Paylaş
Ana başlıklarıyla yazıyorum:
*
- DİRENCE SAYGI: Trump’ın zafere ulaşması kolay olmadı. Çok büyük engeller çıkarıldı önüne. Suikast girişimleri, bileklerine kelepçe vurulması falan... Erdoğan, Trump’ın işte bu azim ve direncine büyük saygı duyduğunu gizlemiyor.
*
- MUSK FAKTÖRÜ: Erdoğan ile Elon Musk arasında iyi bir iletişimin geliştiğini biliyoruz. İki isim arasında bir hukuk oluşmuş durumda. Erdoğan’ın Trump’a bakışındaki iyimserlikte Elon Musk faktörünün de önemli bir rol oynadığını söyleyebiliriz.
*
- TELEFON UZAKLIĞI: Trump’ın ilk başkanlık döneminde Erdoğan / Trump iletişimi kesintisiz ve hızlıydı. Trump, bir telefon uzaklığındaydı Erdoğan için. Yeni dönemde de kesintisiz ve hızlı bir iletişim beklentisi içinde Erdoğan. Telefon diplomasisinin çalışacağını düşünüyor.
*
- FİKİR AYRILIKLARI: Erdoğan, “Trump’la her şey güllük gülistanlık olacak” demiyor, böyle bir yaklaşımı yok. Arada bazı fikir ayrılıklarının çıkabileceğini düşünüyor. Buna rağmen umutlu Erdoğan. Çünkü fikir ayrılıklarının iletişimle çözüleceğine inanıyor.
*
- TARZINA UYGUN: Trump’ın şöyle özellikleri var: Dilinin kemiği yok, kurulu düzenle başı hoş değil, her zaman pazarlığa açık, ezberlere takılıp kalmıyor, sorun çözmeye yatkın... Bunlar Trump’ı belirleyen özellikler. Trump, bu açılardan Erdoğan’ın tarzına çok uygun.
*
- İSRAİL SORUNU: İsrail konusu, Trump ile Erdoğan arasındaki en mayınlı alan. Trump, eğer İsrail konusunda Biden’ın politikalarını sürdürürse... Trump ile Erdoğan arasında gerilim yaşanabilir. Zaten Erdoğan’ın Trump konusunda en temkinli olduğu yer de burası.
CHP’DEN KONUKLARIM VARDI
DÜN CHP’den konuklarım vardı.
CHP’nin Halkla İlişkiler ve Medyayla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Burhanettin Bulut ve CHP İstanbul Milletvekili Zeynel Emre...
*
Zeynel Emre’yle daha önceden tanışıyorduk ama Burhanettin Bulut’la ilk kez karşılaştım.
Dışa açık, hoş sohbet, şeffaf ilişkiye önem veren bir siyasetçi Bulut. CHP’nin medya iletişimini önyargısız biçimde yürütmesi gerektiğini düşünüyor.
*
İletişim alanından sorumlu olan kişilerin öncelikle kişilik ve mizaç olarak iletişime sonsuz açık olması gerekir.
Burhanettin Bulut, bu açıdan son derece uygun bir isim.
KONSERLERE ÇEKİDÜZEN
CHP’li belediyelerin konserler için harcadığı iddia edilen rakamları duydukça...
Şaşırıyoruz, öfke duyuyoruz, “olmaz böyle şey” diyoruz.
*
İşte böyle bir ortamda CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bütün CHP’li belediyeler için bir konser düzenleme çerçevesi çizdi.
*
Özgür Özel’in attığı bu adım, çok doğru bir adımdır ve kamunun yararınadır.
TOKSİK İLİŞKİNİN RESMİ
“BANA toksik ilişkinin resmini yapabilir misin Abidin” dense...
Cevap baştan bellidir:
*
“Yapılmışı var, buyurun Icardi / Wanda Nara ilişkisi.”
*
Icardi, keşke şu toksik ilişkiye bir son verse. Yoksa kariyeri de gidecek bu yetenekli futbolcunun.
KORKUNÇ AİLE
- “Bilmiyorum” demeleriyle...
- “Hatırlamıyorum” demeleriyle...
- Bir caniliği gizleme kararlılıklarıyla...
- Sergiledikleri kötülük dayanışmasıyla...
- Sımsıkı kenetlenebilme yetenekleriyle...
- Vicdandan yoksunluklarıyla...
Türkiye’nin en korkunç ailesi, Narin’in ailesidir.
*
Hüküm veriyorum: Narin’in en büyük talihsizliği, böyle bir ailenin içine doğmak.
MUSA’DAN DURUŞMA NOTLARI
MUSA Kesler’i aradım. “Duruşmadaki tutum ve davranışlarına göre bana aile üyelerini birer cümleyle anlatır mısın” dedim.
Şunları söyledi:
*
- NEVZAT: Sakin, sessiz ve soğukkanlı. Dakikalar boyunca hiç etrafına bakmadan oturuyor. Robot gibi. Çok ilginç buldum bu halini.
*
- SALİM GÜRAN (AMCA): Takım elbiseli ama kravatsız. Telaşsız ama dikkatli. Kendisiyle ilgili bir ifade geçtiğinde hemen atılıp bir şeyler söylüyor. Dominant bir tip yani. Nevzat’ı küçümseyen bir hali var.
*
- ENES (ABİ): Dün salona gülerek geldi. Enerjik biri. Bitmiş tükenmiş bir hali yok.
*
- YÜKSEL (ANNE): Sakin, durgun. Bazen ağlıyor.
*
Peki ya mahkeme heyeti?
Musa’nın onlarla ilgili gözlemleri ise şöyle:
*
- MAHKEME BAŞKANI: Esnek ve toleranslı. Esprili ama disiplinli.
*
- ÜYE HÂKİM: Önündeki dosyaları takip ederken bir gözü de salonda. Etrafı dikkatle süzüyor.
*
- ÜYE HÂKİME: Mahkeme Başkanı’na sürekli notlar iletiyor.
*
- DURUŞMA SAVCISI: Cevval ve atak. Net sorular soruyor. Detaylara hâkim. Etkili bir üslubu var.
FİLMDEKİ HAYALİ OTEL GERÇEK OLDU
“KURTLAR Vadisi - Irak” filminde bir otel sahnesi.
Filmdeki otelin adı şu: “Grand Harilton.”
Gerçekte böyle bir otel yok. Otelin ismi uydurma.
*
Ben filmi izlediğim halde bu oteli, otelle ilgili sahneleri falan hiç hatırlamıyorum.
Ama hiç unutmayan, hiç aklından çıkarmayan biri varmış: Serdar Özyurt.
Serdar Özyurt
*
Savunma sanayi alanında yaptığı işlerle bildiğim Serdar Özyurt, İstanbul Bahçelievler’deki 5 yıldızlı “Royal Stay Palace” adlı oteli, Araplardan satın almış. (Demek ki hep Araplar bizden otel satın almıyor, bazen Türkler de Araplardan otel satın alıyor).
Serdar Özyurt, bu otelin ismini “Grand Harilton” yapmış. Böylece Kurtlar Vadisi’nin hayali oteli, gerçek olmuş.
*
Kurtlar Vadisi, gerçekten de zamanının ötesinde bir fenomen. Aradan ne kadar zaman geçti, bakın hala etki gücü nasıl da sürüyor!
Paylaş