Avusturyalı romancı ve deneme yazarı Hermann Broch’un ‘Uyurgezerler’ üçlemesinin ilk kitabı ‘Romantik’ yayımlanmasından neredeyse bir asır sonra nihayet Türkçeleştirildi. 20’nci yüzyılın büyük ama karamsar başyapıtları arasında özel bir yeri olan ‘Uyurgezerler’de hayatın hızlı akışına ayak uyduramayan, geçmişin yitirilmiş değerleri ile yeni değerler arasında sıkışıp kalmış insanlar sergileniyor.
#Hermann BrochTürk Edebiyatında, 1860 - 1895 yılları Tanzimat Dönemi olarak adlandırılır. II. Meşrutiyetin ilan edilmesiyle başlayan Milli Edebiyat Dönemi, 1923 yılına kadar sürmüş, daha sonra 1960 yılına kadar devam edecek olan Cumhuriyet Dönemi başlamıştır. 1960 sonra hikaye özelliklerini örneklerle birlikte detaylı bir şekilde derledik.
#EğitimDoğumunun 100. yılında saygıyla andığımız Yusuf Atılgan, çok az eser vermişti; iki roman, bir hikâye kitabı. Uzun süre çiftçilikle uğraştı, hayattayken görünürlüğü, tanınırlığı azdı. Ne var ki 80’lerden sonra sinemaya uyarlanan ‘Anayurt Oteli’nin de etkisiyle yeniden keşfedildi. Bugün edebiyatımızın en önemli isimlerinden biri olarak kabul edilen Atılgan, bütün anlatılarında yalnız ve yabancılaşmış insan temasını çeşitli veçheleriyle incelemişti. Aylaklığı bir değer olarak savunan C’nin susuşu bir boyun eğiş değil; tıpkı ‘Anayurt Oteli’ndeki Zebercet gibi, susarak direnmektir.
#Yusuf AtılganKitap okumak boş zamanların vazgeçilmez aktivitelerinden bir tanesidir. Aylak Adam kitabı da yine okunacak olan ve sürükleyici bir olay örgüsü olan kitaplardandır. Aylak Adam kitabının yazarı ve olay örgüsü de en merak edilenler arasına girmiştir. Bunun için pek çok kişi Aylak Adam kitabı hakkında bir takım araştırma yapmaktadırlar. Peki Aylak Adam kitabının yazarı kimdir? Aylak Adam kitabı özeti nedir? Aylak Adam kitabının konusu nedir? İşte Aylak Adam kitabı ile ilgili tüm detaylar.
#Aylak Adam Kitabını Kim Yazmıştır?"Bütün o büyük, gece vakti ışıklı, parlak cadde; sinemalar, pastahaneler, lokantalarla meyhaneler, vitrinlerinin ışıkları yanan büyük mağazalar, sonra da o ana caddeden aşağıya inen ya da Meşrutiyet Caddesi’yle birleşen Tepebaşı Caddesi’ne açılan, ardından Aynalıçeşme’ye Dolapdere’ye, Kaşımpaşa’ya, Ziba Sokağı’na inen sayısız bakımsız yol... Buydu yaşadığım dünya benim...”
#GazetehaberleriTürk Edebiyatı’nın başarılı isimlerinden Yusuf Atılgan ölüm yıl dönümünde unutulmadı. Aylak Adam ve Anayurt Oteli romanları günümüzde hala en çok okunanlar arasında yer alan Yusuf Atılgan ölüm yıl dönümünde kendi sözleriyle anılıyor. Yusuf Atılgan’ın bunalım edebiyatı olarak bilinen türün en başarılı örneklerinden olan Anayurt Oteli, 80’li yıllarda bir filme uyarlanmıştı. İşte Yusuf Atılgan’ın hayatı ve sözleri…
#Yusuf AtılganNicedir merak ettiğiniz eserleri okumak, kitaplığınızda hep gözünüze çarpan ama bir türlü okumaya vakit bulamadığınız kitapları elinize almak, yeni yazarlar keşfetmek, yarım kalan klasikleri bitirmek için bundan daha iyi bir zaman olabilir mi? Jürimize danıştık, evde geçirdiğimiz zamanı daha anlamlı kılacak önerilerini sorduk. İster zamana direnen bir kitabın kapağını aralayın, ister çağdaş edebiyatın parlayan yıldızlarının izini sürün...
#KitapReşat Nuri Güntekin’in Tekirdağ’da ‘Çalıkuşu’ romanını kaleme aldığı evi yandığı günden beri, edebiyatımıza yön veren diğer yazarlarımızın yaşadıkları evleri konuşuyoruz. Soru şu: Onları yeterince koruyor muyuz? Hürriyet olarak buradan yerel yönetimlere çağrımızdır: Gelin bu evleri birlikte koruyalım.
#Reşat Nuri GüntekinÇok gariptir şu hayat... Sevdiklerimizin esiri oluruz. Onları öylesine benimseriz ki gündelik yaşamımızı belirlediğinin çoğu zaman farkına bile varmayız. Hem bir kızı seveceksin, tutku derecesinde onun peşine düşeceksin, müziksiz bir an bile yapamayacaksın, bir de bunların romanını yazacaksın. Şinasi Bademcioğlu, bu gelgitlerden başarılı bir roman çıkarmış ortaya.
#Şinasi BademcioğluKitaplarla uzun saatler baş başa kalabileceğimiz yaz mevsimi, tatil sezonu geldi çattı. Okumayı ertelediklerimiz, yeni çıkanlar, ödüllü kitaplar, çok konuşulanlar, klasikler... Kitap eki editörleri, eleştirmenler ve yazarlara yaz sıcağını serinletecek, tatili tatlandıracak kitap önerilerini sorduk...
#YAZ Tatiliİstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından dördüncüsü düzenlenen Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nün Alberto Manguel’in ‘Dönüş’ adlı novellasını İngilizce aslından Türkçeye çeviren Ülker İnce’ye verilmesi kararlaştırıldı. Mark Z. Danielewski’nin çetrefilli, bol oyunlu romanı ‘Yapraklar Evi’ni Türkçeye çeviren Gökhan Sarı’ya da jüri özel ödülü verildi. meye karar verdi. Jürinin bir defaya mahsus vermeyi kararlaştırdığı Ahmet Cemal İlk Çeviri Ödülü’nün sahipleri ise Sevcan Şahin ve Sinan Ceylan oldu.
#Talat Sait HalmanKerem Çobanlı Photography reklamcılığın değişimiyle ilgili yaptığı açıklamada; "Türk reklamcılığı aslında bizce çok büyük değişimler göstermiyor. Türkiye'de belli ajanslar, belli ekolleri oluşturuyor zaten biliyorsunuz. Buradaki asıl değişkeni, müşteri tarafı ve ajanslardan beklenenlerin giderek artması olarak görebiliriz. Hiçbirimiz reklama zorla mecbur bırakılmak istemediğimiz için, otomatik olarak geliştirdiğimiz bir savunma sistemimiz var. Reklam görmeye tahammülümüz yok aslında. Dolayısıyla kaliteli iş üretme zorunluluğu giderek artıyor" dedi.
#Kerem Çobanlı PhotographyEdebiyatta bu yılın büyük keşfi Yusuf Atılgan’dan geldi. Atılgan’ın 1961’de yazdığı ve beğenmeyip yok ettiği bilinen yapıtı ‘Eşek Sırtındaki Saksağan’dan artakalmış 20 sayfalık bir bölüm, Faruk Duman’ın hazırladığı ‘Siz Rahat Yaşayasınız Diye’ başlıklı Atılgan metinleri derlemesinde ilk kez okur önüne çıkıyor. Bu derlemede Atılgan’ın elinden çıkma, ilk kez okurla buluşacak başka birçok pırlanta daha var.
#Yusuf AtılganGaye Boralıoğlu yeni romanı ‘Dünyadan Aşağı’da her gün yanımızdan geçip giden bir adamı anlatıyor. Hilmi Aydın’ın küçük hesaplarla dolu dünyasına, kadınlarla ve babasıyla ilişkisine dahil oluyoruz. Bir tür ‘baba-oğul’ hikâyesi bu ama esasen, Boralıoğlu’nun deyişiyle ‘toplumsal çöküşün müsebbibi’nin peşine düşüyoruz. Ağzınızda doyulmaz bir edebi tat bırakacağına şüphe yok. Romanın meselesi açısından aynı şeyi söylemekse güç. Nedenini hem romanda hem de Boralıoğlu’nun anlattıklarında bulacaksınız.
#Gaye BoralıoğluCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TEOG’u kaldırılmasına yönelik sözleri pek çok öğrenci ve velinin kafasında soru işareti bıraktı. Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz cuma günü katıldığı bir televizyon programında 'TEOG'un kaldırılması lazım. Biz TEOG'la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı.' ifadelerini kullandı. Peki TEOG kaldırıldı mı?
#TeogCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın TEOG’u kaldırılmasını isteyerek, “Ben TEOG olayını istemiyorum ve bunu da artık yanlış buluyorum. TEOG’un kaldırılması lazım. Biz TEOG’la mı geldik? Ne TEOG vardı, ne bir şey vardı” demesi, sosyal medyada da gündem oldu. Twitter’da TT olan paylaşımlar arasında, bu isteği destekleyen de vardı, öğrencilerin kobaya döndüğünü söyleyen de. İşte sosyal medyadan TEOG yorumları:
#TEOG