Çocuklar buluşurken Kardak

ON gün önce dışişleri bakanları Ankara’da, iki ülke arasındaki güvenlik önlemlerini tartışırken, Kardak kıyıların yanaşan Yunanlı balıkçılar dün yine ‘olta attılar’. Tesadüfe bakın dünkü olay da iki halkın çocuklarının yakınlaştığı, kaynaştığı güne denk geldi.

23 Nisan törenleri için Turgutreis’te buluşacak olan Türk ve Yunan çocukları, sabah sabah bir gariplik olduğunu fark ettiklerinde kendilerine ne yanıt verildi acaba?

Kıta sahanlığı, gri bölgeler, kara suları sorunları mı anlatıldı çocuklara ayaküstü?

Yoksa ‘Bak Yani’cim, sabah dokuzdaki törene yetişemiyoruz, çünkü İmia’da dört kişi balığa çıktı’ mı dedi öğretmenleri Yunanlı çocuğa?

Ya Turgutreis’te yol gözleyenlere nasıl bir açıklama yapıldı?

‘Kardak’ta yine balık tutuyorlar’ mı dedi öğretmeni, Ahmet’e? O nasıl anladı bunu kim bilir?

Gerçekler, çocukların hemen algılayacağı kadar sade ve düzdür.

Çocukların anlamayacağı kadar karmaşık olan her şey, gerçeklerden kopuk ve yapaydır.

Kardak etrafında kopartılmaya çalışılan fırtına ve Türk bayrağına hakaret ile halklar arasında gelişmeye başlayan yakınlaşmayı hırpalamaya kalkanların girişimleri de, gerçeklerden o kadar kopuk o kadar yapaydır.

* * *

TÜRKİYE
ile Yunanistan arasındaki sorunların diplomatik kanallar dışında bir çözümü olabilmesi artık mümkün değil. Bunu iki ülkenin sorumluları ve aydınları anlamış durumda. Ama esas önemli olan kamuoylarının, provokatörlerin oyununa gelmeyecek biçimde bu konuda bilgilendirilmesi.

Türkiye’de siyasiler ve hükümet yüksek sesle ve net ifadelerle bunu dile getiriyor. İki ülke arasındaki dostluğun gelişmesi için çaba sarf ediliyor. On gün önce ortaya çıkan Kardak olayında Türkiye’den hemen dönmediği için eleştirilen Yunanistan Dışişleri Bakanı Molivyatis de, neden dönmediğini anlatırken aynı kararlı tutumu gösterdi.

İki ülke ilişkileri on yıl öncesinden çok farklı. O zamanlar Türk politikacıların Yunanistan’da ‘diyalog’dan söz etmeleri bile gürültü kopartır, hangi parti muhalefetteyse iktidardakileri, Türklerle gizli pazarlıklara oturmak ve taviz vermekle suçlayarak yerin dibine batırırdı.

O zamandan bugüne çok şey değişti.

Şimdi Yunanistan Dışişleri Bakanı, Kardak’ta iki ülkenin sahil koruma botları birbirlerini bordalarken, Ankara’da güven artırıcı önlemler tartışmanın doğruluğunu savunuyor.

* * *

KARDAK
krizciklerinin arkasında kimler var bilmiyoruz?

Türkiye ile Avrupa Birliği arasında önümüzdeki hafta yapılacak olan Ortaklık Konseyi toplantısı öncesinde kriz yaratarak, sorunları Avrupa platformuna taşıma ve Türkiye’yi sıkıştırma hesapları yapanlar olabilir. Olabilir. Ama krizlerin -her iki sefer de- kısa sürede kontrol altına alınması bundan sonra böyle hesapların tutmayacağını gösteriyor. Çünkü artık karanlık köşelerdeki hesap çarşıya uymuyor. Bunun neden uymadığını anlamak için Bodrum, Marmaris, İzmir çarşılarına, Edirne pazarına, İstanbul’a, Simi, Kos, Rodos, Gümülcine sokaklarındaki karşılıklı trafiğe bakmak yeter.

Her iki ülke televizyonlarında Türk ve Yunanlı kahramanların yer aldığı dizileri, artan ticareti, yatırımları hesaba katmak, sorunları aşıp yakınlaşmanın iki halk için yaratacağı olanakları düşünmek bile provokatörlerin çağdışı kaldıklarını görmeye yeter.
Yazarın Tüm Yazıları