Oyun. insanlık tarihi boyunca çocuğun en sevdiği bıkmak ve bilmediği uğraşı olmuştur. Tüm gün oyun oynayan ya da oynamak isteyen çocuklarınızın boş vakit geçirdiğini ya da sadece eğlendiğini sanıyorsanız yanılıyorsunuz demektir. Çünkü bir çocuğun sevgiden sonra gelen en önemli ihtiyacı olan oyun, çocukların gelişiminin de en büyük destekçisidir. Tarihin en eski dönemlerinden beri oyun ve oyuncaklar, çocuğun günlük yaşamının odak noktasında yer alır. Oyuncağın ve oyunun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Aynı zamanda, oyun ve oyuncaklar, ortaya çıktıkları dönemlerin günlük yaşamına ayna tutan sessiz tanıklardır. Zamana ve kültüre coğrafyaya göre değişir ama yok olmazlar..
#DOÇ. DR. NALAN KURU KİMDİR?Cardiff Üniversitesi’nde Barbie öncülüğünde oyuncak bebekle oynamanın faydaları üzerine bir araştırma yapıldı. Yapılan araştırmaya göre Barbie gibi oyuncak bebeklerle oynamanın empati ve sosyal becerileri besleyerek, çocukları geleceğe hazırlamada büyük faydalar sağladığı sonucuna varıldı. Bu projenin detaylarını konuşmak üzere Barbie Oyunun Faydaları Projesi Türkiye Sözcüsü Klinik Psikolog ve Oyun Terapisti İrem Polat ile bir araya geldik ve kendisine sorularımızı yönelttik.
#Barbie‘Ayrılığın İlk Günü’ kitabında, çok âşık bir kadının sevgilisinden ayrıldığı ilk günü saat saat anlatıyor Aslı Perker. Yazar, Türk kadınının aşk sınavıyla ilgili şöyle diyor: “Çok adaletsiz bir denklem var. Türk kadını Türk erkeğine çok fazla. Güzel, becerikli, akıllı... Türk erkekleri yakışıklılıklarıyla ünlü değil malum. Becerikli oldukları da söylenemez. Sonra da kalkmış kadınlara ‘Medeni olalım, polyamory, yani çokaşklılık yaşayalım’ vs. diyorlar. Pardon? Siz bu kadar güzel kadınla çokaşklılık yaşarsınız. Biz bu kadar çirkin arasında ne yapalım? Sen beni koy Danimarka’ya, bak nasıl polyamory yaşıyorum!”
#GazetehaberleriSanatçı adayları, küçük yaşlardan itibaren sanatla ilgilenmeye başladıkları için geçirdikleri ruhsal ve fiziksel değişimleri net bir şekilde algılayabiliyor ve gözlemleyebiliyorlar. Böylece modern çağda öne çıkan “farkındalık” kavramı çocukluktan itibaren tanınmaya başlıyor. Konservatuvar veya bir kurs programında eğitim alan her sanat öğrencisi geçirdiği disiplinli, zorlu ama bir o kadar da keyifli süreç boyunca ne denli önemli beceriler edindiklerini küçük yaşlardan itibaren dile getiriyor. Bu büyülü sanat dallarının kazandırdıklarını, bir eğitmen olarak ben de gözlemliyorum. Hatta sohbetlerimizde kendilerinden de sık sık bunları duyuyorum.
#Tan Sağtürk