Bu bir ‘Mısır’ yazısıdır

Gül ve Davutoğlu, Mursi’nin seçiminden çok memnun, Mursi Müslüman Kardeşler’in desteğiyle iktidara geliyor. Müslüman Kardeşler kendilerini modern İslam’ın temsilcisi olarak sunuyor, “Biz Müslümanca idare edilmek istiyoruz” diye ortaya çıkıyor. Bir ara yeraltına iniyor, Ürdün’de yerüstüne çıkıyor.

ABD MEMNUN

Abdullah Gül ziyaretinde Mursi’ye “Hemen seçime gidin” tavsiyesinde bulunuyor, Müslüman Kardeşler iktidara geliyor. Amerika çok memnun, “Ortadoğu’da ılımlı İslam projesi başarıyla yürüyor” havasında. Uluslararası medya zil takıp oynuyor, “Mısır halkı yedi bin yıldır ilk kez özgür seçimle kendi kaderini çiziyor” havasında. Ne de olsa, ılımlı İslam.
Eh, Türkiye de zaten “Müslüman ve fakat demokratik tek ülke” değil mi, şimdi de Mısır. “Yeşil Kuşak” adım adım yürüyor.
Mursi’ye övgü bitmek bilmiyor, “Müslüman ama, diğer dinlere de saygılı, demokratik lider, Mısır liderine kavuştu” başlıklarından geçilmiyor.

‘PARALI HAYDUTLAR’

Mursi cami çevresine okullar açıyor, bedava sağlık ocakları ve eğitim kursları açıyor, sonra “balkon konuşması” yapıyor:
“Hukuka itibar etmediğim takdirde, insanların beni protesto etmesini dilerim, isterlerse hemen istifa ederim”.
Bu söze rağmen, koltuğunu sağlama aldığını düşündüğü anda, hukukun bütün alanını yasama, yürütme ve yargıyı kendi kontrolüne alıyor. İnsanlar bunu görünce, Mursi’nin sözünü hatırlıyor, protestolarla sokaklara dökülüyor.
Mursi çok sinirleniyor, sokaklara dökülen protestocuların arkasında uluslararası para lobisini görüyor: “Bunlar paralı haydutlar”. Hızını alamıyor, dine sarılıyor, “Beni protesto edenler dinsizdir”.
Ilımlı İslam projesinin mucidi Amerika daha fazla dayanamıyor, Başkan Obama, Mursi’ye telefon ederek, fena haşlıyor: “Şiddetten vazgeç”.
Yanlış anlaşılmasın, bu bir “Mısır yazısıdır”, Mısır’da olup bitenleri anlatıyor.

Onuncu Plan’la kıyısından 2023

HEDEF malum, Cumhuriyet’in yüzüncü yılı, 2023.
Önceki gün Meclis’te Onuncu Beş Yıllık Kalkınma Planı tartışılıyor. Önümüzdeki beş yıl içinde Türk ekonomisi nasıl bir gelişme gösterecek, onun planı. Tartışılan Onuncu Plan 2023’ten önce uygulanacak iki plandan ilki, dolayısıyla 2023’e kilitlenen bir iktidarın önem vermesi gereken bir belge. Ama, Meclis’te sıralar bomboş. Ne iktidarın, ne muhalefetin ilgisini çekiyor.
Boş sıralara rağmen, AKP “2023 davulu” çalıyor. Davulu AKP çalıyor ama Türkiye’nin 2023’te en büyük ekonomiye sahip on ülke arasına girme hedefi, 2001-2005 yıllarını kapsayan Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda yer alıyor. 2023 hedefi, daha AKP kurulmadan devletin temel belgelerinde var. AKP henüz daha ortada yok, 2023 çoktan dillerde dolaşıyor. Önceki gün MHP adına söz alan eski Maliye Bakanlarından Sümer Oral’ın eleştirisi yerinde:
“Geride bıraktığımız on yılın ekonomik performansı 2023 yılında dünyada ilk on ülke içine girme açısından umut verici bir tablo sergilemiyor”.
Onuncu Kalkınma Planı da, 2023 hedefini yakalamakta cesaret verici görünmüyor. Sümer Oral devam ediyor:
“Onuncu Plan, Dokuzuncu Plan’a dayanıyor. Son dilimini içinde bulunduğumuz yılda yaşadığımız Dokuzuncu Beş Yıllık Plan uygulamasında büyüme, enflasyon, yurtiçi tasarruf, ödemeler dengesi, bütçe açıkları gibi temel makroekonomik göstergelerde ciddi ölçüde sapmalar yaşandı”.
Örneğin, yurtiçi tasarruflar son on yılda her yıl azalıyor, dış borçlar Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırıyor, onca kızılca kıyamete rağmen, 2007-2012 arasında ortalama büyüme hızı yüzde 3.3. Onuncu Plan’da hedef 5.5. Yüksek dış borç ve düşük tasarruf oranı ile nasıl ulaşılacağı belli değil.
Tam elli yıl önce kalkınma planı Meclis’e geldiğinde, hiç olmazsa, “Plan mı, pilav mı” diye magazin konusu bile olsa, toplumun ilgisini çeken tartışmalar yaşanıyor. Şimdi sözüm ona 2023, planın adı bile geçmiyor. Hatta bir bakan bile var, adını bilen yok.