Hastane bahçesine mezar kazmak

TUTUKLAMALAR birkaç dalgada gerçekleşiyor.

Haberin Devamı

Dalgaların birinde tutuklanan on dokuz subay için tahliye kararı çıkıyor. Tahliye kararı isteyen iki savcı görevden alınıyor.
Bir başka dalgada yakalanan yirmi altı subay yine tahliye ediliyor. Tahliye edilen subaylar sonra yeniden tutuklanıyor. Yaz-boz vaziyeti. Duruşmaya iki gün kala mahkeme başkanı başka bir yere tayin ediliyor. Yaz-boz vaziyeti.
Duruşmalar başlamadan bilirkişi raporları mahkemeye kanıt olarak sunulan CD’lerdeki teknik ve tarih tutarsızlıklarını belirtiyor. Hatta Microsoft, 2003’e ait olduğu söylenen CD’deki tekniğin 2008’de geliştiğini bildiriyor.
AKP iktidarına yakın duran Hukukçular Birliği dahil, kamuoyunda suçla ilgili vicdani kanaat oluşmuyor. Avukatlara suç duyuruları, savunma hakkının kısıtlanması, dava sürecinde her aşama Balyoz’a dönük büyük soru işaretleri yaratıyor.
Buna rağmen Yargıtay dün Balyoz’u indiriyor.

Haberin Devamı

SÖZÜM ONA OBJEKTİF

YARGITAY’daki duruşmada savunma yapan avukatlara yargıç “Ne kadar güzel anlatıyorsunuz, gözlerimin önünde canlanıyor” dediğinde, kamuoyu Yargıtay 9. Dairesi’nin mahkemenin usul hatalarını dikkate alacağını sanıyor.
Mümkün değil, o daire 2010 referandumundan sonra yeniden oluşuyor. Aynı daire daha önce Hizbullah’ı serbest bırakıyor, Cumhuriyet’e atılan bomba davasını Ergenekon ile birleştiriyor.
Sanıklar “Darbeyi ben önledim” diyen eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’ü tanık olarak gösteriyor. Mahkeme Özkök’ü dinlemiyor. Dijital veriler yirmi ayrı bilirkişi tarafından çökertiliyor, mahkeme oralı bile olmuyor, basıyor cezayı. Yargıtay da yetersiz kanıt ve usul hatalarıyla dolu mahkeme kararını onaylıyor.
Objektif görünme adına, arada beraat ve yetersiz delil nedeniyle yeniden mahkeme edilecekler var. Hikâye.

TSK MAHKÛM

AKP iktidarı muradına eriyor. Türk Silahlı Kuvvetleri “darbe teşebbüsünden” mahkûm oluyor. Ne var ki, toplum vicdanı “Bu karar doğrudur” demiyor.
Hukuki değil, karar siyasi. Hukuk değil, adalet arayışı da hüsranla sonuçlanıyor. Kimse “Darbe var, yok” tartışmasına girmiyor. Belki var, belki yok, ama mahkeme ve Yargıtay buna netlik kazandıramıyor, işin içine siyaset girince, netlik kazanması mümkün değil.
Balyoz mahkemesi Silivri Cezaevi’nde kuruluyor. Hastane bahçesine mezar kazmak gibi. Dünyada örneği yok. Balyoz’un nasıl ineceği mahkemenin kurulduğu yerden belli.

Haberin Devamı

Hukuksuzluk kanıtına ödül

ŞU tesadüfe bakın ki, Türkiye’de hukuksuzluğun ayyuka çıktığı bir günde, dün, İstanbul Baro Başkanlığı ve Yönetim Kurulu uluslararası bir ödül kazanıyor.
Bir milyon üyeli Avrupa Barolar ve Hukuk Birlikleri Konseyi 2013 İnsan Hakları Ödülü’nü, İstanbul Barosu’na veriyor. İstanbul Barosu son yıllar ve aylarda aklınıza gelen büyük davalarda, Gezi ve benzeri olaylarda uygulan her türlü şiddet, eziyet gibi insan hakları ihlallerine, ayrıca çeşitli hukuk usulsüzlüklerine karşı sürekli hukuk mücadelesi veriyor.
Savunma hakkının kısıtlanması, avukatlara söz hakkı tanınmayışı, bazı avukatların gözaltına alınması karşısında dünya, baronun yürüttüğü mücadelenin farkında. Türkiye’de hukukun da ne olduğunun farkında. İnsanların hukuku aramaktan vazgeçip, “adalet arayışına” girdiklerinin de farkında.
Bu nedenlerle 2013 İnsan Hakları Ödülü 29-30 Kasım’da Brüksel’de düzenlenecek törenle İstanbul Baro Yönetimi’ne verilecek. Ödülün tek anlamı var: Türkiye’de hukuk yok, hukuk mücadelesi var. Tebrikler İstanbul Barosu.

Haberin Devamı

Cezası onanırken fotoğrafı uluslararası ekranda

ŞU tesadüfe bakın ki, Türkiye’de yine hukuksuzluğun ayyuka çıktığı bir günde, dün, Cenevre’de Parlamentolar Arası Birlik toplantısı var.
Bu kuruluş aklınıza gelebilecek tüm demokratik ülkelerin parlamenterlerinden oluşuyor. Dün toplantıda İngiliz İşçi Partisi’nden bir milletvekili “demokratik ülkelerde tutuklu milletvekilleri” üzerine bir rapor okuyor.
Haritada yerini bile gösteremeyeceğimiz ülkelerde tutuklu milletvekilleri var, bir de Türkiye’de. Ama o ülkelerde demokrasi yok. Demokratik ülkeler arasında sadece İzlanda’da bir milletvekili tutuklu ve de Türkiye’de.
Rapor okunurken Türkiye’de tutuklu milletvekillerinin fotoğrafları tek tek ekrana geliyor. Yirmi yıllık cezası Yargıtay’ca onandığı saatlerde MHP milletvekili Engin Alan’ın fotoğrafı dahil. Mustafa Balbay’ın ve diğer tutuklu milletvekillerinin fotoğrafları. Dünyaya ibretlik sahneler.
Dün Cenevre’de ayrıca bir itiraz. Birlik üyeleri bir süre önce Ankara’ya geliyor, görüşmek istedikleri halde Meclis Başkanı Cemil Çiçek onlara randevu vermiyor.

Yazarın Tüm Yazıları