Mevsimsel tarım işçileri göçe başladı. Hasatta çalışan; fındık, domates, pamuk toplayan bu işçilerin önemli bir kısmını çocuklar oluşturuyor. Ancak Hayata Destek Derneği’nden Leyla Özer’in deyişiyle tükettiğimiz her üründe çocuk emeğini sorgulamalı ve bu durumu dert etmeliyiz çünkü bu iş çocuk oyuncağı değil! Özer’e konuyla ilgili sorularımızı yöneltip çadırlarda yaşayan, tarlalarda çalışan ve eğitimden uzak kalan çocukları dinledik.
#Gizem CoşkunardaÇocuk işçiliği geçmişten bugüne kısır döngüye dönüşmüş bir problem olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2019 yılı ‘Çocuk İşgücü Araştırması’na göre, Türkiye’de nüfusun yüzde yaklaşık beşte birini oluşturan 5-17 yaş grubundaki 720 bin çocuk çalışıyor. Bu sayı 5-17 yaş gurubunun yaklaşık yüzde 4 buçuğunu oluşturuyor. Oran düşük gibi görünse de Türkiye’de yüzbinlerce çocuğun çalıştığı gerçeği değişmiyor. Çalışan her 3 çocuktan biri eğitim hayatına devam edemiyor. Çocukken çalışmak zorunda kalan ancak eğitimine ailesinin desteğiyle devam edebildiği için kendini ‘şanslı’ olarak gören Turan Burun, çalışmak zorunda kalan/bırakılan çocuklar için ‘Onların hikayesi benim hikayem’ diyor.
#12 Haziran12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’ydü. İnsanın boğazını düğümleyen tecrübelerini onların ağzından dinlemek için atölyeleri, oto tamircilerini, sokakları dolaştık. Nedenleri aynı: Geçim sıkıntısı, göç... Kimi okulu bırakmış, kimi gündüz okulda akşam mesaide. Gelecek için planını, hayalini sorduğumuz Hasan’ın sözleri özetliyor her şeyi: “Hayalim mi? Bir karton daha fazlası...” O kadar...
#12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele GünüUluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tahminlerine göre dünya genelinde 200 milyondan fazla çocuk çalışıyor. Bunların yüzde 5’inden fazlası da ev hizmetlerinde yer alıyor. ILO Genel Müdürü Juan Somavia, milyonlarca çocuğun kendi evlerinden uzakta, gece gündüz sıkıntı içinde ev hizmetlerinde çalıştığına işaret ederek, bu durumun hemen durdurulması gerektiğini kaydetti.