Başlatmayın Sevgililer Gününüze!

İnsan ne kadar bencil olabiliyor bazen ki ben bunu pek beceremeyenlerdenimdir normalde.
Keşke becerebilseydim diye de sıklıkla dövünür dururum.
Neyse...
Durumum şu; başladı ya şu Sevgililer Günü hengâmesi, sinir oluyorum sinir.
Reklamlardan tiksiniyorum.
O lokantadan, bu otelden, şu alışveriş merkezinden, kuyumcudan, çiçekçiden, oradan buradan gelen e-postalardan çıldıracak gibi oluyorum.
Kendimi taciz ediliyor gibi hissediyorum.
Çünkü ben kötüyüm. Çünkü ben bencilim. Çünkü benim bu sene kafamı yaslayıp öpebileceğim, elini tutabileceğim bir adam yok hayatımda.
Geçen sene bu zamanlar fingir fingirdim. Gelenler yetmiyor, üzerine kendim ekstra araştırmalar yapıyordum.
Kıskanıyorum da sevgilisi olanları, tamam mı?
Ne haliniz varsa görün 14 Şubat’ta, beni benimle bırakın, yeter!

Ah Müjdat Abim ah

Baba yarısıdır, lafta değil, gerçek anlamda. Hayatımda tanıdığım en düz adamlardandır; ayak oyunu nedir bilmez, sağ gösterip sol vurmaz. Bugün Ayşe deyip yarın Fatma demez.
Evet, o Müjdat Gezen. Eline doğduğum bir adam.
Çocukken kızı Elif’le beni parke üzeri yüzme yarışına tutardı.
Hatta o sıralar kızına bir de masal kitabı yazmıştı, babama bir süreliğine gıcık olmama sebep olmuştu.
Arada konuşuruz. Ne zaman arasam açar.
“Meşgulüm”, “işim var”, “ben seni ararım canım”ları yoktur, işte ondan gerçek baba yarısıdır.
Geçen gün aradım ama maalesef bu sefer ona kötü bir haber verdim, bir yakınımızı kaybetmiştik. Telefonu kapatınca bir an kızdım ona.
“Ah be Müjdat Abi” dedim, “istesen beni şu an şan-şöhret ve servet içinde yaşatıyor olabilirdin”.
Yahu neden bizimkileri dürtmedin? Olaya el atmadın?
O kadar rol kabiliyetim varken neden beni kapmadın?
Neden bana tiyatro okutturmadın?
Baksana yıllardır ne roller yapıyorum hayatta, ben bile zorlanıyorum kabiliyetime inanmakta.
Çöp adam çizemezken beni Mimar Sinan’ın sınavına sokup rezil olmama, sonra o da olmayınca bana silah zoruyla işletme okutmalarına neden izin verdin?
Suçlusun!
“Hadi şimdi gel, geç değil” diyeceksin.
Geleceğim okul bitince de anneanne rollerini oynarım anca.
Suçlusun işte! Ama seni seviyorum.

Köprücük kemiği kazığı

Yok artık!
Seksi gözükmemek için ne halt edeceğimizi şaşırır hale getirildik.
Dar giyme.
Mini giyme.
Açık saçık giyinmemeyi yazmıyorum bile.
Hatta tamamen de kapanma, yani türban seksi değildir ama kara çarşaf içinde açıkta gözüken gözler seksidir.
Göğüs dekoltesine asla yeltenme.
Hep beynimize böyle işlendi.
Biz zavallı kadınlar da yaptık.
Ama kimse bizi köprücük kemiğinin seksi olduğuyla ilgili uyarmadı.
Şimdi listeye o da katıldı.
Kapatın çabuk ya da başınıza geleceklere peşinen hazırlıklı olun.