ÜÇ tarafı denizle çevrili bir ülkede yaşıyoruz ama dünyada kişibaşı ortalama balık tüketimi yılda 19.2 kg iken Türkiye’de bu rakam 7.6 kg. Bu rakam Avrupa Birliği’nde ortalama 24 kg, İspanya’da 40 kg, Yunanistan’da 23.1 kg. Türkiye’de tüketim az ama yanlış avlanma, deniz kirliliği gibi nedenlerle 100 olan balık çeşidi sayısı da 10’a düşmüş durumda. Tüketicinin en fazla ilgi gösterdiği balık hamsi. Türkiye’de tüketilen balığın yüzde 70’ini hamsi oluşturuyor. Ancak son yıllarda tüketicide hem sağlık hem de mutfak kültürü bilincinin artması, deniz ürünleri tüketiminde yeni bir dönemin işaretini veriyor.
İngiliz The Guardian gazetesinin geçen hafta “Avrupa’nın en güzel çocuklu tatil mekanları” listesinde üçüncü sıraya yerleştirmesi Çıralı’da büyük heyecan yaratmadı. Gerçek heyecan bahar yağmurlarıyla sulanan koyun huzur dolu bahçelerinde yaşanıyordu. Gelincikler, zakkumlar bir yana dev kaktüsler bile çiçeklerle donanmıştı. Sahili saran hanımeli, yasemin kokularının tadını Likya Yolu yürüyüşçüleri çıkarıyordu.
Gökçeada’nın sessizliği, sakin yaşamı kış aylarında daha çok hissediliyor. Mevsime rağmen ada rüzgarı dondurucu değil. Rum köylerinin boş sokaklarında yürürken buranın “Dünyanın en sakin adası” olduğunu bir kez daha anımsıyorsunuz... Puslu manzaralar, huzur, yerel lezzetler, taş Rum evleri, şarap, çekici ada atmosferinin Gökçeada’daki yansımaları. Denizden dar bir kara parçasıyla ayrılan Tuz Gölü manzarası ve flamingolar ise, gündoğumunda görülmeye değer.
Bandırmalı Osman Kocaman’ın tekneyle balık avlayarak başladığı iş serüveni sınırları yurtdışına taşan sanayicilik öyküsüne dönüştü. Kocaman’ın oğlu balık ticaretini büyüttü. İşi devralan torun Osman Kocaman ise ürün gamını genişletti. Orkinos üreten, salyangoz ve kurbağa bacağı işleyerek 20 milyon dolar ciroya ulaşan Kocaman Balıkçılık, İtalya’da orkinos çiftliği kurdu.
Geçen yıl Türkiye 73 milyar dolarlık ihracat yaptı. Ama bu hiç de zannettiğiniz kadar kolay olmadı. Girişimciler, bu meblağları yakalayabilmek için tavuk ayağı, vişne dalı, kurbağa bacağı, yosun, salyangoz gibi akla gelmeyecek ürünler ihraç ediyor. Türkiye’de bol bol bulunmasına rağmen tüketicisi hemen hiç olmayan bu ürünleri tespit eden ihracatçılar, ticaret için sadece tek bir ölçü kullanıyorlar: Yeter ki yurtdışında para etsin.