Annem Filmi Konusu

Annem filmi ne zaman çekildi, hikayesi nedir? İşte Annem filmi konusu ve oyuncuları!

Annem filmi, 15 Temmuz Pazartesi akşamı Kanal D ekranlarında izleyiciyle buluşuyor. Yönetmen koltuğuna Mustafa Kotan'ın oturduğu film, üniversite için ailesini bırakıp İstanbul'a giden Nazlı'nın, yaşadıkları sonucu sevmediği kasabasına dönüşünü ve annesi ile arasındaki güçlü bağa odaklanıyor. Peki Annem filmi ne zaman çekildi, oyuncuları kimler? İşte filmle ilgili merak edilenler...

Annem filminin oyuncuları kimler, konusu ne?

Mustafa Koton'un yönetmenliğini, Ayşe Balıbey Tanıl, Evren Erdoğan ve Bener Karaçor'ın senaristliğini üstlendiği Anne filmi 20 Eylül 2019’da vizyona girdi. Candan Erçetin’in Annem şarkısını 20 yıl sonra yeniden seslendirdiği Annem filmi gerek oyuncu kadrosu gerekse konusuyla sinemaseverlerin ilgisini çekti. Peki, Annem filminin oyuncuları kimler, konusu ne?

Hiç sakal-bıyık bırakmadım hiç cep telefonu kullanmadım 55 senedir kahvaltı etmiyorum

Yeşilçam efsanesi, ilk Altın Portakal’ın “en iyi erkek oyuncu”su, aynı zamanda antikacı ve koleksiyoner İzzet Günay ve eşi İpek Hanım’la Bodrum’daki yazlıklarında buluştuk. 90 yaşına girecek sanatçıyla 30’lu yılların İstanbul’unu, II. Dünya Savaşı’nı, Yeşilçam anılarını, Dört Yapraklı Yonca’yı, Zeki Müren’i ve bu yaşta nasıl bu kadar dinç kalabildiğinin sırlarını konuştuk. Sanki 20’nci yüzyılla 21’incisi arasında siyah-beyaz bir köprü gibi. Hem sakal-bıyık bırakmayan jilet gibi bir nesilden geliyor hem de hayatında hiç cep telefonu tuşuna basmamış. Telefonlarına eşi baktığı için konuya da oradan girdik zaten...

İtirafı onu arzu nesnesine dönüştürdü... Annesi inatla doğurmasaydı kimse böyle bir güzelliği göremeyecekti

Sinemanın neredeyse 30 yılı aşkın bir dönemine damga vuran oyuncunun annesi, yıllar önce babasının ve onun ailesinin söylediğini yapsaydı bizim onu hiç tanıyamayacağımızı, sinema seyircisi olarak böyle bir güzellikten mahrum olacağımızı biliyor muydunuz? İlk anda kulağa tuhaf gelse de işin aslı bu.

‘Aşk gözümüzü kör eder’

Biri yakışıklılığı kadar yeteneğiylede kalpleri kazandı. Diğeri güzelliği ve oyunculuğuyla şöhret basamaklarını hızla tırmanıyor. Onları bir araya getiren, 26 Nisan’da vizyona girecek ‘Cadı’ filmi... Furkan Andıç ve Buse Meral’le buluşuyoruz; filmlerini, hayat hikâyelerini, aşkı ve dostluklarını konuşuyoruz: “Aramızda bir duvar yoktu.”

YüzdeYüz İlham Veren Sohbetler "Mutluluğun piyanisti: Jacky Terrasson"

Modern cazın doksanlardan itibaren en etkileyici piyanistlerinden biri olan Jacky Terrasson, 12 Nisan’da İstanbul’a Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda konser vermeye geliyor. 'Moving On' adlı yeni çıkan albümü ile caz severlerle buluşacak olan sanatçı, yayınladığı albümleri ile defalarca prestijli ödüller kazanmış ve caz dünyasına yeni yeteneklerin keşfedilmesini sağlıyor. Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de dünyanın takip ettiği, Fransız-Amerikalı caz piyanisti Jacky Terrasson ile sizler için sorduk.

Mutluluğun piyanisti: Jacky Terrasson

Modern cazın doksanlardan itibaren en etkileyici piyanistlerinden biri olan Jacky Terrasson, 12 Nisan’da İstanbul’a Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda konser vermeye geliyor. 'Moving On' adlı yeni çıkan albümü ile caz severlerle buluşacak olan sanatçı, yayınladığı albümleri ile defalarca prestijli ödüller kazanmış ve caz dünyasına yeni yeteneklerin keşfedilmesini sağlıyor. Yüzde Yüz İlham Veren Sohbetler’de dünyanın takip ettiği, Fransız-Amerikalı caz piyanisti Jacky Terrasson ile sizler için sorduk.

Tüm meslek hayatı güzelliği üzerine kuruluydu... Annem olmasa bu piyasada beni 'yerlerdi'

Koyu renk uzun ve gür saçları... Pırıl pırıl mavi gözleri... Sanki çok usta bir sanatçı tarafından düzeltilip tekrar çizilmiş gibi görünen yüz hatlarıyla kelimenin tam anlamıyla bir "güzellik simgesiydi" bir zamanlar. Böyle geçmiş zamana ait bir cümle kurduğumuza bakmayın, yaşı ilerlese de yüzünde zamanın getirdiği çizgiler, kırışıklıklar ortaya çıksa da birçok yaşıtına kıyasla hala çok güzel.

‘Mesajla başladı, sonra evime geldi, şimdi de bıçaklayacak mı beni?’

Perihan Özkan’ın hayatı şu anda da komşusu olan çocukluk arkadaşından gelen tehdit mesajlarıyla kâbusa döndü. Özkan sosyal medyadan “Ölmek istemiyorum” diye bir video paylaşınca kamuoyu durumdan haberdar oldu. Dava devam ediyor, mesajları atan M. Kozan şu anda süresiz ev hapsinde.

Dilara Pamuk: Ölene dek yazmak istiyorum

Kanal D’de yayınlanan “Sadakatsiz”in senaristlerinden Dilara Pamuk, “Maça Kızı 8” roman serisinin son kitabını çıkardı. Pamuk’la gelecek projelerini konuştuk. Yazar, yazı tutkusunu şu sözlerle anlattı: “Hayatımın her anında roman yazmak istiyorum, mümkünse ölene dek. Ve pek tabii dizi yazmaya da devam etmek isterim.”

İnanılmaz derecede ilgi çekici bir figür

Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden Flannery O’Connor’ın hayat hikâyesi beyazperdeye aktarıldı. 39 yaşında lupus hastalığı nedeniye hayatını kaybeden Flannery O’Connor’ın ilk romanı “Bilge Kan”ı yayımlamak için verdiği mücadeleyi konu alan “Wildcat”, 50. Telluride Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluştu. Yönetmen ve senaristliğini Ethan Hawke’ın üstlendiği “Wildcat” filminde Flannery O’Connor’ı ise Ethan Hawke’nin kızı Maya Hawke canlandırdı. Yönetmen ve başarılı oyuncular, biyografik drama türündeki filmi Hürriyet Kelebek okurlarına anlattı.

İnanılmaz derecede ilgi çekici bir figür

Amerikan edebiyatının önemli isimlerinden Flannery O’Connor’ın hayat hikâyesi beyazperdeye aktarıldı. 39 yaşında lupus hastalığı nedeniye hayatını kaybeden Flannery O’Connor’ın ilk romanı “Bilge Kan”ı yayımlamak için verdiği mücadeleyi konu alan “Wildcat”, 50. Telluride Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluştu. Yönetmen ve senaristliğini Ethan Hawke’ın üstlendiği “Wildcat” filminde Flannery O’Connor’ı ise Ethan Hawke’nin kızı Maya Hawke canlandırdı. Yönetmen ve başarılı oyuncular, biyografik drama türündeki filmi Hürriyet Kelebek okurlarına anlattı.

‘Sır’rını sonuna kadar saklayan film!

Doğum günü vesilesiyle annesini küçüklüğünün geçtiği, artık otel olarak kullanılan eski bir malikâneye götüren bir kadın ve anne-kızın birlikte yaşadıkları geçmişe dair hesaplaşma süreci... Joanna Hogg’un yönettiği ‘Sonsuz Sır’da her iki karakteri de Tilda Swinton canlandırıyor.

Acılı annenin çağrısı Cannes’da yankılandı

Dört çocuk annesi Tunuslu Olfa’nın iki kızı, IŞİD terör örgütüne katılmak için Libya’ya kaçtı. Film yapımcısı Kaouther Ben Hania ile iletişime geçen Olfa Hamrouni, kızlarının yokluğunu duyurmak için “Four Daughters” adlı belgesel filmi yapmaya karar verdi. Fransa, Tunus ve Suudi Arabistan ortak yapımı “Four Daughters”, Cannes Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluştu. Festivalde yönetmen Kaouther Ben Hania, yapımcı Nadim Cheikhrouha, Anne Olfa’yı canlandıran Hind Sabri ve acı hikâyeyi asıl yaşayan Olfa Hamrouni, Barbaros Tapan aracılığıyla “Four Daughters” belgeselini Kelebek okurlarına anlattı.

Gerçek bir kayıp hikâyesi

Dört çocuk annesi Tunuslu Olfa’nın iki kızı, IŞİD terör örgütüne katılmak için Libya’ya kaçtı. Film yapımcısı Kaouther Ben Hania ile iletişme geçen Olfa Hamrouni, kızlarının yokluğunu duyurmak için “Four Daughters” adlı belgesel filmi yapmaya karar verdi. Fransa, Tunus ve Suudi Arabistan ortak yapımı “Four Daughters”, Cannes Film Festivali’nde ilk kez izleyiciyle buluştu. Festivalde yönetmen Kaouther Ben Hania, yapımcı Nadim Cheikhrouha, Anne Olfa’yı canlandıran Hind Sabri ve acı hikâyeyi asıl yaşayan Olfa Hamrouni, Barbaros Tapan aracılığıyla “Four Daughters” belgeselini Kelebek okurlarına anlattı.

Geç bulduğu aşkın keyfini böyle çıkarıyor: 54 yaşında 'evet' dedi

Aslına bakılırsa insanlık tarihi kadar eski bir soru bu: Bir insan aşkı kaç yaşından itibaren ve kaç yaşına kadar bulabilir? Bazılarına bakılırsa her şeyin olduğu gibi aşkında bir yaşı var. İnsan belli bir yaştan sonra aşık olamaz.

Kadın hakları konusunda daha gidecek çok yolumuz var

Yönetmen Mona Achache, annesi yazar Carole Achache’nin yaşadığı istismarlardan intiharına kadar olan süreci “Little Girl Blue” filminde anlattı. Başrolünü Marion Cotillard’ın üstlendiği yapımın prömiyeri 76’ncı Cannes Film Festivali’nde yapıldı. Erkeklerin konum ve kariyerlerini kullanarak yaptığı taciz ve istismara karşı bir tepki olarak doğan “Me Too” hareketinin de destekçisi Cotillard, hem film hem de devrim niteliğindeki bu hareketin etkilerini Barbaros Tapan aracılığıyla Kelebek’e anlattı.

Kadın hakları konusunda daha gidecek çok yolumuz var

Yönetmen Mona Achache, annesi yazar Carole Achache’nin yaşadığı istismarlardan intiharına kadar olan süreci “Little Girl Blue” filminde anlattı. Başrolünü Marion Cotillard’ın üstlendiği yapımın prömiyeri 76’ncı Cannes Film Festivali’nde yapıldı. Erkeklerin konum ve kariyerlerini kullanarak yaptığı taciz ve istismara karşı bir tepki olarak doğan “Me Too” hareketinin de destekçisi Cotillard, hem film hem de devrim niteliğindeki bu hareketin etkilerini Barbaros Tapan aracılığıyla Kelebek’e anlattı.

Bu skandal aşk uğruna zengin kocasına ihanet etmişti... 11 saat kral dairesi kaçamağı dizi oldu

Magazin dünyası kimi zaman filmlerde bile eşine çok rastlanmayan olaylara sahne oluyor...Aşklar evlilikler bir yana herkesin gözleri önünde yaşanan, saklanma gereği bile duyulmayan ihanetler, skandalla ortaya çıkan ilişkiler ve sonunda ayrılıklar milyonlarca kişinin meraklı bakışları önünde olup bitiyor.

Kızı sordu, ünlü yıldızın omuzları düştü: Ama anne, bu çocuk istismarı! Benim yapmama izin verir miydin?

O aslında çocuk denilecek yaşta, hem o dönemde eşine rastlanmayacak güzelliğiyle hem de rol aldığı filmlerdeki cüretkar sahnelerle bir anda yıldız olmuştu. Sonra geçen yıllar içinde büyüdü ve genç kız oldu. Kariyerinin o sürecinde de yine bir yandan simge haline gelen güzelliğiyle diğer yandan da kamera karşısında canlandırdığı cüretkar karakterlerle hep kendinden söz ettirdi.

Ünlü oyuncu çalışmaktan yorulmuş: Ben evimi özledim, annemle bahçe sulamak istiyorum!

Dile kolay... Kameralar karşısındaki küçük bir rol üstlendiği ilk deneyiminden bu yana 32 yıl geçti. Onun, 1990 tarihli filmde bir amigo kızı canlandırdığı yıl dünyaya gelenler bugün 32 yaşında birer yetişkin. Ama o, sinema dünyasında kariyer basamaklarını son hız tırmanıp unutulmaz filmlerin başrollerini üstlendi bu süreçte. Bunun yanı sıra zaman zaman tiyatro sahnesine de çıktı. Birçok saygın ödül kazandı. Öte yandan geçip giden yıllara rağmen ne fiziksel görüntüsünden ne de enerjisinden bir şey eksilmedi. Ama görünüşe göre bütün bu yıllar boyunca durup dinlenmeden çalışması, özellikle de son filminin üzerindeki etkisi onu çok yordu.

Talat Bulut kimdir, kaç yaşında ve nereli? İşte Talat Bulut'un biyografisi ve dizileri

Sanat yaşamına 1975 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda Dimitrov adlı oyunda sahneye çıkarak başlayan Talat Bulut, kariyeri boyunca pek çok film ve dizide başrol olarak yer aldı. Hâlen sinema ve dizi filmlerde rol almanın yanı sıra seslendirme çalışmaları da yapmaktadır. Peki, Talat Bulut kimdir, kaç yaşında ve nereli?

Bir sanatçının yaşlı bir adam olarak portresi

İsveçli yönetmen Ingmar Bergman ve Norveçli oyuncu Liv Ullmann’ın kızı Linn Ullmann, ‘Huzursuzlar’ romanında bu iki ünlü sinema insanının ve kendisinin hayatından kesitler sergiliyor. Biyografi, otobiyografi ve kurmaca arasında gidip gelen zarif bir anlatı. Yazar, kendine doğru yapılan yolculuğu etkileyici cümlelerle aydınlatıyor.

BİR SORUDAN FAZLASI | Neden sürekli yalan söylüyorum?

Türkiye günlerdir sahte doktoru konuşuyor. Bu olayın nasıl gerçekleştiğini anlamaya çalışıyor. Neden kocaman yalanlar söylüyoruz? Birey kadar, toplumun ve çevrenin bu yalanların çıkmasında etkisi var mı? Kimi tüm hayatını koca bir yalan üzerine kuruyor, kiminin küçük bir yalanı devasa bir çığa dönüşüyor. Bir Sorudan Fazlası serimizin bu bölümünde çevresindekilere meslek, okul, yaşadıkları yer gibi konularda yalan söyleyen insanların hikayelerini dinledik

‘Çok gülümsemek sınır ihlali yaratıyor’

Kariyerinin zirvesinde. Son dönem en çok ses getiren işlerde o karşımıza çıkıyor. Ödüllere doymuyor. Bu sene Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü de o kucakladı. “Anlatmak istediğim, karakteri anlamak istediğim işleri seçmeye çalışıyorum. Büyük-küçük rol diye bakmıyorum” diyor. ‘Tamirhane’ filmi vizyona giren Merve Dizdar’la buluşuyor; başarısının püf noktalarını, oyunculuğu ve hayatını konuşuyoruz.

Nurgül Yeşilçay: ‘Cengiz’in komedi oynama şeklini çok beğeniyorum’ Cengiz Bozkurt: ‘Adını duyduğumda havalara uçtum. Nurgül, Nurgül, Nurgül dedim’

İkisi de Türkiye’nin en yetenekli oyuncularından. Canlandırdıkları her karaktere izleyiciyi inandırıyor, her defasında şaşırtıyorlar. Nurgül Yeşilçay ve Cengiz Bozkurt yıllar sonra 7 Ekim’de vizyona girecek ‘Kim Bu Aile?’ filmi için yeniden bir araya geldi. İki oyuncuyla buluştuk; filmlerini, hayatlarını, oyunculuğu ve aksiyon sahnelerini konuştuk: “Valla kavgaya karışsak indiririz.”

Filmde neden yok? Alişan ilk kez açıkladı!

Bir dönemin yıldızları oradan yükseldi...

Hafsanur Sancaktutan ‘Tezcanlıyım, sıcakkanlıyım ve biraz dalgalıyım’

Son dönemde adını en sık duyduğumuz isimlerden.Ekranda adeta parlıyor. Sadece güzelliği ve oyunculuğuyla değil, sosyal medya paylaşımlarıylada gençlere ilham oluyor. “Amacım yersiz ve hızlı bir yükseliş değil” diyor. Bu sezon iki işle birden karşımıza çıkmaya hazırlanan Hafsanur Sancaktutan’la buluşuyoruz. Siyah kuşak karateciliğinden Karadenizli olmasına, kadın ve erkek eşitliğine bakışından kendisi gibi oyuncu Deniz Can Aktaş’la birlikteliğine uzanıyoruz: “Hep birbirimizi daha yukarı çeken bir ilişki yaşıyoruz. Benim için tam olarak hayallerimdeki güvenli alanım.” (Fotoğraflar: Muhsin AKGÜN)