Başka ne deseydi?

BİR akıllı adam çıksın da Genelkurmay Başkanı Org. İlker Başbuğ’un dün söylediklerinin “demokrasiye, hukuka ve o konumda bulunan bir komutandan beklenebileceklere aykırı olduğunu” söylesin. Ne demiş Başbuğ? “Biz diyoruz ki demokrasilerde en ideal husus iktidarlarınseçimlerle, demokratik yöntemlerle yer değiştirmesidir” demiş.

Haberin Devamı

Sadece kendi kişisel pozisyonunu değil, başında bulunduğu koskoca bir kurumun da, Türkiye’de “Darbe dönemi kapandı mı, kapanmadı mı?” tartışmaları ile ilgili görüşünü Türkçenin en net ifadesiyle ortaya koymuş.

Tamam... O öyle diyor ama sen inanmıyorsun?


Benim gibi veya bu sütunu okuyan binlerce insan gibi değilsin ki, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın -bizim kelimelerimizle söylemek gerekirse- dediği gibi, “Madem kuşku duyuyorsun, yetkini kullanır, görevden alırsın. Ama orasından burasından imalarla, şurada burada çıkmış, doğruluğu tartışmalı haberleri esas alarak bu ulusun yaşam güvencesi olan bir kurumun yıpratılmasını amaçlayan kampanyalara destek vermezsin.”


Başbakan Tayyip Erdoğan
maalesef bu kadar basit bir gerçeği ve kendisine düşen görevin gereğini görmezden geliyor. Bir konuşmasında bakıyorsunuz, “Biz bunlardan -darbe iddialarına temel teşkil eden konulardan- o zaman da haberdardık” diyor.

Haberin Devamı


Ama “Madem haberdardınız, gereğini o zaman neden yapmadınız?” sorusunun yanıtını söylemiyor.


Kendisine Türk Silahlı Kuvvetleri’nin hedef olduğu “sistemli yıpratma kampanyasından duyulan rahatsızlık” en açık ifadelerle iletilmesine ve “kurum olarak hükümetin bu kampanyaya tepki göstermesinin beklendiği” anlatılmasına rağmen ses çıkarmamakla kalmıyor, sanki bunlardan memnunluk duyuyormuş gibi bir görüntü veriyor.


Sonra da Genelkurmay Başkanı neden Trabzon’da gazetecilere, “Bu son süreçten rahatsısız” dedi diye kızıyorlar.


Tekrar soralım:


Reşadiye’
de PKK’nın şehit ettiği 7 askerin aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir tertibi sonucu öldürülmüş olduklarını ileri sürecek kadar alçaklaşanlar karşısında Org. Başbuğ sesini çıkarmayıp bunları sineye mi çekmeliydi?


Şimdiki demokrasi kahramanları(!) “Asker ne der?” korkusuyla sığınacak fare deliği aradıkları, 33 askerimizin Bingöl civarında şehit edildiği tarihte “Bu olayın hesabı sorulmalıdır” diyen biz şimdi “askerci” oluyoruz, bunlar “fazilet mücahidi” havası atıyor.

Haberin Devamı


Üstelik “İkinci İhbar Mektubu”, “Üçüncü İhbar Mektubu” gibi “düzmece” olduğu anlaşılan sahte belgelere dayanarak...


Başbuğ,
yine de sabırlı ve kontrollü bir ifadeyle “Balyoz” hikâyesi dahil tüm iddialarla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ve bir hafta içinde sonuçları açıklamaya çalıştıklarını bildirmiş.


Ve haklı olarak, “Türk ordusunun da bir sabrı var” demeye kendini mecbur hissetmiş.


Bunu sınamanın akıllıca bir hareket olduğunu hangimiz iddia edebiliriz?

Yazarın Tüm Yazıları