Fatih Altaylı: Bir başkadır benim memleketim!

Fatih ALTAYLI
Haberin Devamı

VERGİ kaçıranları yakalamaktansa, vergisini namusuyla ödeyenlerden misli misli vergi alınır.

Halkın yarısı elektriği kaçak kullanır. Bunları yakalamaktansa, efendi gibi abone olana fatura üstüne fatura bindirilir.

Çatlak patlak borulardan dağıtılan suyun yarısı toprağa karışır. Borular yenileneceğine, toprağa karışan suyun parası abonenin faturasına eklenir.

Çeteler yargılanamadığı için, çetelerle mücadele edenler yargılanır.

Makam arabasıyla metresini konkene yollayan değil, makam aracıyla hastaneye hasta yetiştiren, hákim karşısına çıkar.

30 kişinin ölümüne sebebiyet veren kamyon şoförü üç günde içeriden çıkar, yanlışlıkla tutuklanan gariban iki yıl sürünür.

Kesilen kola üç yıl süren davalar sonunda üç milyon tazminata hükmedilir, hákimi eleştirdiysen, tek celsede, savunman alınmadan 50 milyara mahkûm olursun.

Cep telefonu sabit ücretlerinin gayri yasal olduğu yüzlerce kez mahkeme kararına bağlandığı halde, hiç kimse bu ücreti kaldırtacak yasal girişimi yapmaz.

Bu örnekleri binlerce kez çoğaltabiliriz.

Ama çocuklarımızı güne, ‘‘Türküm, doğruyum, çalışkanım’’ diye başlatırız.

Büyüyünce öyle olmadığımızı nasıl olsa öğrenirler diye herhalde.

Pis suların listesi

İÇME suyu adı altında satılan pis sularla ilgili yazıma, İstanbul İl Sağlık Müdürü Dr. Mecit Çalışkan tarafından acil bir yanıt yollandı.

Çalışkan, yapılan denetimler sonucunda sürekli ve geçici olarak kapatılan membalar olduğunu söyledi.

Geçici olarak kapatılanların koşullarını düzeltip, tekrar inceleneceğini ve eğer sular sağlıklı ise yeniden satış izni verileceğini belirtti.

Ben de kendisinden faaliyeti durdurulan ve geçici olarak kapatılan membaların hangileri olduğunu sordum.

Aldığım bilgileri aynen aktarıyorum.

İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü tarafından sağlıksız olduğu gerekçesiyle satışı yasaklanan sular:

Saray Kaynak Suyu, Yalı Su, Dumlupınar İçme Suyu, Akbaba İçme Suyu, Mispak Kaynak Suyu, Yalçınpınar İçme Suyu, Serin Su İçme Suyu, Akarsu Kaynak Suyu, Öz Şile Birlik Kaynak Suyu, Şifa Kaynak Suyu, Arıpınar Kaynak Suyu, Set Sa Kaynak Suyu, İkizler İçme Suyu, Karamandere Kaynak Suyu, Akalan Kaynak Suyu, Çamoluk İçme Suyu, Özçobankaya İçme Suyu, Çırçır Su, Taşoluk İçme Suyu, Yaylapınar İçme Suyu, Taşkıran İçme Suyu.

Kirli çıktığı için geçici olarak faaliyetleri durdurulan membalar ise şöyle:

Akçapınar, Balaban, Beykoz Çubuklu, Hisar, Hamidiye Burgaz, Öz Kayışdağı.

Okuyucularımın, pis sulardan sakınmaları için dikkatlerine sunuyorum.

Erdal Acar askerliğini Havana'da yapmak istiyor!

ERDAL Acar yine Milli Savunma Bakanlığı ile mahkemelik oluyor. Yatakta sağlam olduğunu televizyonlarda gördüğümüz Erdal Bey'in pusulası kışlada şaşıyor olmalı ki, bir kez daha askerliğe elverişli olmadığı gerekçesiyle dava açıyor.

Daha önce iki kez kaybettiği davalardan bir yenisini açıyor.

İşe bakın.

Bedelli askerlik yapmak için yaptığı başvuru ise ortada.

Yani bedelli olursa sakat değil, bedelsiz olursa sakat.

Bakalım askeri mahkeme bunu yiyecek mi?

Acar'ın talepleri bununla da bitmiyor.

Yok eğer davayı kaybederse, Lice'ye değil, başka yere gitmek istiyormuş.

Rica etsin.

Belki Laila veya Havana'ya onun için özel bir birlik kurarlarsa orada yapar.

Yeşil kimlik

MEHMET Eymür ABD'de gizlendiği inden pislik saçmaya devam ediyor.

Yazdıklarının en azından bir bölümünün yalan, karalama olduğunu adım gibi biliyorum.

Hal böyle olunca gerisi de benim için ‘‘şüpheli’’ hale geliyor.

Eymür son olarak Yeşil'in kimliğini internetteki sitesine koymuş.

Çok ilginç doğrusu.

Mehmet Eymür, Türkiye'den Amerika'ya kaçıyor.

Ve kaçarken yanına aldığı eşyalar arasında Yeşil'in kimliği de var.

İlginç doğrusu.

Mehmet Eymür, Yeşil'in kimliğinin kendisinde ne aradığını da sitesinde anlatırsa çok memnun olacağım.

Gizli kameraları kim kapatacak?

RTÜK gizli kamerayla yapılan çekimlerin televizyonlarda yayınlanmasını ne zaman engelleyecek diye merak ediyorum.

Daha önce bazı araştırmacı gazetecilerin yapmış olduğu çekimler nedeniyle intihar edenler olmuştu. Bu kez de yine bir facianın eşiğinden dönüldüğünü okuyoruz gazetelerde. Gizli kamera denilen olay tam bir pislik aslında.

Gidip gizlice çekim yapıyor, sonra da o gizli çekimi canınızın çektiği gibi montajlıyorsunuz.

Sonra da halka izletiyorsunuz.

Rezillik.

Ortaya ilginç şeyler çıkıyor ve bunlar reyting sağlıyor ama bu görüntüler her zaman gerçeği yansıtmadığı gibi, zaman zaman günahsız kişilere büyük zararlar veriyor.Üstüne üstlük bu gibi çekimler yapmayan ilkeli televizyoncuların da haksız rekabete maruz kalmasına neden oluyor.

RTÜK, bir an önce gizli kamerayla yapılan çekimlere, çağdaş ülkelerde uygulanan sınırlamaları getirmek zorunda.

İlkesiz kimi medya profesörleri, ekmek parası uğruna gizli kamerayı savunuyor diye bu rezilliğe göz yummak zorunda değiller.

Yazarın Tüm Yazıları