Berkin’in ölümü ve benim gibiler

Dün sabah içim ezilerek Berkin’in vefat haberlerini izlerken mail vesaireden yağan elektronik mesajlara ilişti gözüm.

Haberin Devamı

İkisini örnek vereyim.
İlki: “Berkin öldü. Öldürdüler. Deli gibi savunduğun adamlar öldürdüler onu. Ne biçim bir insansın sen arkadaş!...”
Ve ikincisi: “Yarın da Berkin Elvan’ı yazabilecek misin Akif Beki?
Ama sandığını tehlikeye sokar di mi o tabut?
İnsanlığın yetmez... Çok şey istememek lazım sizin gibilerden...”
Bu kadar gaddardım madem, bu kadar canileşmiş, bu derece insanlıktan çıkmış, niye canım yandı?
Fikrime, zikrime, dünya görüşüme laf edilmesini anlarım. Hakaret içermeyen eleştiriyle de pekâlâ barışığım; dinlerim, doğru gelenini alırım, gelmeyenini de kırıp dökmeden bir kenara koyarım.
Fakat aynı fikirde değiliz diye matemine ortak etmemek, gencecik bir mazlumun ardından yas tutamayacak denli kalpsiz olduğumu söylemek, ‘başkasının ölümü’ ve ‘başkasının cenazesi’ ayrımı yapacak derecede insanlığa yabancılaştığımı ima etmek reva mıdır Allah’tan?

* * *

Haberin Devamı

Benim gibilerden, Berkin Elvan’ın ölüm acısını yüreğinde hissetmesini beklemeyenler, dün bu gibi çok mesajlar attı.
Berkin’in acısını paylaşmaya ipotek konduğundan habersiz, sosyal medyadan taziye dileklerini bildiren birçok kendini bilmeze de hemen anında ağzının payı verildi.
Geldik yine ‘Senin cenazen, benim cenazem’ kamplaşmasına...
‘Senin mazlum’un için benim de adalet isteyebilmemi hükmen geçersiz kılan meşum bir ideoloji töresinin eline kaldık.

* * *

Taşı yontup ateşi yaktıktan hemen sonra, ölülerini gömmeyi öğrendi ademoğlu.
Daha ilk çömleği yapmadan, henüz toprağı ekip biçmeden, ilk hayvanı bile ehlileştirmeden önce sevdiklerinin cansız bedenleri için mezar kazmayı akletti.
Başını sokacak bir evi dahi yoktu, ölülerini defnetmeye başladığında.
Mezarın bulunması, ateşin keşfiyle çömleğin icadına eş bir adımdır insanlık medeniyeti için.
İnsanlık onur ve erdemi, savaşlarda bile ‘ölüye saygı’yı emretti.
Ölülerini onurlandırmayı çok erken öğrendi insanoğlu.
Fakat hâlâ cenazelerini, ideolojik zıtlaşmalardan korumayı öğrenemedi.
Musalla taşına öfkesini, hıncını, kinini bari yası bitinceye dek yatırmayı başarsaydı ama hak getire! Nerede kaldı ebediyen toprağa vermek...

* * *

Haberin Devamı

Kısa tutacağım...
Arkasında gıyaben dahi olsa birlikte saf tutma, cemevinden kaldırırken cenazesine yan yana omuz verme duygusu, birbirimizden önce Berkin’in masum hatırasına saygıdandır.
Başka kimse almasa da bu selam yerine ulaşır, nur içinde yatsın.

Yazarın Tüm Yazıları