Gözümüz aydın, pop camiasının ‘delikanlı kız’ı Gülşen döndü

Her geçen gün, kafayı sıyırmaya bir adım daha yaklaştığımı hissediyorum.

Yani tamam, kendimi bildim bileli bu cümleyi kurarım ama artık hakikaten sonun başlangıcına yaklaştığımı, ta içimde bir yerlerden biliyorum.

Korkuyorum...

Sabahları, ki bu dediğim sektirmeden her Allah’ın sabahı, gözlerimden önce beynimi bir Türkçe pop şarkısına açar oldum.

‘N’olucak?’ diyeceksiniz...

Demeyiniz...

Hani Bülent Ortaçgil’e, Mor ve Ötesi’ne filan takılsam sorun yok ama ben nerede koşarak kaçacağım bir şarkı, ona uyanıyorum.

Ve gün boyu, kafamın bir yerinde merdane gibi dönüp duran nakarattan kurtulamıyorum.

Kirpiklerim daha birbirinden ayrılmamış fakat şuur uyanırımsı bir háldeyken başlıyor lanet: ‘Buraları yıkılıyo, benden yıkılıyo / Her gün peşime bıyıklı takılıyo!’

Yemin edip kafamı duvarlara vurarak yarmak ve o melodileri beyin hücrelerimden jiletle kazımak filan istiyorum.

Dün sabah durum, ‘Bir of çekerim, karşıki dağlar yıkılır’ kıvamındaydı.

Henüz kelleyi yastıktan ayıklamamıştım ki: ‘Ooof of, kömür gibi yanıyorum / Oof of ben derdimi biliyorum / Ooof of tırım tırım tırırırım / Neden böyle yapıyorsun offf!?!’

Böyle yani, sözler de yarım yamalak. Maksat oflayıp puflamak, bunu da mümkünse hoptirilaylom makamında yapmak olsun...

Amirlerimdem ricacı olacağım valla; ‘Şu kliptoman mevzuuna bir süre ara verebilir miyiz?’ diye.

Hayır yani, sonunda beni La Paix’de ziyaret etmek zorunda kalacaklar, o olacak...

Hakikaten geçiştirilecek durum değil. Geçenlerde Seinfeld’de aynı dertten mustarip olan George’u Jerry uyarıyordu; ‘Schumann da kafayı böyle yemiş’ diye...

SOFT-EROTİK GÖRÜNTÜLER

Efendim, gözümüz aydın, pop camiasının ‘delikanlı kız’ı Gülşen döndü.

Haberlerini her yerde görmüşsünüzdür. Hemen hepsi aynı tondan veriyor müjdeyi: ‘Gülşen iddialı geliyor.’

Hani şaşıranınız varsa da bunu bana söylemeyin lütfen; sonra ben sizi moronlukla itham ederim, siz de kalkar bana dava mava açarsınız; lüzum yok.

Birbirimize hiç bulaşmayalım, sessizce dağılalım...

Gülşen iddialı geliyormuş! Sanki bu piyasada yavaş yavaş, kıyı kıyı, mülayim mülayim gelen bir Allah’ın kuluna rastlandığı görülmüş gibi!..

Neyse efendim, bir Nazan Öncel şarkısı olan Of Of’un klibini Ömer Faruk Sorak çekmiş. (Allah bereket versin, bu aralar kendileri klibal álemde pek faaller zaten.)

Klipte İngiltere’den getirilen özel slow-motion kamera kullanılmış ki bu kameralar özellikle MTV’nin ‘soft-erotik’ kliplerinde kullanılırmış.

Nitekim klip de pek ‘soft-erotik’ görüntüler içeriyor.

Gülşen, aydınlık bir binada, minyon endamıyla şekilden şekile girip davetkár davetkár göz süzerek bolca ofluyor.

Ki Minyon Hanımefendi, sadece söz yazarı, bestekar ve şarkıcı olarak değil, fiziğiyle de çok iddialı olduğunu söylemekle meşgûl bu aralar...

YERLİ KYLIE MINOGUE

Málûmunuz, kendileri, yerli Kylie Minogue olma potansiyeli taşıdığını fark ettiğinden, kocasını boşadığından ve ilk çıkışını yaptığı o meşhur çubuklu pijamalarını çıkarttığından beri, üzerine pek bir şey giymiyor.

Ve ha bire sağda solda, ‘Sesi güzel olan kimi sanatçılarımız var ama hem sesi, hem fiziği benim gibi olan kimse yok’ mealinde cümleler kuruyor...

İddiaysa iddia, şöyle diyor: ‘Herkes yıllardır benim boşluğumdan at koşturdu ama artık sıra bende.’

Ne güzel, ne diyelim, maaşallah...

Haklı tabii, bu piyasada prim yapmak için ‘azıcık’ iddia da lázım bünyeye...

Hoş, bu kendilerinin dördüncü albümü olduğu için şimdiye dek milletin at koşturduğu o boşluk hangi araya düşüyor, o da sorulabilir ama olsun...

Bana ne ya, herkesin iddiası kendine. Benden uzak iddia bin yıl yaşasın...

... Diyeceğim ama?... Maalesef diyemiyorum:

‘Ooof of, ‘tımının şarkısı’dan kurtulamıyorum / Ooof of, az kaldı, kafayı yiyorum / Ooof of, belámı mı arıyorum / Neden böyle yapıyorum? / Offf!’
Yazarın Tüm Yazıları