Woody Allen, "Hiç gülmeden en çok eğlendiğim saatler" diyor aşk saatler için. Şaşırabilir, seksin eğlenmekle ne ilgisi var diyebilirsiniz. Çünkü bu hazzı gereksiz tabularla ve ciddiyetle yaşamaya öylesine kaptırmışız ki kendimizi, bunun eğlenceli bir zevk olacağı aklımıza dahi gelmiyor. Oysa seksin gerçeklerine gülümseyerek bakmak, belki de çarşaflar içindeki gereksiz saplantılarımızdan kurtulmamızı sağlayabilir. Biraz espri yeteneği, biraz da muzip bir bakış... İşte yatak odası komedisi...
#AşkKimse neden bahsettiğini tam olarak anlamasa da Slavoj Zizek dünyanın en ünlü filozofu. <br> Ona ‘felsefenin rock starı’ diyorlar. <br>Dehayla delilik arasında gidip gelen bir hiperaktif, gördüğüm en süratli düşünen insan ve müthiş sevimli bir karakter… <br>‘Sapığın Sinema Rehberi’ adlı muhteşem filminin devamı ‘Sapığın İdeoloji Rehberi’ dünyada gösterime girdi. <br>İstanbul’da otelinin resepsiyonunda buluşmak istiyor. <br>Çok uykusu olduğu için bastıra bastıra “Sadece yarım saat” diyor. <br>Neyse ki konuşmaya başladı mı kendini durdurabilmesi epey zaman aldığı için söyleşi bir buçuk saat sürüyor. <br>Barda kola shot’larıyla (içki içmiyor) ve kahkahalarla devam ediyor! <br>Röportaj sonrası beynimin genleştiğini hissediyorum! <br>İşte Sloven filozof ve psikanalist Zizek’ten Gezi Parkı, aşk ve dünyanın gidişatıyla ilgili uyarılar…
“Ben Erkek Olsaydım” adlı son kitabında çapkın erkekleri vampire benzeten Zeynep Mansur, objektif karşısına geçip ürkütücü pozlar verdi. Kitabında söz ettiği vampirlerin gerçekhayatta da aramızda dolaştıklarını iddia eden şarkıcı, “Aşkı tüketim malzemesi olarak gören vampir erkek, kadını bir anda soğuk dünyasına çeker” diyor.
Cem Boyner’in krizde seks çıkışına tepki gecikmedi. Prezervatif firmalarının ciroları, iddialar, belgeler, anketler havada uçuşuyor; bir sevişmedir gidiyor. Boyner’e katılan da var, teselli eden de. Herkes tartışmanın içinde. Tibet’in ruhani lideri Dalay Lama bile girdi işin içine.
Şu sayfadaki karikatürlere bir bakar mısınız? Her birinde sosyolojik ya da psikolojik bir tespit var anasını satayım. Bu nasıl bir gözlem gücüdür? Bu nasıl bir ifade kabiliyetidir? Saygıyla eğiliyorum. Metin Üstündağ, bizim tonlarca kelimeyle anlatmaya çalıştıklarımızı, iki kıvrak çizgi ve cümleyle önümüze koyuveriyor. Bir hediye gibi. Yalın ve çarpıcı...