Fransa Bretonya çıkışlı krep, aslında akıtma ya da katmer dediğimiz türleriyle bize hiç de uzak olmayan bir halk yemeği. İyisini denemek isterseniz Kadıköy Moda’daki OD46 doğru bir seçenek. Tatlı ve tuzlu çeşitleriyle Fransız tarzını ülkemize uyarlayan güzel krepler yapıyor.
#Kadıköy ModaHafta sonu kahvaltı masalarının olmazsa olmazı krepler uzun zamandır hayatımızda. En çok tatlı olarak hazırlandığı düşünülse de sebzeli ve etli gibi bol doyurucu ara sıcak bir aperatif olarak da tüketiliyor. Bugün vereceğimiz tarif ise tavuklu, mantarlı ve peynirle lezzeti katlanmış sıcak krep tarifi...
#Tavuklu Mantarlı Krep TarifiKrep, her ne kadar tatlı tarifleriyle özdeşlemiş olsa da yan yana geldiği tuzlu lezzetlerle de davet sofralarında göz dolduruyor. Krepin en doyurucu ve en lezzetleri tariflerinden birini derledik: Krepte rulo pilav. İşte, krepte rulo pilav için gerekli malzemeler ve yapılış aşamaları...
#Krep Nasıl YapılırKesesinde balık biriktiren pelikanlar gibi siz de hafızanızda güzel anılar biriktirmek istiyorsanız rotanızı eğlencenin kalbi, Yunan Adaları’nın en gözdesi Mikonos’a çevirin. Kim bilir şanslıysanız belki adanın saklı müdavimleri pelikanlarla değirmenlerde buluşabilirsiniz.
#Mikonosİsveç’in batı sahilinde, Kopenhag ile Oslo’nun tam ortasındaki Göteborg bakımsız bir liman şehri olarak bilinirdi. Bugünlerde genç ve parlak girişimcilerin elinde hızla yeni çehreye bürünüyor. Yaratıcı projelerin sergilendiği galeriler, konser salonları, restoranlar limandan çıkıp şehrin tüm semtlerine yayılıyor. Beyazlı mavili tramvayların turladığı geniş bulvarların kıyısında dünya çapındaki biracılar, moda yaratan butikler, kültür merkezlerinin sayısı artıyor. Halka sorarsanız Göteborg ülkenin ve batı kıyılarının en güzel şehri.
#36 SaatSağlığın her alanında olduğu gibi kilo sorununda da sonuca değil, sebebe odaklanmak gerekiyor. Eğer bu yapılmazsa sürekli tekrarlayan sonuçlara (verilen kiloların yeniden geri alınmasına) veya sorunun içinden çözülmez bir karmaşa haline gelmesine katlanmak zorunda kalınıyor.
#Osman MüftüoğluHER yazımızı bir bir alıyorlar elimizden. Oysa ki, biz bu dünyaya en çok, “yaz görmeye” geldik. Bisikletle giderken ellerimizi lavanta tarlalarının arasından geçirmeye, güneşi kirpiklerimizin arasından süzdürmeye, rüzgarla bir olup püfür püfür esmeye, aşık olmaya, aşk acısı çekmeye, eşe dosta bakmaya, uzun sofralar kurmaya, ada vapuruna binmeye, eti kemik geçiyor demeye, kurabiye pişirmeye, ıssız koylarda yüzmeye, yanık tene yoğurt sürmeye geldik!
#OtelYeme-içme deyince, Nişantaşı havalı mekanlarıyla İstanbul'un vazgeçilmezlerinden! Sokaklara yayılan masalar, ara sokaklardaki kafeler, şıkır şıkır mekanlar sizi anında çembere alıyor, gün boyu menzilinden çıkarmıyor. Teşvikiye, Topağacı derken geniş bir alana yayılan semti turladık, ne var ne yok göz attık. Kahvaltıdan akşam yemeğine seçin, beğenin!
#Nişantaşı MekanlarYakında yemek yapmak, toz karışımlara sıcak su eklemekten ibaret olacak. Henüz Avrupa ve ABD’deki kadar yaygın değil ama, hazır yemekler bizde de çeşitleniyor ve daha çok tercih ediliyor. Kuru ve toz haldeki pratik yemek, sos ve tatlılar; ocağın başında bekleyip uğraşmadan birkaç dakika içinde hazır oluyor. Sadece bir bardak sıcak su yeter. Çeşnilerle hazırlanmış makarna ve hatta yöresel pilavlar, beşamel gibi zor kıvam tutan soslar, salata ve makarna sosları, puding ve patates püresinin bile hazırı var.
Önce ABD’de başladı, sonra Avrupa’ya sıçradı. Son bir yıldır da Türkiye’de. Chef’s Table deniliyor. Türkçesi, Şefin Masası. Nedir şefin masası derseniz, cevabı şöyle: Büyük otel ve restoranlarda Executive Chef olarak tanımlanan başaşçılar, mutfaklarında size özel yemek yapıyorlar. Mutfakta en fazla 10 kişilik bir masa hazırlanıyor ve masanın karşısına geçen büyük şef, servisini de kendisi yapıyor. Siz ve şef baş başa. Ödenecek para mı? Tabii ki, restoran kısmındakinin kat kat fazlası.