İnsan Özkan Uğur’a gülmeden bakamazmış gibi geliyor

Tanıdık birkaç arkadaşı yine pek güldürdüm, Allah da beni güldürsün.

Yani bir kere de yanılt be kader! Güya İzmir’e gideceğim, yine ‘Gideyom, gidemeyom’ hállerine düştük. Üstelik bu konuda maalesef hiiiç şaşırmadık!

Benim şu basiretsiz seyahat planlarımın her seferinde, hiç sekmeden hep sektiğini bilen, gidebilme ihtimalim üzerine bahse tutuşan ve parasını gidememe ihtimaline yatıran arkadaşlar yine kazandı.

Zira İzmir’e gidişim, Ocak’ın ikinci yarısına kaldı. Leş gibi güldüler bir de üstüne, adi kargalar. Tanıyıp da -niyeyse artık- sevdiğim mahlûkat arasında bir tane de insan evladı yok yani, öyle söyleyeyim.

Neyse... Olsun varsın... Allah da beni güldürsün dedim ya, eksik olmasın, çok şükür ki güldürüyor kendileri.

Bu aralar niyeyse kıkır kıkır bir háldeyim. Kurulmuş pilli bir bebek gibi, ota boka gülmekteyim.

NE PERFORMANSTI BE...

Dün akşam, yani Çarşamba akşamı, önce Cibalikapı Balıkçısı’nda iki adet pek sevdiğim dostumla oturduk rakı içtik.

Muhabbetin belini kırdık, hayatın anlamını, aşkın doğasını filan hallaç pamuğu gibi attık.

Sonra çıkışta Roxy ve N.O.H.A konseri...

N.O.H.A demişken, oha da demek isterim. O ne performanstı be.

Siz kendilerini Coca-Cola’nın ‘Sokakta hayat var’ reklamının film müziği ‘Balkan Hot Step’ ile tanıyor olabilirsiniz ama şöyle söyleyeyim, neredeyse en dandik parçaları o.

Çok iyiler, çok çok iyiler...

Üstelik konserden sonra grubun siyahi solistini dansa kaldırmış ve refüze edilmiş biri olarak bunu söylüyorum, düşünün.

Bugün kalktım, işe geleceğim, klip yazısı yazacağım. Peki ama ne yazacağım? Standart müzik kanalı zaplama prosedürüne giriştim.

OLDURAMADIM’I

YAKALADIM

Veee NR1’da Özkan Uğur’un G.O.R.A için yaptığı Olduramadım’ı yakaladım.

Dün, aşkım, tatlım, kankaların en yakışıklısı Serhat’ım da söylemişti; ‘Ya, bu adamlar yaşıyorken, bunların bir yerlere heykelini dikmek lázım’ diye.

Biz Serhat’la fena hálde MFÖ hayranıyız; grubun hem M’sinin hem F’sinin hem de Ö’sünün her dem sağlığına duacıyız.

Özkan Uğur’un Olduramadım’ını dinleyince, bir kez daha dua ettim.

Klipte Özkan Uğur, film kareleri eşliğinde, pek şahane bir tonundan yeşşşil mi yeşil kravatlı ve blazerli bir şıklık içinde, her zamanki kedi adımlarıyla yürüyor, hopluyor, zıplıyor.

Elbette yine her zamanki gibi gülüm gülüm gülüyor. Ve insanın içini kıpır kıpır yapan şarkısını söylüyor:

‘Ya Rabbim, Ya Rabbim / Bıktım usandım bu hataları tekrarlamaktan / Onun bunun adına film olmaktan / Özendim bezendim her seferinde / ‘Bu defa acaba olur mu?’ diye / Ama kopuktu zincir, olduramadım / Ne yaptım ne ettimse olduramadım’

Şarkı Özkan Uğur’a ait olunca, hebele gübele nidaları olmazsa olmaz tabii:

‘Hambalaley yambaleylo oh leyya / Hambalaley yambaleylo ohh...’

Baktım ki klibi izlerken, kendi kendime salak salak gülüyorum. Bu aralar kahkaha gazına maruz kalmış gibiyim zaten ama bir yandan da sanki insan Özkan Uğur’a gülümsemeden bakamazmış gibi geliyor.

İzmir’e gidemiyorum. Áşık desen, olamıyorum. Hatta dansa kaldırdığım adamlar tarafından reddediliyorum. Hiçbir haltı olduramıyorum.

Ve fakat umursuyor muyum? Umursamıyorum.

Hayata bakıyorum ve ya Rab, deliler gibi eğleniyorum.

Bu yılbaşı kendime bir huni filan mı alsam ne?
Yazarın Tüm Yazıları