Eylülün gelişiyle kültür-sanat dünyası yeniden canlanıyor. Şehir, birbirinden etkileyici sergiler, heyecan verici konserler ve yaratıcı tiyatro oyunlarıyla, festivallerle dolup taşacak. Okumaya doyamayacağımız kitaplar, yepyeni ya da sezonu açan mekânlar, harika filmler de cabası... Özetle yeni sezon, kaçırılmaması gereken eşsiz deneyimlerle dolu. Biz de bu şölende öne çıkanları alanında uzman isimlere sorduk. Ajandanızda bol bol yer açın.
#Uygar TaylanBu hafta Melike Şahin ve Can Güngör, Zorlu PSM’de konser verecek. Keman virtüözü Nigel Kennedy, CSO Ada Ankara’da klasik müzik sevenlerle buluşacak. Sezonun en çok alkış alan oyunlarından ‘Balina’, ‘Bernarda’ ve ‘Annemden Kalan Gül Ağacı Masanın Üzerinde Çaydanlık Beyaz Bir İz Bıraktı’ farklı sahnelerde izleyici karşısında.
#Uygar Taylan6 Şubat depremleri nedeniyle bu yıl ülkece yastaydık. Yaza doğru canlanmaya başlayan kültür-sanat ve spor etkinliklerinde bir arada olmak bir nebze de olsa iyi geldi. Sinemaya gittik; ‘Hayat’, ‘Tanrının Unuttuğu Yer’ gibi başyapıtları izledik. Konserlere, festivallere katıldık; Cumhuriyetimizin 100’üncü yılı için özel bir şov hazırlayan Edis’le coştuk. Tiyatroyu da ihmal etmedik, Haluk Bilginer ve Zuhal Olcay’ın 20 yıl sonra ‘Kel Diva’da buluşmasına tanık olduk. Brieflyart’taki sergisini gezerken değerli sanatçı Şenol Yorozlu’nun kısa bir süre sonra aramızdan ayrılacağı aklımıza bile gelmedi. Canımız evde oturmak istedi, açtık Murathan Mungan’ın ‘995 km’sini okuduk, Mert Demir’in ‘Ateşe Düştüm’ şarkısıyla hüzünlendik. Akşam olunca Gallada’da güzel bir yemek yiyip arkasından Frankie’de müzik dinledik. İstanbul Modern’in önünden geçerken Renzo Piano imzalı binasını hayranlıkla inceledik. Bu arada spordaki başarılarımız bizi mutluluktan ağlattı. Antalya yine tatil için ilk tercihimiz oldu. Barbie çılgınlığı modayı esir alırken herkesin dilinde iklim değişikliği vardı… Ve elbette bir de şu soru: “Yapay zekâ dost musun, düşman mısın?”
#Melis YılmazPina Bausch’un başyapıtı ‘Café Müller’le başlayan 27. İstanbul Tiyatro Festivali sürüyor. Festival ikinci haftasında İstiklal Caddesi’ne yayılıyor ve tarihi yapıları etkileyici oyunlarla buluşturuyor. Tiyatro yazarlarına, eleştirmenlere ve oyunculara festivalde merakla bekledikleri oyunları sorduk.
#Tiyatro27. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında dört yerli oyunun oyuncu, yazar ve yönetmenleri, tiyatro eleştirmenleri Bahar Çuhadar, Gülin Dede Tekin ve Onur Şimşek’ten oluşan ‘Oyun Çıkışı’ ekibinin ev sahipliğinde, festival seyircisiyle canlı söyleşilerde buluşacak. Ferdi Çetin, Kayhan Berkin, Nergis Öztürk, Ayşe Lebriz Berkem, Okan Urun, Ercan Kesal, Berfin Zenderlioğlu ve Cem Yiğit Üzümoğlu konuklar arasında…
#27. İstanbul Tiyatro Festivali27. İstanbul Tiyatro Festivali, 25 Ekim-25 Kasım tarihleri arasında izleyiciyle buluşmaya hazırlanıyor. Işıl Kasapoğlu küratörlüğünde düzenlenecek festival, Türkiye’den ve yurtdışından toplam 20 tiyatro, performans ve dans gösterisine evsahipliği yapacak. Biletler 8 Eylül Cuma günü genel satışa açılacak.
#27. İstanbul Tiyatro FestivaliNorveçli yazar Dag Solstad ‘Mahcubiyet ve Haysiyet’ adlı romanında, Henrik İbsen’i yüz yıl öncesinden bugüne taşıyor. Romanın lise öğretmeni karakteri Elias Rukla aracılığıyla İbsen’in ‘Yaban Ördeği’ adlı oyununu konu edinirken bir yandan da bu oyunla iç içe geçen bir anlatı kuruyor.
#Dag SolstadÇağdaş Norveç tiyatrosunun önemli isimlerinden Fredrik Brattberg’in ‘Eve Dönüşler’ ve ‘Annenin Çocuğunun Babası’ adlı iki oyunu Habitus Kitap etiketiyle Türkçede. Brattberg’in metinleri hem çağdaş oyun yazarlığı üzerine düşünmemizi sağlarken hem de anlattığı hikâyeler ‘aile’ kavramı, evde ve zamanda olmanın olasılıkları üzerinden bu çağın insanına yakından temas ediyor.
#Fredrik BrattbergNorveç’in Ibsen ödüllü oyun yazarı Demian Vitanza’nın ‘Ağırlık’ oyunu ve ‘Londinium’ isimli üçlemesi Türkçede... Alışıldık tiyatro kalıplarının oldukça dışında, imgelere ve güçlü metaforlara yaslanarak kurulu bu metinler zamanı ve uzamı büken bir teatrallik vaat ediyor.
#Demian VitanzaGoogle Türkiye'nin hibe desteğiyle, Inogar ve Tiyatro Kooperatifi ortaklığında hazırlanan 'Sahne 2.0' başlıklı proje, sahne emekçilerinin 'dijital tiyatro' alanındaki teknik becerilerini artırmalarına yardımcı olmayı hedefliyor. 8 bin 830 kişiye çevrimiçi olarak, dijital tiyatro üzerine beş ayrı eğitim modülü sunacak olan proje, katılımcılara dijital oyun kayıtları için stüdyo imkânı da sunacak.
#GooglePerformansı ekrandan izleyin, anlatıdaki belli belirsiz göstergeleri de çözmeyi atlamayın. Sonra bomontiada’daki enstalasyonu ziyaret edin. Hibrid formdaki bir tiyatro işi olan ‘Terk Edilmiş Kıyılar // Negatif Fotoğraflar’ ile bir ailenin arasına sokulun. Türkiye’nin yakın siyasi tarihini de anımsayarak…
#YazarTiyatroda yeni anlatım yolları, üretim biçimleri yaklaşık 20 senedir gündemde. Pandemiyle birlikteyse seyirci ve oyuncuyu bir araya getiren geleneksel biçimin dönüşümü biraz da zorunlu olarak hızlanmaya başladı. Üçü yabancı, toplam 28 oyunu seyirciyle buluşturacak olan 24. İstanbul Tiyatro Festivali, bu sürecin en somut örneklerinden biri olarak yarın başlıyor. Oyunların kimisini sahnede, kimisini festival için çekilmiş kayıtlardan izleyeceğiz. Festivalin beş oyunu ise ne canlı ne de kayıttan gösterim... Bizleri alışılmışın biraz daha ötesinde oyun deneyimlerine davet eden türde yeni nesil işler... Programın ‘sıradışı’ oyunlarını yaratıcılarından dinledik.
#Unutmak2006'dan bu yana süregelen, yeni oyun yazarları keşfetmeyi ve çağdaş oyun yazımına alan açmayı hedefleyen 'Yeni Metin Yeni Tiyatro Projesi' bu sene sekizinci defa bir festivalle Türk oyun yazarlığına katkıda bulunmaya devam ediyor.
#Yeni Metin Yeni Tiyatro ProjesiGalata Perform’un Edinburgh Fringe Festivali’ne katılan oyunu ‘Yüz Yılın Evi’ni Allan Radcliffe The Times için değerlendirdi. Radcliffe ‘Türk Tarihi âdeta lokum tadında’ başlıklı eleştiri yazısında Yeşim Özsoy’un dinamik performansından övgüyle bahsediyor.
#Yüz Yılın EviGalataPerform’un düzenlediği iki günlük ‘Görünürlük Projesi’ bugün ‘Sahneden Çık!’ diyerek başlıyor. Amaç, giderek artan sahne sorununu Galata’yı bir sahne haline getirerek eleştirmek. Bu sebeple Tünel Meydanı, civar sokaklar, eski Hamursuz Fırını, Cafe Privato, Galataevi ve daha birçok mekânda farklı disiplinlerden sanatçılar, tiyatroya farklı bir alan yaratacak