CHP’nin İstanbul sırrı

Tekin bunu CHP Genel Merkezi’ne de iletti. Ama olmadı... Bazı adaylar "Eğer sen aday olacaksan biz olmayalım" diye danıştı. O yine "Hayır ben değilim" dedi...

İbre kendisini göstermeye başlayınca da, Kılıçdaroğlu’na "yeşil ışık" yaktı...

Hırsın genellikle mantığın önüne geçtiği siyasette, az görülür bir şeydir bu...

Gürsel Tekin bu nedenle özel bir isim... Çok çalışıyor. CHP’nin salon tayfasından ya da genel merkez bekçilerinden değil... Gerçek bir halk adamı...

Bu nedenle şimdi birçok kişi diyor ki:

"Gürsel Tekin’in yeri Önder Sav’ın bir türlü halkla birlikte yapamadığı yerdir..."

İKİNCİ YAZI

Duatepe mesajı

’Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferi yalnızca müttefikimiz modern Türkiye’nin doğuşunu sağlamamış, aynı zamanda özgürlük ve bağımsızlığa hasret olanlara ilham kaynağı olmuştur.’

ABD’nin yeni Ankara Büyükelçisi James Jeffrey, Cumhuriyet tarihimizin en önemli anıtlarından birisine gidiyor...

Duatepe’ye... Sakarya Meydan Muharebesi’nin yapıldığı topraklara...

Acaba neden?

Gitmekle de kalmıyor. Karargáh Müzesi’ndeki anı defterine şunu yazıyor:

"Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferi yalnızca müttefikimiz modern Türkiye’nin doğuşunu sağlamamış, aynı zamanda özgürlük ve bağımsızlığa hasret olanlara ilham kaynağı olmuştur."

FOTOĞRAFLAR SİTEDE

Büyükelçi bu geziyi ve fotoğraflarını internet sitesine de koydurtuyor... Yani "Duatepe ziyareti"nin duyulmasını istiyor...

Acaba neden?

- Bugüne kadar hiçbir ABD büyükelçisi böyle bir gezi yaptı mı? Ben bilmiyorum. (Daha çok Diyarbakır’a, GAP’a giderlerdi.)

Bir başka soru:

- Neden gezinin duyulması istendi?

Şimdi birleştirelim...

Radikal dinci çevrelerde olan ABD düşmanlığı, son Gazze saldırısıyla çok genişliyor...

Bununla da kalmıyor...

ARTAN SÖYLENTİ ŞU

Son yıllarda anti-Amerikan yapıya yeni katılımlar oluyor...

Artan söylenti şu:

- İçlerinde emekli komutanlar da bulunan bazı isimler, ABD’yi ciddi şekilde eleştiriyor... Anti-Amerikan görüş pompalanıyor ve bu çevrelerde giderek yayılıyor. Kendisine ulusalcı diyen bir kesimde nefret artıyor..

- Örneğin Harp Akademileri’ndeki bir konferansta MGK eski Genel Sekreteri Tuncer Kılınç, ABD ve AB’yi sert bir şekilde eleştirerek, "Neden İran ve Rusya ile işbirliği yapmayalım?" diye açıkça soruyor...

- İlk kez böyle bir anti-Amerikan ittifak doğuyor. İslamcı Milli Görüş, kendilerine Ulusalcı-Kemalist-Millici gibi sıfatlar takanlarla aynı anti-Amerikan çizgide buluşuyor...

DAVUTOĞLUNA DA MESAJ

İşte Jeffrey’in Duatepe ziyareti bu açıdan önemlidir...

Mesaj şudur:

"Yeni ABD yönetimi anti-Amerikan kampanyaları yürütenlere alet olmayacaktır. Size, tarihinize, bağımsızlık savaşınıza ve hassasiyetlerinize saygımız var."

Yeni büyükelçi bununla da kalmıyor; dış politikanın belirleyici isimlerinden Prof. Ahmet Davudoğlu’na da bir mesaj veriyor:

"İsrail-Filistin barışında Türkiye kilit rol oynamıştır..."

Bu söz, proaktif barış girişimleri "başarısız" diye sert eleştirilere uğrayan Davudoğlu için önemli bir destektir... Anlatmak istediğinin en somut halidir.. Hatta hükümetin barış girişimlerindeki payını doğrulayan bir pastır...

Tabii işin bir de ABD açısından pratik boyutu var...

SEMPATİ KÖPRÜLERİ

Jeffrey’in önemli bir görevi daha ortaya çıkıyor.. ABD askerlerinin Türkiye üzerinden rahatça çekilmesini sağlamak... Bunun için de Türk kamuoyu ile ABD arasında yeniden sempati köprüleri kurulması gerekiyor. Çünkü askerler o sempati köprüsünden geçecek...

Özetlersek;

Obama’nın temsilcisi Jeffrey, Başbakanlık binasından, Duatepe’deki bağımsızlık anıtına kadar, yepyeni bir sayfa açmaya hazır olduklarını söylüyor...

Duatepe mesajı işte budur...

Aldık mı?

Albay’dan bilgi

ABD Büyükelçisi James Jeffrey’i, Türk birlikleri tarafından geri alınan ilk tepenin üzerindeki Duatepe Şehitlik Anıtı’nda Albay Abdülkadir Koç bilgilendirdi.

ÜÇÜNCÜ YAZI

Polis her adayı izliyor mu?

ŞANLIURFA ’da olanları ibretle izliyorum... Belediye Başkanı, esnaf ziyaretinde kendisini kameraya alan polisleri kovuyor...

Ve sonra açıkça şehrin valisini suçluyor:

- Partinin temayül yoklamasında aleyhime çalıştı... Bana destek verenleri polisle kameraya çektirtiyor.

Belediye Başkanı Ahmet Fakıbaba, AKP yerine Saadet Partisi’nden aday olmuş... Ve açık açık Vali Yusuf Ali Yavaşcan’ı suçluyor...

Emniyet Müdürlüğü basın açıklamasıyla Belediye Başkanı’na cevap veriyor... Yani Şanlıurfa tam anlamıyla bir "yönetim kaosuna" düşmüş. Doğrusu insan sormadan edemiyor:

- Bir şehrin seçilmiş belediye başkanı valiyi ve emniyeti siyasete karışmakla suçlarsa ne olur?

- Polis her ilde belediye başkan adaylarını böyle kameraya alıyor mu?

Bu olay mutlaka çözülmelidir. Çünkü valiler, siyasi iktidarı değil, Cumhurbaşkanı’nı yani devleti temsilen oradadır...

DÖRDÜNCÜ YAZI

Bunları biliyor muydunuz?

HANGİ ile gitsem, köprülerin üzerinde, bilbordlarda, ağaçlar üzerinde, yollarda bir pankart kirliliği... Kocaman harflerle şöyle yazıyor:

"BUNLARI BİLİYOR MUYDUNUZ? 300 kavşak, 400 geçit yaptık. Su getirdik..."

Ankara’da; 85 köprü, 45 üst geçit yaptık. Bilmem ne kadar kanalizasyon...

İstanbul’da: Bin 350 lale diktik... Metro ilerliyor. 100 kilometre yol...

İzmir’de: Türkiye’nin en büyük botanik parkını yaptık... Su getirdik. Yol....

Antalya, Kayseri, Bursa, aklınıza hangi şehir gelirse o pankart kirliliği...

Peki biz bunları bilmiyoruz sayın başkanlar...

Ya siz hiç dünyanın herhangi bir gelişmiş kentinde böyle bir şey gördünüz mü? "Şunu yaptık bunu yaptık" diyen bir pankart kirliliği biliyor musunuz?

Örneğin Londra’da, Oxford Street üzerinde bir pankart: "SU GETİRDİK"

Paris’te Saint Michel Meydanı’nda kocaman bir pankart: "BULVARI AÇTIK"

4 gün boyunca bütün Berlin’i gezdim. O muazzam şehir yeniden yapılıyordu. Ama hiçbir yerde "şunu yaptık" diye halkın burnuna sokulmuş bir "böbürlenme" görmedim.

Yapmayın sayın başkanlar... Bize yol, su getirmek zaten göreviniz... Kirletmeyin...