Kültür, toplumları şekillendiren önemli faktörlerden birisi. Her kültür yüz yıllar içerisindeki deneyimleriyle kendi geleneklerini yaratıyor. İlk çağ insanlarından beri doğum, evlenme ve ölüm gibi dönüm noktaları pek çok ayinin ve inanç öğretisinin çekirdeğini oluşturduğu biliniyor. İnsan hayatındaki en önemli geçiş törenlerinden biri de cenazeler. Fakat kimi zaman bu gelenekler başka bir kültüre o kadar tuhaf ve yabancı gelir ki, duyduğunuzda şaşırır kalırsınız.
#Filipinler NeredeBüyük halk ozanımız Aşık Veysel’in “Uzun ince bir yol” diye tasvir ettiği fani hayatın, ‘iki kapısı’ndan biri ölüm. Kimine göre son, kimine göre yeniden doğuş. Ölüm, telaffuz edilirken bile iç titreten bir soğukluk; ömrü boyunca insanın peşini hiç bırakmayan bir gölge. Tabutsa, bu sonsuzluğa yolculuğun eller üstünde taşınan tahta gemisi. İşte bugün, ‘ayaksız at, dört kollu, imamın kayığı, sessiz gemi’ diye de isimler taktığımız tabutun, Ankara’daki son imalatçısının hikâyesini kaleme aldım. Nâm-ı diğer ‘Tabutçu’yu.
#SEDAT CENİKLİANKARA ve Diyarbakır’da, teröristlerin bombalı saldırıları sonrasında şehit olan Astsubay Başçavuş Eren Ördek ile aynı rütbedeki Halit Zilani Çelik için İzmir ayağa kalktı. Astsubay Başçavuş Eren Ördek’in cenazesi, Yeşilyurt semtinde Türk bayrakları asılı annesinin evinin önünden son kez geçirildi. Ördek’in eşi Gülden Ördek ve annesi Rahime Ördek, uzun süre tabutun üzerinde gözyaşı döktü. Diğer şehit Halit Zilani Çelik’in cenazesi ise ikindiye yetişmesi için doğrudan camiye götürüldü.
#İzmirVan’da 9 Kasım’da meydana gelen 5.6 büyüklüğündeki depremde yıkılan Bayram Oteli’nin enkazında yaşamlarını yitiren, Doğan Haber Ajansı’nın gözü pek 2 muhabiri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir’i dün uğurladık. Yılmaz için Erzurum’da, Emir için ise Tunceli’de düzenlenen törenlere yakınlarının yanı sıra basın, siyaset, sanat, üniversite ve iş dünyasından çok sayıda kişi katıldı. Görev şehidi arkadaşlarımız için gözyaşları sel oldu.