Ermenistan açılımı liderlik zaafına takıldı

16 Mart tarihli yazımda, Ermenistan ile yakınlaşma konusunda sadece yetkilileri değil ama Azerbaycan halkını da aydınlatmak gerektiğini yazdığımda, itirazlar bu denli yükselmemişti.

Dün Azerbaycan muhalefetinin önde gelen isimlerinden biri ile telefonda konuşurken, "Karabağ unutuldu. Bizim tek kozumuz Türkiye’nin desteği" diyordu.

Azerbaycan’da muhalefet ayakta, sivil toplum örgütleri tepkili, bazı radyolar Türkçe şarkılara bile ambargo getirmeyi tartışıyor. Sadece Azerbaycan’da değil, dışarıda da Azeri diasporası açıklama üstüne açıklama yapıyor, Amerika’dan, Almanya’dan açıklamalar geliyor. Ahıska Türkleri’nin örgütleri bile "Azerbaycan toprakları üzerindeki işgalden vazgeçmedikçe Ermenistan ile ilişki kurmayın" çağrısında bulunuyorlar.

Sınırların açılacağı haberleri Ermenistan’da tartışmalara yol açıyor. Muhalefet, hükümeti Türkiye’ye taviz vermekle suçluyor. Karabağ ve soykırım konularında geri adım atılacağını düşünüyorlar.

Türkiye’de de, Aliyev’in İstanbul’a gelişini iptal etmesi, ardından Obama’nın tarihinizle yüzleşin çağrısı muhalefeti harekete geçirtti.

***

SONUÇ? Sonuçta herkes geri adım attı.

Aliyev, Medeniyetler İttifakı Zirvesi’ne katılmaktan vazgeçti. Güvenlik Konseyi’ni topladı ve "Biz ikili ilişkilere karışmayız. Ama bölgede bir değişim olacaksa biz de stratejimizi ona göre belirler, yeni ittifaklar kurarız" dedi. (Rusya’yı kastettiğini söylemeye gerek var mı?)

Ermenistan Dışişleri Bakanı Nalbantyan, İstanbul’daki toplantıya gelmeden, "Ermenistan ile Türkiye arasındaki ilişkiler Ermeni soykırımının gerçekliğine şüphe düşüremez" demekle kalmadı, Ankara’dan, "Karabağ konusunun ikili görüşmelerin tamamen dışında kalacağı" güvencesini istedi. Bu güvenceyi alana kadar da Erivan havaalanında uçağını bekletti.

Kamuoyu baskıları üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan da çıtayı çekti, "Karabağ konusunda adım atılmazsa biz de adım atmayacağız."

***

ERMENİSTAN
ile Türkiye arasındaki gizli görüşmeler iki yıldan beri devam ediyor. Ancak siyasi liderler bu diplomatik sürece uygun kamuoyu çalışması yapmadılar. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Ermenistan Cumhurbaşkanı Sarkisyan’ın futbol buluşması dışında, bu yakınlaşma arayışıne Ermenistan’da ne de Türkiye’de siyasete yansıdı.

Oysa, bu süreçlerin siyasi karşılığı olmadıkça başarıya ulaşmaları çok zor. En son Gazze örneğinde bütün dünya izledi.

Gizli diplomasi nasıl siyasete yansıyacak? Pazarlıkların herkesin gözü önünde olmasından söz etmiyorum elbette. Önemli olan siyasi liderlik. Siyasi liderler halklarını ikna etmenin yöntemini belirleyip bunun riskini üstlenmeden, şaşırtıcı adımlar atılsa bile beklenen sonuç alınamayabilir. Halk benimseyecek, inanacak ki değişim başlayabilsin.

***

ŞİMDİ
ne olacak? Süreç devam edecek. Ama bu kez Karabağ ile ilgili paralel süreç daha da canlanacak ABD Başkanı Obama’nın, Türkiye’den ayrıldıktan sonra telefonla aradığı Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev’e vaat ettiği gibi.

Türkiye’nin de, Azerbaycan halkının gönlünü almaya çalışacağını umuyorum.

Ermenistan açılımı, kilitlenen Karabağ sürecini de hareketlendirecek. Yeter ki siyasi liderlik zaafına takılmasın.
Yazarın Tüm Yazıları