1839 yılının 3 Kasım’ında okunan fermandan bu yana 185 yıl geçti. Tanzimat Dönemi’nin asıl önemli gelişmesi merkezi devlet teşkilatında yenilenme, taşralarda mahalli halkın kısmen idareye iştirak edilmeye başlaması gibi bir sürecin devam ettirilmesidir. Mühendislik ve tıp eğitimi başlamıştı, bu bir yeniliktir ama asıl önemlisi Türkiye idaresi eğitim alanında büyük bir teşkilatlanma ve ilerlemeye şahit oldu.
#Tanzimat Dönemi1916 yılında doğan Halil İnalcık Hoca, yokluğun ve yenilginin İstanbul’undaki zor hayatını belki kendinden evvelki nesil kadar sürdürmeyecekti. Ne var ki üstün zekâsı, Cumhuriyet’in verebildiği eğitim imkânlarıyla birleşti. Anadolu’daki mekteplerde seçkin hocalarla okudu. Çünkü o zaman bu mümkündü. Eğitim, vatan coğrafyasına eşitlikle dağılmıştı. İnalcık Hoca, Atatürkçü eğitim idealinden gelen bir aydın olarak kendini mükemmel bir şekilde yetiştirdi ve Osmanlı tarihçilerinin kutbu haline geldi. Onu, ölümünün birinci yıldönümünde anıyoruz.
#İlber OrtaylıOnlar farklı eğilimlerde, Türkiye’nin seçkin tarihçileri, sosyal bilimcileri… Türkiye’nin en tepesindeki yeni değişimi masaya yatırdılar ve geçmişe dair yorumlarıyla geleceğe ışık tuttular. Erdoğan, söylediği gibi Atatürk’ten sonra devletle halk arasındaki kopukluğu onardı mı? Türkiye’nin bir restorasyona ihtiyacı var mı? ‘Yeni Türkiye’ eskisinden farklı mı? Cevapları zihninizi açacak.
Bazı çevreler bugünlerde yaşadığımız sorunların Cumhuriyet’in kuruluş ideolojisinden kaynaklandığını yazıyor, söylüyor! Bunu yaparken tarihi eğip büküyor; yarım yamalak bilgileriyle büyük sonuçlara varıyor. Yapmak istedikleri mevcut iktidarın “resmi tarihini” oluşturmak. Peki, Cumhuriyet tarihinde kimlerin üreten “Kalem”; kimlerin sürekli satıp savan ve mülk kalmayınca umudunu dışa bağlayan “Silgi” olduğunu öğrenmek ister misiniz?