunu kesmeye çalışıyor ve bu değişiklik yapılıyor.
Şimdi olan bitenin YSK ile ilgisi yok.

Esnafa seçim kıyağı

60 bin esnaf. 120 bin de, onların kefili. Eder 180 bin. Aileleriyle birlikte, en az 500 bin oy. Hiç fena sayılmaz.

Hükümet 60 bin esnafın 215 milyon lira tutarındaki kooperatif cezasını siliyor. Esnafın borcunda ana parayı alıyor, ama gecikme faizinden vazgeçiyor. Vazgeçilen faiz 14 bin 500 lira. Kalan borcun ödenmesini yeni bir plana bağlıyor. O plana bağlanırken, esnafa kefil olanlar da, yırtmış oluyor.
Esnaf ve sanatkarlarla ilgili bu kıyağı Sanayi Bakanı Nihat Ergün şöyle tanımlıyor:

“Yeni bir sayfa açılsın, esnafımız 2011 yılına yeni bir enerji ve moralle devam etsin istedik”.

Durup dururken esnafa yeni enerji ve moral nereden icap ediyor? Gayet basit, yaklaşan seçimlerden.