İki kilit isim

İKİ kilit isim var yeni kabinede. Biri Başbakan Yardımcısı iken, şimdi Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ. Diğeri Başbakanlık Müsteşarı iken, şimdi İçişleri Bakanı olan Efkan Ala. İkisi de, Tayyip Erdoğan’ın en güvendiği isimler arasında.

Haberin Devamı

Hükümetle yargının arası bozuk. Bekir Bozdağ bu bozukluğu gidermeye çalışacak. Hükümetle emniyetin arası da bozuk. Batman ve Diyarbakır valiliklerinde bulunmuş, beş yıldır bürokrasinin en tepesinde vaziyete hâkim, emniyet örgütünü iyi tanıyan Efkan Ala’nın görevi bu bozukluğu gidermek.
Bozdağ-Ala ikilisi, son yolsuzluk operasyonu ile birlikte karşı karşıya gelen yargı ile emniyet arasındaki kopukluğa son vermek, dağılan ilişkileri yeniden toplamakla görevli olacak.
Erdoğan, Efkan Ala’yı bakan yaparak, ona dokunulmazlık veriyor, daha da güçlü kılıyor.
Kabineye giren diğer bakanlar ise Erdoğan’ın emin olduğu isimler. Dosyası filan olmayan, ayrıca Erdoğan’ı kritik bir anda yarı yolda bırakmayacak kişiler.
Erdoğan
bu değişikliklerle sırtını sağlama alıyor.

Haberin Devamı

GÜL’ÜN İTİRAZI

Bir de, kabineye girmesi beklenen ama giremeyenler var. Burada yine iki isim öne çıkıyor.
Erdoğan veliahtı olduğu ileri sürülen Numan Kurtulmuş’u kabineye almak istiyor, ancak, Kurtulmuş’un ta on dört yıl öncesine giden “kusuru” var.
Fazilet Partisi’nde genel başkanlık için Abdullah Gül ile Recai Kutan yarışıyor. Kurtulmuş o yarışta Recai Kutan’ı destekliyor, Kutan kazanıyor, Gül kaybediyor. On dört yıl sonra Gül bunun rövanşını alıyor. Gül’den hiç kaçmaz bu gibi “kusurlar”.
“İkinci kusurlu” kişi Nurettin Canikli. Geçen yıl Şike Yasası Meclis’ten geçiyor, Gül veto ediyor. Vetoya Erdoğan sinirleniyor, ama açıklamayı Canikli yapıyor:
“Kararımız değişmedi, takdir Meclis’indir, biz yasayı aynen kabul edeceğiz. Sayın Cumhurbaşkanı yasayı isterse Anayasa Mahkemesi’ne götürebilir”.
Gül
bu sözlerle buz gibi oluyor, her zamanki gibi unutmuyor ve yeri geldiğinde ağırlığını koyuyor, söylediği sözler muhtemelen Canikli’nin bakanlığına mal oluyor.

ZORLANDI

Bir kısmı yolsuzluk operasyonuna adı karıştığı için istifa eden, bir kısmı belediye başkan adayı olduğu için bakanlıktan ayrılan, iki tane de, Erdoğan’ı memnun bırakmayan bakanlıkların boşalmasıyla yeni bir kabine oluşuyor.
Yeni kabinenin oluşması o kadar kolay olmuyor. Erdoğan zorlanıyor.

Haberin Devamı

Bayraktar’ı izlemeye devam edin

İSTİFA etmiyor, görevinden alınırken eski Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar gemileri yakıyor:
“Soruşturma dosyasında var olan imar planlarının büyük bölümü Başbakan’ın talimatıyla onaylanmıştır. Başbakan’ın istifası gerekir”.
Bu sözlerin TV kanallarında bomba gibi patlaması gerekir. Ne gezer, gün boyu pek çok kanal bu sözleri saklamaya çalıştığı, vermediği gibi, Ankara’da ekrana çıkan gazetecilerin büyük bölümü de karşısındakine bu yönde soru sormaktan korkuyor.
Ya otosansür ya emir büyük yerden, sakın ha, geçiniz bu sözleri türünde. Ya da ikisi birden. Top patlamış, oyun bozulmuş, tehdit ve korku hâlâ devam ediyor.
Oysa, Erdoğan Bayraktar, Tayyip Erdoğan’a en yakın kişilerden biri. AKP 2002 Kasım’ında iktidara geliyor, Bayraktar bir ay sonra, 2002 Aralık ayında TOKİ’nin başına geçiyor, 2011’e kadar. Sonra da, milletvekili ve bakan. AKP dönemindeki imar dosyalarının tamamına hâkim, üstelik Özelleştirme Yüksek Kurulu üyesi. Başbakan dışında, kuruldaki dört bakandan biri.
AKP’nin en ağır hasarı burada. Bayraktar’ı takip edin.

Haberin Devamı

İki hassas bakan

BAŞBAKAN Yardımcısı Ali Babacan bir TV’de: “Türkiye gerçek bir hukuk devleti olmadıkça, dünyada ilk on ekonominin arasına giremez”.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek bütçe görüşülürken: “Kim yolsuzluk yaparsa, mutlaka cezasını görmeli. Hem Allah belasını versin, hem de öbür dünyaya kalmaması lazım”.
İki bakanın bu sözleri AKP grubunda büyük yankı buluyor. Sözlerin gittiği yerler belli, AKP grubu bu tavrı onaylıyor.

Yazarın Tüm Yazıları