Pek çoğumuzun tanıdığı Harry Bosch karakterinin yaratıcısı ve çağdaş Amerikan polisiye edebiyatının kültleşmiş ismi Michael Connelly, ‘Son Hüküm’de avukat Mickey Haller’in çetrefilli ve tehlikeli bir davayı çözme sürecini anlatıyor. Kitapta Bosch ve Haller işbirliği yapıyor.
#Michael ConnellyAmerikalı yazar Howard Michael Gould, edebiyat kariyerinin ilk romanı ‘Son Bakış’ta Hollywood dünyasında geçen hızlı ve eğlenceli bir suç hikâyesi anlatıyor. Bir dönemin özel dedektif romanlarını selamlayan Gould hem çok özel bir dedektif tiplemesi yaratmayı başarıyor hem de eğlence endüstrisinin karanlık tarafının yanı sıra hayatının canlı bir portresini çiziyor.
#Howard Michael Gouldİzlanda’nın uluslararası çoksatan yazarı Arnaldur Indridason’un ‘Hipotermi’si alışılmadık bir polis soruşturması. Suç şüphesi olmayan apaçık bir intihar peşine düşen inatçı dedektifin geçmişin hayaletleriyle dolu hikâyesi. Harry Bosch ve Kurt Wallander’ın kalibresinde bir dedektif yaratan yazarla tanışmak için ‘Hipotermi’ güzel fırsat...
#Arnaldur IndridasonCate Blanchett’ın performansıyla öne çıkan “Mrs. America”, eylemleriyle feminist politikalara zararlar vermiş muhafazakâr aktivist Phyllis Schlafly’nin hayatını anlatıyor ve günümüz Amerikasındaki eşitsizliklere 70’lerden selam gönderiyor. Polisiye tutkunlarına 10’ar dakikalık cinayet draması “When The Street Lights Go On”, kahkaha arayanlara HBO’nun yeni reality şovu “We’re Here”, aşk da olsun gerilim de diyen kararsızlara “Run”, haftanın diğer ekran seçenekleri... Etkileyici görüntüleriyle “Toprağın Tuzu” ve dünya galasını Visions du Réel’de yapacak “Mimaroğlu” belgeselleri de bu haftanın online keşifleri...
#SinemaJo Nesbo, en yeni Harry Hole macerasıyla karşımızda: ‘Susuzluk’... Harry, artık ununu elemiş, eleğini asmış durumda. Ne yani yılların eskitemediği aşkı Rakel ile bir gün yüzü görmesinler mi? Hikâye, Oslo’da bir Türk barında açılıyor. Dünyanın en ünlü ‘çöpçatanlık’ uygulamalarından Tinder başrollerde...
#SusuzlukChristopher Nolan son çalışması ‘Dunkirk’te, İkinci Dünya Savaşı’nın dönüm noktalarından biri olarak kabul edilen, 339 bine yakın askerin Fransa’dan İngiltere’ye tahliyesini anlatıyor. Film görsel açıdan mükemmel ama öyküdeki, alttan alta sahaya sürülen gereksiz kahramanlık tonları ‘Başyapıt‘ olmasını engelliyor.
#Dunkirk