Güncelleme Tarihi:
D-TAB Başkanı Türkolog Cenk Sancak ve T.C. Hannover Başkonsolosluğu Eğitim Ataşesi Doc. Dr. Kazım Kalkan’ın selamlama konuşmasıyla başlayan etkinliğe Göttingen Üniversitesi hocaları ile Alman ve Türkiye kökenli öğrenciler de katıldı. Hem Türkiye’yi hem de Almanya’yı çok iyi tanıyan ve 2014-2021 yılları arasında Türkiye’nin Berlin Büyükelçiliği’nde Eğitim Müşaviri olarak görev yapan Prof. Yıldız, başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerinde yaşayan Türkiye kökenli gençlerin takdire şayan bir performans sergilediklerinin altını çizdi. “Artık Avrupa’da 3-4 dilli bir Türk nesli geliyor. Bu kızlı-erkekli bütün gençlerimiz için geçerli. Üniversiteye gidip de İngilizce, Fransızca veya İspanyolca bilmeyen yoktur. Ama Türklerin bir avantajı daha var” diyen Prof. Yıldız, dinleyiciler arasındaki Türkiye kökenli öğrencilere yönelik, “Sizler doğuştan aile ortamında tabii olarak öğrendiğiniz bir dile daha sahipsiniz. Ancak bu dilin de geliştirilmesi lazım. Çünkü kullanılmayan dil, zamanla akıcılığını kaybediyor. O nedenle mümkün mertebe ana dilinizi de kullanmaya özen gösterin” çağrısında bulundu.
UYGUN ORTAM OLUŞTURULMALI
Prof. Cemal Yıldız, Türkiye kökenli çocuk ve gençlerin hem ana dillerini iyi öğrenmelerinde hem de okullarda ve iş hayatında başarılı olmalarında anne-babalara, velilere çok önemli görevler düştüğünü vurguladı: “Çocukların aile içinde edindikleri diller, Almanca ediniminde ve genel anlamda dil edinim sürecinde vazgeçilmez bir araç ve zenginliktir. Bu diller hem kimliklerinin oluşumunda hem de ebeveyn-çocuk ilişkisinde önemli bir yere sahiptir. Ayrıca bu dillerinin desteklenmesi, çocukların özgüveninin güçlenmesine olumlu katkıda bulunmaktadır. Çok dilli çocukların aileden getirdikleri dil becerilerini doğal ortamda geliştirebilmeleri ve eğitimde daha başarılı olabilmeleri için erken teşvik tedbirlerinin uygulanması ve okulda çok dilli çocuklar için uygun ortam ve şartların oluşturulması gerekmektedir. Bunun için tüm kurumlar birlikte daha yoğun çalışmalı.”