Güncelleme Tarihi:
Michael Connelly çok üretken bir yazar. Milyonların sevgilisi olan dedektif Hieronymous Bosch ya da bildiğimiz ismiyle Harry Bosch’la bizi 1992 yılındaki ‘Tünel Fareleri’ kitabıyla tanıştırmıştı. Connelly her ne kadar Türkçeye çevrilmesi daha uzun yıllar gerekse de ‘Kara Kutu’yu Bosch’un 20’nci yıldönümünde yazdı. Harry Bosch serisinin 18’inci kitabı olan ‘Kara Kutu’ Limos Yayınları ile raflarımıza girdi.
‘Kara Kutu’, 1992 Los Angeles Rodney King ayaklanmalarında Danimarkalı gazeteci Anneke Jespersen’ın öldürülmesiyle başlıyor. Bosch, başından vurularak öldürülen Jespersen ile ilk karşılaştığında Los Angeles resmen yanıyor ve her yerde ayaklanmalar var... 1992’nin ilkbaharında Los Angeles’ın güney merkez mahallesinde ayaklanmaların yaşandığı bölgede beyaz, Danimarkalı bir gazetecinin ölümü ve cinayetin çözülememesi Bosch’u yıllarca meşgul ediyor. O günlerde elbette ayaklanmaların yarattığı kaos nedeniyle Bosch davayla uğraşamıyor.
Yeni biriminde ona bu şans tanındığında Bosch’un geri durmaya da hiç niyeti yok. Elindeki tek ipucu kadının vücudunun yanında bulunan 9 milimetrelik silahtan ateşlenen bir mermi kovanı. Ancak teknoloji yirmi yılda Bosch’a, silah ile mermi kovanını eşleştirme şansı veriyor. Titiz bir soruşturma yürüten Bosch’un önündeki ilk engel, davanın çözülmesini istemeyen üst düzey yöneticiler. Tüm engellemelere, soruşturmalara, uyarılara rağmen Bosch vazgeçmiyor ve tehlikelere atılıyor. Bu tavrı nedeniyle başına da gelmedik kalmıyor.
Elbette yöneticilerin cinayette çözüm istememesinin altında belli entrikalar yatıyor. Serbest çalışan gazeteci Jespersen, ölüme ayaklanmalar sırasında yakalansa da bambaşka bir haber için ABD’ye geliyor. Bosch’un Jespersen’ın neyin peşinde olduğunu da çözmesi gerekiyor.
SIRADA MADELINE KİTAPLARI...
‘Kara Kutu’, bizi Harry Bosch’un kişisel yaşamına da götürüyor. Önceki kitaplarda Bosch’un bir kızı olduğunu öğrenmiştik. Kızın annesi, Bosch’un da kısa bir süre evli kaldığı FBI ajanı Eleanor Wish, hamileliğini Bosch’tan saklamıştı, şimdi ise Bosch’un kızı Madeline 16 yaşında. Bosch’un dünyada en fazla değer verdiği varlık olan kızı, onunla birlikte yaşıyor. Kitapta Madeline’in de polis olmak istediğini öğreniyoruz. Atıştaki başarılarıyla babasını gururlandıran Madeline, babasının polis olma hikâyesiyle bizi yine 1992 yılındaki ‘Tünel Fareleri’ kitabına götürüyor. Madeline’in yeni tutkusu Michael Connelly’den ileride Madeline’in başkahraman olduğu kitapların gelebileceğinin işareti. Malum, Vietnam gazisi Bosch için emeklilik zilleri çalmaya başladı, her ne kadar o kaçmaya çalışsa da...
Çoğu eleştirmen -ve naçizane bir polisiye sevdalısı olan ben- Connelly’yi Amerikan polisiye yazarlarının en iyisi olarak değerlendiriyor. Özellikle annesinin ona verdiği Hieronymous Bosch ismi yerine Harry’yi kullanan Bosch, polisiye kahramanların en iyilerinden ve Connelly de ona gerçekten tutkun... Vietnam gazisi Bosch ve ceza avukatı olan üvey kardeşi Michael Haller yıllardır hayatımızda... İkilinin maceralarını takip ettiğimiz Connelly kitapları, bugüne dek dünya çapında 60 milyondan fazla sattı. İlk 1 milyar dolarını 2015’te kazanan Connelly, Bosch ve Haller’ın filme ve diziye çevrilen kitapları sayesinde kazanmaya da devam ediyor...