Yapısal yer bilimi ve tektonik dallarındaki çalışmalarıyla tanınan Prof. Dr. Celal Şengör, Göttingen Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Türkiye’nin Neotektoniği: Depremler bize ne anlatıyor’ adlı konferansta Türkiye’nin deprem gerçeğini masaya yatırdı. Türkiye’nin ciddi bir deprem tehdidi altında olduğunu belirten Sengör, gerekli önlemler alınmazsa, ülkenin sosyal yapısını ve hatta bağımsızlığını kaybedebileceği uyarısında bulundu.
#Celal ŞengörGöttingen’de akademisyen Türk gençlerinin kurduğu ‘Türk-Alman Akademisyenler Birliği’ uzun süredir ünlü akademisyen konukları ağırlıyor. Türkiye’den Prof. Dr. Celal Şengör gibi isimlerin de konuk olduğu Göttingen Türk-Alman Akademisyenler Birliği’nin son misafiri ise Göttingen Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Tolan oldu. Üniversite amfisinde yapılan etkinliği Türk Alman Ekonomi Birliği Aş Başkanı Berlin Suat Bakır sundu.
#James BondAlmanya'da Türk kökenli fizikçi Prof. Dr. Metin Tolan, Göttingen Üniversitesi Rektörlüğüne seçildi. Göttingen Üniversitesinden yapılan yazılı açıklamada, üniversite senatosunun Tolan'ı oy birliğiyle rektör seçtiği açıklandı. Bu gelişmenin ardından Prof. Dr. Metin Tolan'ın kim olduğu merak konusu oldu. Peki, Metin Tolan kimdir?
#Prof. Dr. Metin Tolan Kimdir?Dortmund Teknik Üniversitesi Fizik Kürsüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Metin Tolan (45), yaptığı matematik hesaplarına göre ta mart ayında Almanya'nın Dünya Şampiyonu olacağını söylemişti. Şimdi herkes Türk profesörün sinüs-kosinüs formülüyle açıkladığı şampiyonluğu Almanya'nın yakalayıp, yakalayamayacağını merak ediyor.
Alman-Türk Akademisyenler Birliği Göttingen’in (D-TAB) ‘Almanya’daki Türklerin eğitim durumuna kronolojik bir bakış’ başlığı altında düzenlediği etkinliğe konuşmacı olarak katılan İstanbul’daki Türk-Alman Üniversitesi Rektörü Prof. Cemal Yıldız, Avrupa’da üç dört dilli bir Türk neslin geldiğine dikkati çekerken, velilere de büyük ve önemli görevler düştüğünü söyledi.
#AVRUPADAN HABER“Türkler göçebe millettir” denir ya, Cumhuriyet döneminin en büyük göçünü gerçekleştirmeye başladığımız tarihin üzerinden tam 50 yıl geçti. 1961’deki ilk ‘konuk Türk işçisi’nin ardından milyonlarca erkek ve kadın ‘acı vatan’a gitti. Başta hepsi 1-2 yıllığına diye niyetlendi ama çoğu geri dönmedi. Orada evlendiler, çocuk sahibi oldular, iş kurdular, yaşlandılar ve öldüler. En büyük zorluğu ‘Alamancı’ olarak anılan ilk nesil çekti. Ne Almanya’da Alman ne de Türkiye’de Türk olabildiler. Hep yabancı gibi yaşadılar. Ama onların çocukları ve torunları, bugün Alman toplumunda her alanda söz sahibi. Üçüncü nesil, kendini iki ülkenin ve kültürün karışımı olarak tanımlıyor. Aralarından dünyaca ünlü yönetmenler, yazarlar, oyuncular, sporcular, bilim insanları ve siyasetçiler çıkıyor