Buyur, bi’ norm al

Benim ezber, normalin kıstasları söz konusuysa, oldum bittim dağınıktır ama artık ‘normal’i bir mefhum olarak hepten yitirmiş bulunuyorum.

Normal ne, anormal kim?.. Yok yani en ufak bir fikrim...

Dışarıda mevsim normallerini pek iplemeyen sapık bir yağmur ki muttasıl yağıyor. Taksim de dahil olmak üzere İstanbul’da birçok yeri sel basmış.

Tıpkı bünyeyi basmış olan kasvet gibi... Canım hiçbir şey yapmak istemiyor.

Kapıları, pencereleri, perdeleri, telefonları kapatıp, yataktan hiç çıkmayıp, öyle mal gibi durmak, gözümü duvarın bir köşesine dikip mel mel bakmak istiyorum.

Ama maalesef gazeteleri, ajansları taramak lázım.

Tamer Karadağlı ne halt etmiş?

Mehmet Ali Erbil bu konuda ne demiş?

Eksik kalırsa hakkı kalır, aaa, bak valla arkandan ağlar Hülya Avşar, konuya ne mene bir yorum getirmiş?..

Bilmek lázım...

Çok lázımmış gibi...

Lázım... Normaldir...

Şöhret, ne acayip bir müessese...

Kendine yabancılaşmanın boyutu, bir noktadan sonra şuur yitmine otomatikman mı varıyor ne?

Tamer Karadağlı’nın ‘kasedi çıkan ünlüler kervanına katılması’ üzerine Mehmet Ali Erbil’in ne dediğini biliyorsunuz değil mi?

Evli bir erkeğin karısını aldatmasını hiç doğru bulmayan ve katiyyen tasvip etmeyen Erbil; ‘Gururlu kadın bavulunu alır gider’ dedi.

Bu ahkámı keserken herhálde, defaten aldattığı hálde kendisini affettikten sonra iflah olmayacağına aymış ve bavulunu alıp gitmiş olan sayısız kadından yola çıkıyordu.

İhanet konusunda ihtisas sahibi bir insan... Bir bildiği var yani...

Tamer Karadağlı, tabii ki bu sözlere çok içerlediğini, herkesin önce kendi kapısının önünü temizlemesi, ondan sonra konuşması gerektiğini söyledi.

Mehmet Ali Erbil, aynı zamanda Hülya Avşar’a dava açmaya hazırlanıyor bildiğiniz gibi...

Zira eften püften mevzularda polemik yaratmak dalında ağır siklet Türkiye Şampiyonu Hülya Avşar, kendi adını taşıyan dergide, çıtır kadınlardan hoşlanan yaşını başını almış erkekler için Kart Finans tanımını yaptı.

Ve bunları örneklerken, Mehmet Ali Erbil’in adını da konunun içinden geçirdi.

Sen misin Erbil’e kart ve zengin zampara diyen!?!

Erbil bittabii yemedi içmedi, esti ve gürledi: ‘Bu tarz laf atan ve yorumda bulunanların ilk önce kendilerine bakması lázım. Daha doğrusu geçmişlerine, evli erkeklerle yaşadıkları ilişkilerine bakmaları gerekiyor.’

İşin komiği Erbil, Tamer Karadağlı’nın ‘Herkes kendi kapısının önünü temizlesin’ lafını üzerine alınmamış, zira ‘onun kaseti çıkmamış!’ Bunun yanında Erbil, aslında Avşar’ın Kart Finans’ını da üzerine alınmıyor! ‘Kart kullanmadığımı herkes bilir. Onun için hiç üstüme alınmadım. Kart kullananlar düşünsün’ diyor.

İyi de madem alınmadı; niye dava açıyor? Bilinemiyor...

Batı’nın en hızlı cevap çeken polemikşörü Hülya Avşar, bunun üzerine; ‘Hepimizin gülmeye ihtiyacı var. Mehmet Ali üzülmesin, o kart değil platinyum. Tepkisi anlamsız. Mali’nin ‘Evli erkeklerle ilişkisi olmuştu’ demesi beni kırdı. Geçmişime gerçek olmayan laflar atıp seviyesizleşmemek gerektiğine inanıyorum’ dedi.

Zira Tanju Çolak, Afrika’nın çöllük bir bölgesinde yer alan şirin bir kabilenin ismi bildiğiniz gibi...

Yahu, bu insanlar, bir taraftan da baktığınızda, taş gibi yetenekli oyuncular.

Bu kekeme gevezeliğe sardırmasalar olmuyor mu, olamıyor mu?

Olamıyor... Şöhretlerin birbirlerine çemkirmelerinin rating getirdiği dönem bu.

Herkesin iki satır arasında seviye kelimesini kullanmadan rahat edemediği ama seviyeden söz etmek için elzem olan bazın, temelin, uzay boşluğunda, kara delikte filan kaybolduğu dem bu dönem...

Normaldir...

Hah, bak biz de bu konuda aparat olduk. Yine...

Görmezden gelebiliyor muyuz? Gelemiyoruz...

Normaldir...

Çözdüm lan ben bu normal meselesini...

Normalim; şükür...

Ya da Mehmet Ali Erbil jargonuyla dile getirecek olursak:

Ehehehehe, öpsün beni Hakan Şükür...
Yazarın Tüm Yazıları