Dilek Sabancı

Karşılaştık. Nerede mi, ortak gittiğimiz psikologda.

Haberin Devamı

Şıktım o gün, saçım başım da yapılı, ayağımda topuklular...
Beni görünce “merhaba” dedi.
Ben de “merhaba” dedim.
“Sizin gibi birinin burada ne işi var ki?” dedi.
“Ah Dilek Hanım” dedim, “Siz bakmayın dışa uyduruktan attığım deminki kahkahaya, içim dolu, içim.”
“Haklısınız, bazen insan çıkamıyor işin içinden değil mi?” dedi.
Gözlerimizle sevdik birbirimizi.
En çok da ben. Güzel insansın Dilek Sabancı.

Ailecek alerjiğiz

Evet ailecek.
Ben her bahar olurum zaten.
Millet her bahar âşık olur, ben alerji; suratım olur davul.
Dün gittim, iğnemi oldum.
Eve geldim, bizim Buffy ve Rain de neredeyse benden beter. Kuçularım yani.
Aradım doktorlarını, “şu ilacı biliyor musun, ondan al, ver” dedi.
Adı Mavil.
Gülmeye başladım.
“Bilmem mi, yarım saat önce kendilerini popoma yedim.”
Tam aile olmuşuz yani, ilaçlarımız bile aynı bizim bücürüklerle.

Haberin Devamı

Ali ile Ayşe

İlkokul sıralarından beri yan yana en çok duyduğumuz iki isim.
“Ali topu tut”
“Koş Ayşe, koş”
İlk evlendiklerinde ben de biraz zamansız bulmuştum.
Ali Abi’ye içimden kafa da tutmuştum.
Ayşe için de “ah be Ayşecik” demiştim.
“Biraz bekleyiverin, aşkınızı ortalara salmayın çünkü yıpranacaksınız.”
Nitekim öyle de oldu.
Ayşe için özellikle.
Parmakları kalem tutamaz, kafası kelime bulamaz oldu.
Bu kadar ağır baskıya dayanıp kafa tutabilmek adama o kadar kor ki.
Üzüldüm. Ayşe, bir an evvel ayağa kalk, kaldığın yerden devam, hadi!

Hıncal

13 sene olmuş benim babam göçüp gideli.
Ne çok şey değişmiş o gitti gideli.
Bir zamanlar yanından ayrılmayanlar tanımaz olmuşlar, telefonlarına çıkmaz olmuşlar.
Babanın dibinden ayrılmayanlar seni sokakta görünce kafalarını kaldırmamışlar.
Ama içlerinden biri var ki hiç oynamamış.
Hiç Tekin’den öncesi, Tekin’den sonrası yapmamış.
Hatta elini tutmuş.
Hatta destek olmuş.
Seni seviyorum Hıncal Abi.
Pardon, telefonda ne dedimdi; “Hıncal Baba”sın sen bundan sonra.

Yazarın Tüm Yazıları