İlk raportörden Kıbrıs tavsiyesi

RİCHARD Balfe, Türkiye’nin Avrupa sürecinde en çok tanınan isimlerden. Avrupa Parlamentosu’nda yıllarca Sosyalist grupta iken, Blair yönetimi ile ters düştüğü için Muhafazakar Parti’ye geçen sanırım ikinci politikacı. Ama onun bizim açımızdan önemli yanı, Avrupa Parlamentosu’nun ilk Türkiye raporunu hazırlayan kişi olması.

Müzakere öncesi sıkıntıları yakından izleyen Balfe, önceki gün görüşmemiz sırasında önemli tavsiyelerde bulundu.

‘Şu anda en önemli şey 3 Ekim’de müzakerelerin başlamasıdır. Bu noktaya odaklanın. Çünkü İngiliz Dışişleri’ndeki arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla Gümrük Birliği nedeniyle siz 20 maddeyi kolayca kapatabilecek durumdasınız. Müzakere başladı mı devamı gelir. Kıbrıs konusunda ise Türkiye üye olmadan Kıbrıs’ta çözümün mümkün olamayacağı bir gerçek. Bunu savunmak sizin hakkınız. Kıbrıs Türk halkı kendisini güvende hissettiğini söyleyene kadar askerleriniz Ada’da kalmalı. Biz de Cebelitarık’ta İngilizlerin güvenliği için oradaydık. Bu mazereti İngiliz halkı anlar.’

Ya 3 Ekim öncesinde imtiyazlı ortaklık dayatması olursa?

‘Sizin vereceğiniz yanıt hazır. Bizim ortaklık anlaşmamız zaten var demelisiniz. Böyle bir şey kabul edilemez’ diyor Balfe.

İLK RAPOR OLUMSUZDU

Yedi Tepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Avrupa Hukuku ve Uluslararası Hukuk Yaz Akademisi’nde konferanslar vermek için İstanbul’a gelen Balfe’nin anlattıkları sadece bu tavsiyelerle sınırlı değil. Bilinmeyen çok ilginç hikayeler de anlattı.

‘Türkiye’ye ilk geldiğim günü unutamıyorum’ dedi Balfe ‘Bütün gazeteler benden söz ediyordu. İngiliz Parlamenter cebinde raporu ile geldi diyorlardı. Eğer öyle olsaydı Türkiye’de işim neydi. Amacım, Türkiye ile ilişkileri nasıl geliştirebileceğimizi anlamak, Türkiye’nin uygulayabileceği hedefleri koyan bir rapor hazırlamaktı.’

23 Ekim 1985 tarihini taşıyan raporu anımsıyorum. ‘AET’nin Danışma Organı olan Avrupa Parlamentosu’nun, Fransa’nın Strasbourg kentindeki toplantısında, İngiliz İşçi Partisi Milletvekili Richard Balfe tarafından hazırlanan ve Türkiye’de insan hakları konusunu irdeleyerek ‘henüz tam anlamıyla demokrasiye geçilmediği için, TBMM ile ilişki kurulmamasını’ içeren raporu kabul edildi’ diyordu o gün haberler ve biz Balfe’ye çok kızmıştık.

CLİNTON’I DEVREYE NEDEN SOKTU

Türkiye’nin adaylığı ile ilgili tartışmalar sırasında ABD’yi devreye sokma fikri de Balfe’den gelmiş. ‘İşler sarpa sarıyordu. Avrupa Parlamentosu’ndaki İşçi Partili milletvekillerinin çoğu Türkiye’ye karşıydı. Bill Clinton’u devreye sokmak aklıma geldi. Clinton, Blair’i arayıp, ekibine sahip çık derse işler yoluna girebilir diye düşündüm. Nitekim Bill aradı, Blair olur dedi, sonuç olumlu oldu. Türkiye’nin Avrupa Birliği ile ilişkilerinde ABD faktörünün ilk devreye girişi böyle oldu.’

En ilginç anılardan biri de geçen yıl Türkiye’nin üyeliğine en keskin biçimde karşı çıkanlardan biri olan kadınları, azınlıkları aşağılayıcı sözler sarf ettiği için, Berlusconi tarafından aday gösterildiği halde, yeni Komisyon’daki koltuğunu bırakmak zorunda kalan Buttiglione ile ilgili. ‘Türkiye’nin AB üyeliğine baş vurduğu gün Buttiglione’ye gittim ve destek istedim. Tabii, ne kadar iyi olur. Türkiye gibi büyük bir ülkeyi almalıyız ki Almanya’yı kontrol edebilelim demişti Buttiglione o gün.’

KAYNAŞIN


Avrupa’nın önde gelen hukukçuları ile birlikte Yedi Tepe Üniversitesi’nde gençlere seslenen Balfe, İngiltere dönem başkanlığında önceliğin Türkiye ile müzakerelerin başlamasında olacağını tekrarlarken, ‘Türkiye’nin iyi bir diplomat kadrosu var ama içine kapanık. Önümüzdeki dönem ise Türkiye’nin tanıtımı için herkesin çok daha aktif çalışmasını gerektiriyor’ diyor ‘ Avrupa’da Türkiye karşıtlığının üstünü kazıyınca altından ırkçılık çıkıyor. Irkçılığa karşı mücadele etmek için de güçlü bir tanıtım stratejisine ihtiyaç var. Diplomatlarınız, bulundukları ülkelerin halklarıyla daha fazla kaynaşmalı.’

Topluluk’tan Birlik’e Avrupa ile 20 yıllık sürecin önde gelen aktörleri arasında olan Balfe, Türkiye’ye çıkartılan zorlukları aşmak için ‘ Büyük resmi görmek ve gelecek umudunu korumak’gerektiğini söylüyor.
Yazarın Tüm Yazıları