“Antep benim için ilk aşk. Bitmiş, olmaz, başka bir şeye dönüşmüş. Bilirsin ama hep içindedir.” Ahmet Ümit doğduğu şehri böyle tanımlıyor. Bu yıl ikinci kez düzenlediği Şire Yiyecek ve İçecek Festivali vesilesiyle buluştuğumuz Antep’te, şehrin onun üzerindeki etkilerini anlatırken sanki bir masal ülkesinden söz ediyor.
#Gaziantep10 yıl önce fıstığına Türk Patent Enstitüsü’nden tescil alan Gaziantep, kurumun Siirt’e de tescil vermesi üzerine savaş başlattı. Gaziantep ve Siirt’in ticaret odaları, bürokratları arasındaki fıstık tartışması Yüksek İhtisas Mahkemesi’ne taşınıyor. Gaziantepliler "Nedir bu fıstıktan çektiğimiz, Şam’dan kurtulduk, şimdi siirtfıstığı lafı çıktı" diye dert yanıyor. Botanik kanıtlarını sıralıyor. Siirt cephesi ise ekonomi tarihinden verilerle cevap veriyor: "Fıstık borsası Şam’dayken adı şamfıstığıydı, Antep’e geçince antepfıstığı oldu. Borsa isim vermeye yetkili değil. Ayrıca bizimki başka, onlarınki başka fıstık. Tabii ki fıstığımıza ilimizin adını koyarız, patentini de alırız. Antep’e ne oluyor?"
BELKİ onlarca kez gittiğimiz Gaziantep’te, her seferinde yöre işadamlarının farklı bir yönünü keşfediyoruz. Sürekli devinim içinde bir iş ortamı var ve işadamları bu sürekli değişen şartlara hızla ayak uydurabiliyorlar. Ancak ne kadar değişirse değişsinler, geleneksel bir iş kültürü, geleneksel bir dayanışma kültürü ve disiplin bariz biçimde kendini gösteriyor.
Gaziantep’in ünlü baklavacısı Kahraman Usta’nın (Erdal Özyağcılar) kızı Nazlı (Nehir Erdoğan) İstanbul’dan Atina’ya göç etmiş Niko (Özgür Çevik) adında bir Yunanlı’ya aşık olursa ne olur? Neler olabileceğini cuma akşamları Kanal D ekranlarında yayınlanan ‘Yabancı Damat’ adlı dizide izliyoruz.