Hollywood Mardin’e geliyor

Nicolas Cage’in başrolünde olduğu “Hayalet Sürücü 2: İntikam Ateşi” (Ghost Rider: Spirit of Vengeance) filminin final jeneriğinde şöyle bir cümle var: “Abdurrahman Çelik’e teşekkürler.”

Haberin Devamı

Kültür Bakanlığı Telif Hakları Genel Müdürü Abdurrahman Çelik’e teşekkürün perde arkasına geleceğim.
Ama önce hikayenin başına dönelim...
“Hayalet Sürücü 2”nin çekimlerinin ilk başta düşünüldüğü gibi Yunanistan’da değil de Türkiye’de yapılmasında Pinema’nın sahibi Pamir Demirtaş’ın çabalarının etkisi büyük.
Yapımı üstlenen danışman şirketinin sahibi İlhan Kızılkaya da gerekli kolaylıkları sağlayınca çekimlerin Türkiye’de yapılmasına karar verildi.
Sonrasında ise devreye sinema ve telif hakları müdürlüğü ve tabii ki Abdurrahman Çelik girdi.
Çelik, bakanlık olarak Kapadokya ve Pamukkale’deki izinleri almakla kalmadı, Karayolları genel müdürlüğü ile de görüşerek Nevşehir-Kayseri arasındaki yolda çekim yapılması için bir şeridin kapatılmasına da ön ayak oldu. Nicolas Cage’in motosikletli sahnelerinin çoğu işte bu yolda çekildi.
Denizli’deki bir açılışta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile de görüşen Nicolas Cage ve film ekibi ondan vergi indirimleri konusunda destek sözü aldı.
Ki bu sözün takibi de yapıldı, yabancı yapımlara artık yüzde 5 ile 20 arasında geri ödeme desteği veriliyor.
Hyde Park adlı yapım şirketi sağladığı kolaylıklardan ötürü Abdurrahman Çelik’e teşekkür etmesi bir incelik tabii, ama tüm yapılanlara bakıldığında buna şaşmamak gerek.
Çelik’in önderliğinde bakanlığın çabaları Türkiye’de bir başka önemli filmin çekilmesi için de yeşil ışık yaktı.
Hyde Park, başrolünü Jason Statham’ın oynayacağı “Echelon”un da Türkiye’de çekmeyi planlıyor.
“Echelon”un çekileceği yer Mardin olarak belirlenmiş.
Her ilinde başka değerler bulunan bir ülke için bundan güzel tanıtım aracı olamaz.
Kapadokya ve Pamukkale’nin tüm güzelliklerini beyazperdeye getiren “Hayalet Sürücü 2”yi Amerika’da ilk üç günde 4 milyon kişi tarafından izlendi.
“Hayalet Sürücü 2”, “Echelon” ve ileride Türkiye’de çekilecek diğer Hollywood filmleri emin olun bize iş gücü, artı değer ve turist olarak geri dönecektir.

Haberin Devamı

Oscar gecesine hazır olun

Bu pazar kaçıncı uykusuz Oscar gecem olacak acaba diye düşündüm.
Bilemedim.
Ama bir tanesinin daha yaklaşıyor işte.
Sürprizleri, şovları, kıyafetleri, takıları, saç şekilleri, ödülleri, ödül konuşmaları ve ilginç anlarıyla Oscar’ın tadını çıkarmaya hazırlanırken, sizi 2012 Oscarları’na biraz ısıtayım istiyorum.
Adı geçtiğinde akla hemen Oscar’ı getiren Meryl Streep, 17. Oscar adaylığını aldığı “The Iron Lady” (Demir Leydi) filmindeki Margaret Thatcher rolüyle ödülü alacak gibi. Gerçi “The Help”deki (Duyguların Rengi) Viola Davis de ensesinde. Siyahi başkan Obama’nın Amerikası’nda, siyahilere yönelik ayrımcılıkları ve bunlara karşı mücadeleyi anlatan bir filme ilgi olmasını beklemek yanlış olmaz. Film her ne kadar ırkçılık konusunu fazlasıyla sömürüyor olsa da başrolde Viola Davis ve yardımcı rolde Octavia Spencer’ın oyunculuklarına diyecek yok. En İyi Erkek Oyuncu kategorisinde, “The Artist”in başrolü Jean Dujardin’in karşı cephesinde, çok iyi arkadaş oldukları bilinen iki yakışıklı Brad Pitt (Moneyball-Kazanma Sanatı) ve George Clooney’nin (Descendants-Senden Bana Kalan) adları geçiyor.
Bir süre öncesine kadar Oscarlarda “The Artist” bu kadar öne çıkmıyordu. Ne zaman ki Altın Küre ve Baftalar açıklandı ve “The Artist” ödülleri süpürdü, Oscar yarışında da atağa geçti.
Akademi’nin de modaya uyup, bu renksiz, sessiz ama diğer yanda bir o kadar da renkli olan bu filme En İyi Film Oscarı’nı vermesi kuvvetle muhtemel.
Sinemanın doğuşuna kadar uzanan “Hugo”, En İyi Film Oscar’ını “The Artist”e kaptıracak gibi ama film Martin Socersese’ye En İyi Yönetmen ödülünü getirebilir.

Haberin Devamı

HAÇİKO’ya gelen mail’ler

Ataşehir’deki Merit Life Göl Konakları sitesinden HAÇİKO’ya (Hayvanları Çaresizlik ve İlgisizlikten Koruma Derneği) mail geldi.
Site yönetimine köpek beslenmesine karşı pek çok yazılı dilekçe verilmiş. Yönetim şimdi insanlardan köpeklerini en kısa zamanda evden atmalarını emrediyor. Atmazlarsa zabıta getirip, köpekleri, benim deyimimle evin küçük çocuklarını evden alacaklarmış.
Bu kararın alınmasını sağlayan o imzaları atanların elleri nasıl titremedi merak ediyorum doğrusu.
Ailelerden çocuklarını sokağa atmalarını isterken hiç mi vicdanları sızlamadı?
HAÇİKO’nun avukatı Osman Serdar Uluç’un verdiği bilgiye göre yönetimdeki bu maddeyi değiştirmek için kat maliklerinin 5’te 4’ünün oyu gerekiyor.
Yönetim yeni bir oylamayla maddeyi değiştirsin ve aileleri çocukları gibi gördükleri evcil hayvanlarından ayırmasın lütfen. Aksi halde oradaki yaşamın hiç de sağlıklı, vicdanlı ve modern olmadığını düşünmeye başlayacağım.
Bir sonraki yazımda Ataşehir Merit Life’dan iyi haberler vermek istiyorum.

Yazarın Tüm Yazıları