Fransa’da Türkiye mevsimi

Çarşamba akşam üzeri Strasbourg’da Kleber Meydanı’na bakan en görkemli binadan çıkarken böyle düşünüyordum.

Boğucu sıcağa rağmen, “Le Corbusier Türkiye’de” sergisinin açılışına gelenler L’Aubette’in gerçekten büyük olan Büyük Salon’unda saygı değer bir kalabalık oluşturuyordu.

Sergi, modern mimarlığın öncüsü Le Corbusier’nin 1911 yılında, 22 yaşındayken Edirne, İstanbul ve Bursa’yı ziyaretinden kesitlerle başlıyor.

1939’da İzmir’in yeniden imarı gündeme geldiğinde çizdiği eskizler ise gerçekten çok etkileyici.�

Strasbourg Mimarlık Fakültesi de sergiyi hem destekliyor hem de sahip çıkıyor. �

Paris’te 30 Haziran’da iki ülke Kültür Bakanlarının yaptığı açılış töreninin de çok iyi bir başlangıç olduğunu söyledi izleyenler.

Sarkozy’nin yeni Kültür Bakanı Frederic Mitterrand, açılış konuşmasında “Amacımız Fransa’nın her tarafında Türkiye’nin dinamizmini ve modernliğini tanıtmak” dedi.

1 Temmuz’da başlayan Türkiye Mevsimi etkinlikleri 2010 Mart’na kadar sürecek ve 77 kentte, Türkiye ve Fransa’dan sanatçıların, akademisyenlerin katılacağı 400 etkinlik yapılacak.

Ekonomik işbirliği girişimleri de etkinlikler arasında.

Örneğin bu hafta Fransa Sanayici ve İşadamları Derneği’nden bir heyet Türkiye’ye geliyor. �

* * *

PROJENİN gerçekleşmesi için çalışan bir Fransız yetkiliye, Türkiye’nin bu girişimi iptal ihtimali karşısında sorunları nasıl aştıklarını sorduğumda, çok ilginç bir yanıt aldım. Yetkili, “Biz ne olursa olsun devam edecektik” dedi ve Nantes örneğini verdi.

Nantes Belediyesi, Fransız ihtilalinin yıldönümü olan 14 Temmuz’u tamamen bir Türk günü olarak kutlamaya hazırlanmış.

Çalışmalar geri dönülmez bir noktaya varmış. Nantes Belediyesi, “Biz kutlamayı iptal etmeyeceğiz” demiş.

Türkiye’den sanatçıların katılımıyla Nantes’ta İstanbul limanı atmosferi yaratılacak. Fransa’nın en büyük ulusal bayramının Türkiye atmosferi içinde kutlanması halk desteği olmazsa mümkün mü?�

Demek Fransa’da sadece Türkiye’yi seçimlerde tüketim malzemesi yapan politikacılara prim verenler yok.

Türkiye’yi tanıyan ya da tanımak isteyenler de var. Bu proje bu açıdan bir fırsat.

Bir Türk diplomatın dediği gibi, “Evet Fransa’da sorun var, ama bu, burada daha çok çalışmak zorunda olduğumuz anlamına gelmez mi?”

Türkiye’nin yaratıcı yüzünü gösterecek olan projenin hedef kitlesinin gençler olması da yedi  ay sürecek olan etkinliğin başarısını artıracak.

Gençlerin birbirlerini tanımalarını destekleyen üniversiteler arası işbirliği ve ortak proje çalışmalarına ilginin büyük olduğunu duydum.

* * *

FRANSA’da Türkiye Mevsimi’nin başlangıcı, bu sürecin siyasi misilleme aracı haline getirilmesinin ne kadar hatalı olacağını göstermeye yetiyor. Cumhurbaşkanı Gül’ün iptal ettiği ziyaretini Ağustos ayında yapacağını da öğrendim. Herkes tatildeyken. Zamanlama doğru olmasa da, yapılması, yapılmamasından iyi.

Bu süreç, Fransa kamuoyunda Türkiye’ye duyarlılığı artıracak. Türkiye’den verilecek mesajların seçimi ne kadar doğru olursa, popülist politikacılar Türkiye karşıtı söylemlerini satın alacak daha az kişi bulacak.